Şans'la Birlikte Gelen Ölüm

21.Bölüm#sen benim meleğimsin#

Daniel edward a bakarak " ona ne yaptın edward" dedi. Edward gülümseyerek" sadece benim olması için biraz fikir vermiştim oda dünden razıymış baksana" diyerek kahkaha attı. Daniel sinirle bileklerini sıkmış ona saldırmamak için kendini tutuyordu." onu hemen eski haline getireceksin yoksa seni buna pişman ederim"
"yapma ama eski dostum"
"dediğimi duydun". Edward biranda ciddileşerek" ya siz onu kendi ellerinizle bana teslim edersiniz ya da gözlerinizin önünde eriyip gitmesini seyredersiniz,karar sizin dostum".
"öyle birşey olmucak "
Edward gülümseyerek arkasını dönmüş ve uzaklaşmaya başlamıştı. Jesica onu görünce donup kalmıştı. O kadar çok özlemişti ki onu. Aralarındaki mesafaye rağmen kokusunu dıyabiliyordu. Onun uzaklaştığını görünce korkmuştu. Tam bir adım atmış onun peşinden gidecekti ki kolundan tutulmasıyla yerinden kıpırdayamamıştı. Biran paniğe kapıldı edward ı kaybedeceğini anlayarak çırpınıp bağırmaya başladı" bırak beni,imdatttt,edward beni bırakma lütfen". Duyduğu acıyla artık ağlıyordu. Çok canı yanıyordu. Kalbini yerinden söküp çıkarmak istiyordu. Bu acı hem edward ın gitmesi yüzündendi hemde ona sarılan Daniel yüzündendi. Daniel onu sakinleştirmek için tutmuş ama işe yaramamıştı. Oda biran da onu kendine çekip sarılmıştı. Ağlamasına dayanamamıştı. Jesica burnunu çekerek ondan uzaklaştı ve onun yüxüne bakarak" kalbim acıyor Daniel" demişti.
"geçicek jesica sadece kendine o adama aşık olmadığına inandırmalısın sen o adama aşık değilsin bunu biliyorsun sadece kabul etmek istemiyorsun". Jesicanın ellerini tutarak " ona aşık olmadığını biliyorsun jesica". Jesica ellerini ondan çekerek bağırdı "hayır ben ona aşığım, aşık oldum". Daniel kafasını iki yana sallayarak"sadece kendini kandırıyorsun". Jesica ona sinirli bir şekilde bakıyordu. Neden bilmiyordu ama onun sözleri canını yakıyordu. O yüzden daha fazla konuşmasını istemeyerek" lütfen sus " demiş ve ellerini kulaklarına getirip kapatarak yere çökmüştü. Artık dayanamıyordu kalbindeki acıya. Daniel de onun gibi yere çökerek ellerini jesicanın ellerinin üzerine koydu ve ellerini kulaklarından çekti. Tek eliyle yüzüne bakmasını sağlayarak"sen ona aşık değilsin jesica hatırla ilk onu benim rüyamda görmüştün neden o zaman aşık olmadında şimdi oldun ". Jesica Daniel in gözlerinin içine bakıyordu. Şuanda hiçbirşey düşüncek dırumda değildi. Kalbimde ortaya çıkmak isteyen başka duygular vardı ve jesica kendini zorladıkça kalbi atmayı yavaşlatıyordu. " seni hissediyorum ". Daniel kaşlarını çatarak bakmaya başlamıştı artık. Edward ın ne yaptığını anlamıştı. bunu bilerek jesicaya bişey olmasından korktu ve" canının acısı geçsin istiyorsan beni hissetmeyi bırakmalısın jesica". Jesicanın acısını şimdi anlıyordu. İlk başta da onun yüzünden olmuştu. Ama ona karşı bişeyler hissetmemeliydi jesica ne şimdi ne de sonra bu olmamalıydı. Kendi olmayam duygularına zor zapt ediyordu. Bide jesicanınkiler çıkarsa hiç baş edemezdi. Daniel bilmiyordu jesicanın o duyguları çoktandır vardı ve artık yok olmayacak seviyeyi çoktan geçmişti. Jesica " bn isteyek yapmıyorum ". Daniel bişey demeden ayağa kalkmıştı. Jesica da kalkınca" otele geri dönmeliyiz,orda halledicez bu sorunu". Jesica onun duygularını bir sorun olarak gördüğü için ona sinirlenmişti. "yürü". Jesica sinirli bir şekilde yürümeye başladı. Bir de emir veriyordu bey efendi. Damiel arabayı göstermişti. Jesica da o tarafa doğru yürüdü. Daniel ona kötü davranmak zorundaydı çünkü ona karşı hissedeceği tek şey nefret olmalıydı en doğrusu buydu. İkisi de arabaya binmiş Daniel otele doğru sürüyordu arabayı. Jesica şuan farkettiği şeyle kaşlarını çattı. Kalbi acımıyordu artık normal hissetmeyi özlemişti. Ama tam o sırada edward geldi aklına çok özlüyordu onu. Sessiz bir şekilde iç çekti. Burnuna o kadar tanıdık bir koku geliuordu ki arabaya bindiğinden beri. Onu hatırlamaya çalıştı. O kokunun illaki bir geçmişi vardı. O Leonardonun kevin ın kokusunu da biliyor ama böle hissetmiyordu. Bu kokunum Daniel é ait olduğunı biliyordu. Ama neden farklı hissettirdiğini anlamıyordu. Neden ona bakınnca acı çekiyordu. Neden ona dokununca içinde bir serinlik hissediyordu. Neden? Edward a bu kadar aşıkken bu neyin nesiydi. Daniel ona seslenmiş duymayınca dokunmuştu buda jesicanın ürkmesine neden olmuştu. Ona baktı. Daniel"geldik"demişti. Jesica kafasını sallayarak arabadan indi. Daniel de inince anahtarı bekleyen adama verdi. Birlikte içeri girip kaldıkları odaya gittiler. Kapıyı çalmadan kapı kevin tarafından açılmıştı. Jesica ya bakarak" sen ne yaptığını sanıyorsun kaçmakta ne oluyor jesica". Demişti kızgınca. Jesica "biraz hava almak istemiştim".
"çıldırmış olmalısın birimize söyleseydin seni zaten çıkarırdık dışarı kaçmak ne demek,bunu nasıl yaparsın, ya sana bişey olsaydı, hepimiz senin için uğraşıyoruz senin yaptığına bak"diyerwk odaya girmişti. Çok kızdığı belliydi. Jesica da kendine kızıyordu. Ne düşünerek kaçmıştı. Ama biran düşününce odadan nasıl çıktığını hatırlayamadım. Neden öle bişey yapmıştı bilmiyordu. Kendini suçlu hissediyordu. Öle hissetmesi de gerekiyordu. Üzgün bir şekilde odaya girdi. Kevin ortalarda görünmüyordu. Derin bir nefes alıp kaldığı odaya gitti. Az önce suçlu hissediyordu kendini ama şimdi o his gitmiş yerine belirsizlik gelmişti. Nasıl hissetmesi gerektiğini bilmiyordu artık. Kendini çok karmaşık hissediyordu. Kendini çok caresiz hissederek, yatağın üzerine geçti ayaklarını karnına çekerek kollarını bağladı. Hiç istemese de kendini ağlarken buldu. Artık duygularını kontröl edemiyordu. Yatağının çökmesiyle kafasını kaldırarak kevin e baktı. Hiç fark etmemişti odaya girdiğini. Kevin kollarını acarak"gel"demişti. Jesica içindeki redettüdün aksine hareketleri ona hiç uymadan hemen kalkıp kevin e sarıldı. Kevin Daniel in anlattıklarına inanmak istememişti. O adam nasıl cüret ederdi buna. Nasıl böle birşey yapardı. Jesica yı herkesten herşeyden çok seviyordu onun acı çektiğini bildikçe sinirleniyor kendine hakim olmakta zorluk çekiyordu. Şuanda olduğu gibi onu ağlarken hiçbir zaman görmemişti. "keşke hiç büyümeseydin,hep benim küçük prensesim olarak kalsaydın" diyerek jesicayı alnından öptü. Jesica burnunu çekerek ona baktı" artık beni sevmiyor musun" demişti üzgün bir şekilde. Kevin ona gülümsedi ne kadar o adam onu etkisi altına almaya çalışsada jesica onun masum meleğiydi ve hep öle kalacaktı, ne olursa olsun." sen benim meleğimsin".dedi ve Yataktan kalktı.
"artık daha fazla burda kalamayız geri dönmeliyiz".
"ben gitmek istemiyorum"
Kevin onun neden gitmek istemediğini biliyordu. O adamı görmek için gitmek istemiyordu. Sinirlenmemeye çalışarak" artık burası güvenli değil jesica hazırlansan iyi edersin". Jesica onun gidişine bakıyordu. Burdan giderse birdaha hiç edward ı görememe şansı vardı. Burdan gitmek istemiyordu. Gitmicektide. Kapısı bir kere tıklatılmış ve hemen ardından açılmıştı. Jesica gelene baktı. Hatta gelenlere. Cesandra ve carli gelmişti. Cesandranın elinde bir tepsi ve onun içindedw meye suyuyla sandviç vardı. jesicaya uzatarak"bişeyler yemelisin". Jesica o zaman fark etti karnının aç olduğunu. kafasını sallayarak tepsiye uzandı. Casandraya carli de yatağa oturmuşlardı. Jesica yemeğini yemeğe başlamış bitene kadar da kimseden ses çıkmamıştı. Meyve sıyunun sonunu da içerek yanındaki sehbaya koydu. Casndra" şimdi daha iyimisin"."ewt". Bi kaç soru sormuş ve jesicanın verdiği kısa cevaplardan sonra vazgeçip ayağa kalktı. Zaten carli hiç konuşmamıştı. Olanlardan kemdini suçluyordu. Casadra" biraz uyu dinlen". Jesica tamam anlaöında başını salladı. Onlarda dışarı çıkmıştı. Jesicanın gerçekten uykuya İhtiyaçı vardı. Esneyerek yattı. Yatar yatmaz uyumuştu.

Kevin onlara kızfın bir şekilde bakıyordu. "bunu yağmak zorundamıydunız,konuşsak ikna edebilirdik"
Daniel " ewt zorundaydık arabamda her dakka kaçmaya hazır biri istemiyorum"
Kevin " meçbur değilsin ya "
Daniel ona kaşlarını çatarak bakmıştı. Tam bişey diyecekti ki. Casandra " uyumuş".dwğince vaz geçti. Kimseye bişey demeden jesicanın odasına gitti ve onu kucağına alarak Yataktan kaldırdı. Salona girdiğinde" sizde çıksnız iyi edersiniz" diyerek odadan çıkmıştı. Jesicayı arabaya kadar kuçagında taşıdu ve onu arka koltuğa yatırdı. Kendi de direksiyona geçerek arabayı sürmeye başladı.. Sessiz sakin bir yolculuk olacağı için haline şükrediyordu.