Şans'la Birlikte Gelen Ölüm

11.Bölüm #Çığlık#

Jesica uyandığında sabah olmuştu. Yataktan kalkarak etrafa baktı heryer dağınıktı neler olduğunu hatırlamaya çalıştı. Biraz kendini zorlayarak hatırladı ve içini çekti. Üstündeki örtüyü kaldırdı ve bir An duraksadı. O üstüne bişey örtmemişti ki sonra kapının açık olduğunu fark etti.içeri birisi girmişti ve o fark etmemişti. Kim olabilir diye biraz düşündükten sonra ayağa kalktı ve etrafı toparladı. Pijamalarını çıkarmadan odasından çıktı. Ortalıkta kimse görünmüyordu. Olsa da zaten umursamıcaktı o yüzden hızla salona ilerledi. Kendine yiyecek bişeyler hazırladı. Masaya oturup yemeye başladı. Leonardo mutfağın önünden geçerken jesicayı görmesiyle durdu ve mutfağa girdi. Gidip jesicanın yanına oturdu. Jesica ona alttan bir bakış atıp yemeğine devam etti. Leonardo" olanları anlattı carli sen Daniel é bakma o hep öyledir takma kafana"dedi. Jesica yemeğine devam ederek bişey demedi. Leonardo"heyy kime diyorum bn jess. Aslında konuşmadan daha iyisin ama böyle de sinir bozucu oluyor". Jesica yine birşey dememişti. Leonardonun bir daha konuşacağını anladığında yerinden kalktı ve masayı öyle bırakarak odasına gitti. Kapıyı kapatarak yatağına oturdu.

Aradan tam bir saat geçmişti jesica sıkıntıdan dolaptaki eşyalrı incelemiş bazılarını denemişti. Odasını çok güzel bir şekilde tekrar toplamıştı. Ama şimdi çok canı sıkılıyordu. Üstüne değiştirip salonda televizyon izlemeye karar verdi. Zaten dawson ve kevin yanlarına hiç uğramamıştı bugün morali zaten bozuktu bunun üzerine hep bozulmuştu. Üstüme değiştirmişti. Sessizce kapıdan çıktın ve salona doğru ilerledi. Salona girdiğinde içerde casandra ve carli vardı. Masaya doğru ilerledi ve kumandayı alarak televizyonu açtı. Beğendiği bir filmi açıp izlemeye başladı. Koltukta bağdaş kurmuştu. Jesica kendini filme kaptırmıştı. Kahkalarla gülüyordu. O kadar ki artık karnı ağrımaya başlamıştı. Film bitince hala carli ve casandra ordalar mı diye bakınca küçük caplı bir şok yaşamıştı. Carliyle casandra aynı yerlerinde oturuyordu. Onun haricinde Jack, Leonardo, Daniel, dawsonda gelmişti. Leonardo ve Jack koltukta oturuyorlardı. Daniel ise her zaman ki gibi camın kenarında ayakta dikiliyordu. Ama bu sefer dışarı değil ona bakıyordu. Jesica hemen ondan gözlerini kaçırmak istesede başaramamıştı. Ama zorla da olsa gözlerini ondan çekmişti. Diğer köşede de dawson vardı. Biraz etrafda kevin ı aradı ama o yoktu. Jesica bir anda kendine geldi az önce Kahkalarla gülüyordu ve herkes onu görmüştü. Utançla hafifçe yanakları kızardı. Nasıl olmuştuda hiç birini fark etmemişti. Kendine şaşırıyordu. Televizyonun sesini duyunca açık bıraktığını hatırladı ve kumandayı alıp kapattı. Kevin ı merak ediyordu ama konuşmaya da korkuyordu. Dawson baktı. Dawson da bunu bekliyormuş gibi konuşmaya başladı." işlerle ilgili birkaç sorun çıktı ve kevinle bn bir haftalığına burda olamayacagız" dedi. Jesica şaşkın bir şekilde dawson a baktı. Ne yani onu daha tanımadığı vampirlerle mi bırakacaktı. Dawson jeaicanın birşey demesini bekliyordu ama konuşmayacagını anladığında" en kısa zaman da gelmeye çalışacağız" dedi. Ve başka hiçbirşey demeden çıkıp gitti. Jesica ne olduğuna anlamamıştı bile ne yani şimdi bunlarla bir hafta tek mi kalacaktı. Üstelik teki daha dün onu tehdit etmişti. Ne yapacağını şaşırmıştı jesica. Kaşlarını çatarak acaba dawson Daniel in dediklerini bilse onu hala onlarla bırakmak istermıydı. Jesica salona baktığında birtek Daniel in kaldığını fatk etmişti. Hemen bu dalgınlığından kurtulmalıydı yoksa başına kötü şeyler gelebilirdi. Ayağa kalkarak odasına gitmeye başladı. Tabi gidememişti. Önüne biranda Daniel çıkmıştı ama bu sefer fazla korkmadı. Ona bakmadan yan tarafından geçmeye çalıştı yine yolunu kesmişti. Bu sefer ona bakmaya karar verdi ve baktı. Daniel de ona bakıyordu. Jesica gözlerini kaçırmayın denemişti ama Daniel izin vermiyordu. Bir An bile onun gözlerinden ayırmıyordu gözlerini. Daniel" üzgünüm "demişti sadece. Jesica hiç birşey demedi. Daniel sinirlenmemeye çalışıyor ve kendini tutuyordu ama bu imkansızdı. Burnuna jesicanın kanının kokusu geliyordu. Kanını içtiği günden sonra sürekli bu oluyordu zaten. Cezbedici kokuyu duymamaya çalıştı ama bu hemen önündeyken imkansızdı. Daniel jesicadan ayrılamayacagını fark etmişti. Bu yüzden"şımarıklık çocuklar gibi davranıyorsun jesica " demişti sert bir şekilde. Jesica şaşkınca ona baktı. Yine aynısını yapmıştı. Daniel in gözlerinin kızarmayan başladığını fark etti. Korkmaya başlasada hiçbir tepki vermemişti. Daniel artık kendini tutamıyordu ve yerinden kıpırdarsa olacaklardan korkuyordu. Jesica korkuyla onun değişen yüzüne bakıyordu. Gözleri kızarmış etrafında ise damarlar çıkıyordu. Dişleri ise uzamıştı. Tuhaf tuhaf sesler duyuyordu jesica artık Korkmaya başlamıştı. Daniel"uzaklaş" dıye tıslamıştı resmen. Jesica zorda olsa birkaç adım geri geri gitmişti. Daniel jesica hareket edince daha çok kokusunu duyunca uzaklaş demekte hata yaptığını anladı ama iş işten çoktan geçmişti ve jesica ya saldırdı. Hızlı bir şekilde onu duvara itti ve dişlerini boynuna yaklaştırdı. Jesica " yapma " demişti korkuyla. Daniel onun sesini duyunca dişleri sızlamaya başlamıştı. Naptığını anlayınca kendine gelmeye çalışıyordu. Jesica ağlamaya başlamış gözlerinden yaşlar akıyordu. O kadar korkmuştu ki. İstemsizce ağlamaya başlamıştı. Daniel geri çekilince jesica kayarak yere oturdu. Sessizce ağlıyordu. Danielle tanıştığından beri gerçek dünyasıyla çarpışmaktan Son anda kurtuluyordu. Kaç kere ölümle karşı karşıya gelmişti. Ama hiç bu kadar korktuğunu hatırlamıyordu. Daniel in o yüzündeki ifadeden bu sefer gerçekten öleceğini düşünmüştü. Hiç bu kadar korktuğunu hatırlamıyordu. Daniel jesica yı ne hale soktuğunu görünce pişmanlıkla kendine kızdı. Oda jesica gibi yere dizlerinin üzerine oturdu. Jesica yüzünde soğuk eller hissedince tüyleri diken diken olmuştu. Daniel é baktı. Göz yaşlarını siliyordu. Jesica ona dokunmasından hem korkuyor hem de dokunduğu yerlerin alev alev yandığını hissediyordu. Dokunma demek istedi ama konuşamıyordu. o sözcükler sanki boğazında takılı kalmıştı. Daniel in gözlerine bakmaya korkuyordu. Yine o korkunç görüntüyle karşılaşırsa ne yapacağını bilmiyordu. Bakamazdı Gözlerine, dayanamazdı bu sefer. Daniel jesicanın kafasını yukarı kaldırmayışından anlamıştı bunu. Ellerini yanaklarından çekip cenesine koydu. Yavaşca Cenesini okşadı ve hafıfçe kaldırmaya çalıştı . Jesicanın o okşama diken diken olan tüylerinin daha da kaparmasına neden olmuştu. Daniel in dokunduğu zamandan beri için olan ürpertiye bir türlü anlam veremiyordu. Ne yaptığının farkında bile olmadan Daniel in kafasını kaldırmasına izin verdi. Göz göze gelince içinde ki korku başka birşeye dönüşmüştü ama jesica buna anlam veremedi. Gözlerine bakınca içinde ki sinir de geçmeye başlıyordu. Bu yüzden hemen gözlerini ondan çekmeyi denedi. Ama hemen başaramamıştı. Gözlerine bakınca sanki farklı bir dünyada hissediyordu jesica kendini. Çok yakındılar birbirlerine toprak kokusu geldi burnuna sanki yeni yağmış yağmurdki toprak kokusu gibi derince içine çekti bu kokuyu. Geçende duyduğu kokuyu da yağmur kokusunun içinde saklı buldu çok farklıydı bu. Jesica kendini o kadar çok kaptırmıştı ki bu ana olanları unuttu. Biçbirşey olmamış o olanlar yaşanmamış gibi birbirlerine yakındılar. Jesica Daniel in gözlerinin en derinlerine baktı. Oralarda küçük bir kırmızılık görünce olanlar aklına üşüşmeye başladı. Daniel in elini çenesinden çekerek hemen ayağa kalktı. Napmıştı o. Onu öldürmek isteyen adamın dokunuşlarıyla sakinleşmişti. Kendine kızdı. Daniel den korkarak yavaş yavaş geri kaçtı. Daniel" sana zarar vermeyeceğim jesica sakin ol" dedi. Jesica onun gözlerine bakmaktan kaçınıyordu. Hemen arkasını dönüp koşmaya başladı. Salondan çıkamadan karşısında Daniel İ bulmuştu. En sonunda biri duysun diye bir çığlık atmıştı. O kadar çok bağırmıştı ki boğazları yırtılacak sanmıştı biran. Kimse gelmemişti. Evde yoklardı büyük bir ihtimal. Ama işe yaramış Daniel kenara çekilmişti. Jesica koşarak odasına gitti ve kapıyı kilitledi. Kapının arkasından kayarak yere oturdu ve rahatlayana kadar ağlamaya başladı...