Bölüm 1: "Biz kilometrelerle birbirimize bağlıyız"

124 25 36
                                    

Hepinize merhaba :)

(Şarkı bölüm içinde geçiyor. O kısımda size haber vereceğim^^)

Keyifli okumalar^^

---

Siz hiç kendinizi yanınızda bir sürü insan olduğu halde yalnız hissettiniz mi? Hayatınızda çoğu şey güzelken her şey kötüymüş gibi hüzünlendiniz mi? Ya da sizi seven bir aileniz, size değer veren arkadaşlarınız varken tek başımayım dediniz mi? Ben bu duyguları sürekli hissediyorum. Şu anda dahil. Ailemle salonda oturmuş film izleyip  gülüşerek sohbet ettiğimiz halde hâlâ yalnız ve üzgün hissediyordum. Bunu şöyle anlatabilirim. İçimde bir eksiklik var... Evet bir eksiklik var ve ben bu eksikliğin ne olduğunu bilmiyorum... Sanki tüm hayatım boyunca bir şeyi bekliyorum gibi. Sanki o şey benim olunca her şey düzelecekmiş gibi. Sorun şu ki ben o şeyin ne olduğunu da bilmiyorum...

Beni seven ve her ne olursa olsun destekleyen bir ailem var. Kötü zamanlarımda da iyi zamanlarımda da yanımda olan arkadaşlarım var. Başarılı olduğum bir okulum var. Öğretmenlerin gözde öğrencilerinden biriyim. Çoğu kişinin sahip olmak istediği bir hayatım var. Peki bu eksiklik ve hüzün de neyin nesi?

"Kızım çay katar mısın?" Diyen babamın sesi ile irkildim ve düşüncelerimden sıyrılarak ayağa kalktım. Bardağı alarak mutfağa doğru yürüdüm. Bir yandan çayı dolduruyor bir yandan da içeriden gelen konuşmaları dinliyordum. Konuşmaları tam duyamasamda benim hakkımda konuştuklarını anlamıştım. Bu aralar üzerimde olan durgunluğu ve hüzünü fark etmiş olacaklar ki sürekli benimle konuşmaya çalışıyorlardı.

"Çok dalgın... Bir sıkıntısı var ama anlatmıyor." Diyen annemi duydum ve buruk bir şekilde gülümsedim. Sıkıntının ne olduğunu kendim bile bilmiyordum ki onlara anlatayım...

"Depresyonda olabilir mi sence?" Babamın cümlesini duyduktan sonra bu konuyu daha fazla konuşmalarını istemediğim için çay bardağını tepsiye koyarak mutfaktan çıkıp salona geçtim.

Benim geldiğimi görünce sustular ve sanki aralarında hiç bu konuşma geçmemiş gibi filmi izlemeye devam ettiler. Babamın bardağını önüne koydum ve koltuğun üstündeki telefonumu alarak kapıya yürümeye başladım.

"Nereye gidiyorsun kızım?"

Arkamı döndüm ve onlara bir şey olmadığını göstermek için gülümseyerek konuşmaya başladım.

"Odama geçiyordum babacım. Uykum var biraz, dinlenmek istiyorum."

"Film izliyorduk ama peki dinlen bakalım."

"Başka zaman izleriz. Size iyi film izlemeler." Dedim gülümseyerek.

"İyi geceler annecim."

Salondan çıkarak merdivenlerden yukarıya yürümeye başladım. Bir an önce kendimi yatağa atmak ve uzanmak istiyordum. Bu aralar hiç yataktan çıkasımda gelmiyordu. Elimde olsa perdeleri kapatır ve tüm gün yataktan çıkmazdım.

Kendimi yatağın üstüne bırakır bırakmaz gelen o rahatlama hissini hiçbir şeye değişmezdim. Yorganın altına girmeye üşendiğim için öylece uzandım. Tam uykuya dalacakken çalan telefon ile zorla da olsa kalktım ve yanımdaki komodinin üstünden telefonu alarak arayan kişiye bakmadan açtım.

"Alo." Sesi duyar duymaz arayanın Derin olduğunu anladım.

"Alo?"

"Nasılsın kanka?"

"İdare eder, sen?"

"İyiyim de sen neden idare edersin?"

"Yorgunum biraz ya ondan."

Gerçeğin DışındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin