Dizzy masquerade

398 56 35
                                    

Every man dies, not every man really lives.

Every man dies, not every man really lives

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


2. Bölüm:

R

enkli camların arkasında yanan alevler, ortama farklı renkleri yansıtıyordu, yansıyan ışıklar ortalıkta güzel bir ambiyans oluşturuyor ve hoş bir hava katıyordu.

Sarhoş, göbekli adamların arasından geçerken annesini gördü, bu kadar kadın arasında nasıl bu kadar güzel oluyordu? Bir gün bunun hakkında uzun uzun düşünmeyi, aklının bir köşesine yazdıktan sonra babasının sesiyle ona doğru dönmüş, ardından yönünü değiştirip babasının yanına gelmişti.

Babasının yanına geldiğinde ortada bira içip eğlenenler gibi olmayan oldukça biçimli vücutlara sahip olan üç adamın babası ile beraber sohbet ettiklerini görmüştü, babası kahkahalarla onlara cevap verirken o ifadesizce babasının suratına bakıyordu. Christopher babasının yanına geldiği zaman bu üç adamın dikkate altına girdi.

"Evet baylar, oğlum Christopher." Diyerek kendisini gösterdi babası. "Ona saygıda kusur etmeyin!"

Saygı duyulacak kişi kendisi miydi yoksa babası mıydı, bu konu fazlasıyla tartışmaya açıktı. Komik olan babasının onu öz oğluymuş gibi tanıtmasıydı.

"Beyler lütfen maskelerinizi indirin oğluma tanışma vaktiniz gelmiştir!"

Maskelerini indiren üçlüye baktığı zaman daha önce karşılaştığı sarışın olanın da gördü. Evet o gerçekten parlıyor. Christopher onlara saygısını göstereceği şekilde eğilerek selam verdiği zaman onlar da aynı şekilde kendisine selam vermişti.

Babası gördükleri üzerine memnun olmuş bir şekilde gülerken, Christopher ifadesizdi.

Açıkçası Christopher onların ne konuştuğunu dinlemiyordu, ne konuştukları umurunda değildi, tek istediği şu an bu salonu terk etmekti. Arkasına bakmadan burayı terk etmek ve bir daha gelmek istemiyordu.

Hayatında gördüğü baskılardan çok, babaaının ona karşı olan sevgisizliği onu kahrediyordu. Küçüklüğümden beri sadece bir kez olsun saçlarını okşamamıştı, tek veliahtının varlığı için şükretmemişti.

Babası ve karşısında duran üçlüden, yaşşarı büyük olanlar birbiriyle konuşurken sarışın ona bakıyordu direkt olarak. Bakışlarının rahatsız ettiğini hissetti.

Bir yabancının ona dikkatle bakması fazlasıyla rahatsız ediciydi.

Etrafına bakındı, annesinin yanına gideceği sırada babasının seslenmesiyle ona döndü tekrardan.

"Lordum?"

Babası karşısındaki sarışın çocuğu göstermişti.

"Felix'e köşkümüzü gezdir, birkaç gün burada kalacak. Bilmesi gerekenleri öğrenmeli."

masquerade ; chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin