2. BÖLÜM

41 12 17
                                    

Hilal'ın yanı:

Hilal: Kızlar bugün bara gidelim mi?
Tuba: Bana uyar. Zaten öğretmenler ödev vermedi, gidip biraz eğlenelim.
Leyla: Ben de geliyorum.
Mine: Ben de.
Esra: Hepiniz gidersiniz de ben eksik kalır mıyım hiç.
Herkes: 😂😂😂.
Tuba: Şunlar erkekler değil mi?
Esra: Ta kendileri.
Hilal: Hoşgeldiniz beyler.
Demir: Hoşbulduk güzellik.
Dorukhan: Güzellik?
Demir: Abartma Dorukhan.
Hilal: Demir haklı Dorukhan.
Dorukhan: Tamam ya.
Yılmaz: Bu arada yolda kimi gördük bilin bakalım.
Esra: Ezik birini ya da çok ünlü birini mi gördünüz?
Mert: Birinci söylediğin.
Mine: Hangi ezik?
Oğuz: Şu Semih ve diğer erkekleri.
Yılmaz: Şu küçük olanın gözü morarmıştı.
Kızlar: Puhahahahaha 🤣🤣🤣.
Dorukhan: Siz neye gülüyorsunuz?
Mine: Ya onların gözlerini biz morarttık.
Demir: NE??! SİZ Mİ YAPTINIZ???
Hilal: Evet biz yaptık.
Tuba: Ben o küçük olanı, Hilal mavi saçlı olanı, Mine kahverengi saçlı olanı, Leyla beyaz saçlı olanı, Esra ise siyah saçlı olanı dövdü.
Mert: Oh, my God!
Dorukhan: Ne biçim vurdunuz ya? Hepsi de pert çıkmış.
Demir: Ve onlar size bulaştıklarında neden bizi çağırmadınız?
Leyla: Ya biz çocuk değiliz. Biz de kendimizi savunabiliriz.
Leyla hariç tüm kızlar: KESİNLİKLE!
Dorukhan: Tamam relax kızlar.
Hilal: Bu arada beyler. Biz bugün bara gideceğiz gelen var mı?
Demir: Ben geliyorum.
Yılmaz: Ben de geliyorum.
Mert: Ben gelmezsem olmaz.
Oğuz: Ben de geleyim Mine'ye yavşayanları döverim. Dorukhan sen gelmiyor musun? Böyle şeylerde ilk sen gelmek isterdin. Ne oldu?
Dorukhan: Ya bugün İtfaiyecilik kulübün de görev verdiler. Haftaya itfaiye haftası olduğu için bir şema hazırlayacağız.
Hilala: Puhahahahaha Dorukcuk abilik yapamayacak. Ayyyy ne üzücü. Puhahahahaha 🤣🤣🤣🤣🤣.
Demir: Merak etme Dorukhan Hilal'e gözüm gibi bakarım.
Hilal: Ya sana ne oluyor! BEN KENDİ BAŞIMIN ÇARESİNE BAKABİLİRİM!!!

Erfina'nın yanı:

Şevval: Ya bir şey söyleyeceğim. Hani bu Nil'in takımındaki erkekler dövülmüş ya. Bı geçmiş olsun ziyaretine falan mı gitsek.
Elif: Çok iyi bir fikir.
Erfina: Aslında olabilir ama onlar bizi pek sevmiyorlar.
Yiğit: Erfina haklı.
Selim: Bir yolunu bulup onlarla aramızı düzeltmemiz gerek.
Tarık: Ama nasıl?
Can: Belki ilk önce onları ziyaret ederek başlayabiliriz
Kerim: Can haklı. Hem o benim kardeşim.
Erfina: Tamam o zaman hadi Nil'in yanına gidelim.

Erfina ve diğerleri ... adresine gitti. Gittiklerinde evin hizmetçisi Aysel karşıladı.
Aysel: Hoşgeldiniz Kerim bey.
Kerim: Hoşbulduk.

Herkes içeri girer ve bir yere oturur.

Kerim: Nil evde mi?
Aysel: Hayır. En son sizinle beraber evden çıktı ve daha eve gelmedi.
Kerim: Tamam. Sen işine geri dönebilir sin.
Aysel gider ve birbirlerinin arasında konuşmaya başlarlar...

Nil'in yanı:

Nil: Artık benim gitmem gerek yoksa abi başbelasına tâbi tutulacağım.
Gül: Tamam. Sorun yok zaten birazdan biz de gideceğiz.
Zeynep: Bekle beraber gidelim.
Nil: Tamam...

Hikayelerime oy çok az geliyor. Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Bunu anlayan anladı.

Oy sınırı 10!

Nefretten Aşk ve DostlukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin