39.Bölüm "Anneciğim"

466 29 11
                                    

Multimedya Aylin..

Aylin'den

Allahım ben ne yapacağım şimdi? Ozan denen bu adamın elinden nasıl kurtulacağım?
Tilki benden umudu kesmişmidir acaba?
Onu sevmediğimi düşünmüşmüdür?
Kafamda deli sorularla geçirdiğim bir gün daha of of.

"Sevgiliiim! Hadi gel yemek hazır. Sana kendi ellerimle yemek yaptım." Ozan'ın bu lafları resmen beni çileden çıkarttı. "Madem sen yaptın sen ye Ozan banada sevgilim deyip durma. Ben senin ancak düşmanın olurum."
kendini tutamamak bu olsa gerek. Ozan'dan nefret ediyorum nefret.

"Ama şimdi bu dediklerin oldu mu hayatım?"
aslında Efe'yi düşünmesem şimdiye kadar kesinlikle öldürmüştüm bu salağı. "Senin yüzünden ben kendimden çok sevdiğim adamın gözlerinin içine bakıp seni sevmiyorum dedim. Daha ne yapmamı bekliyorsun?"

Sorum onu afallattı. "Demek kendinden çok sevdiğin ha!" demesiyle birlikte yanağımda hissettiğim acı ve ağzıma gelen kan kokusuyla yere düştüm. Bana vurarak birşeyleri halledebileceğini zannediyorsa yanılıyordu.

"Senden tiksiniyorum." laflarım kapıyı çarpıp çıkmasına neden oldu.
Acaba içeriden silah filan mı getirecek diye korkulu korkulu düşüncelere dalmışken camdan gelen sesle arkamı döndüm. Bu ama bu Efe kaybolduğunda odada olan adamdı.

Ona güvenebilirdim. Yada güvenemezdim gerçekten ya o gün ne garipti. Efe yok oldu bu adam geldi. Sonra biranda adam yok oldu Efe geldi. Neyse zaman kaybetmemeliyim.

Kötü olduğu kadar salaktıda. Dış kapı dışında heryer açıktı. Sadece dış kapıyı kilitlemişti. Tek katlı böyle eski bir evdeydik. Yıkık dökük garip yerdi.

Camı açtım ve "Sen ogün Efe yok olduğunda onun yerindeki adamsın." dedim. Hayır yani elektrik saçtığımı bilmesem bu konuda olan şaşkınlığım yüzünden ölebilirdim.

"Evet, neyse hadi buradan gitemeliyiz." dediğinde vallamı dermiş gibi bakmaya çalıştım. Hiç aklıma bu adamın yanından gideyim evime döneyim gibi şeyler geçmemişti. "Ben gitmek istemiyorum. Ozan'ı seviyorum ben." acaba gözlerimden yalan söylediğim belli oluyor muydu?

"Efe'ye birşey yapacağını söyleyip tehtid ediyor dimi seni o adi şerefsiz?" nerden biliyorduki yoksa Ozan beni denemek için mi tutmuştu bu adamı? "Hayır yok öyle birşey." diyerek son çırpınışlarımı yaptım.

"Beni dinle Efe'ye bişey yapamaz şuan hadi gel gidelim." "Neden yapamazmış? Adamları var onun.." eyvah az önce gerçekten tehtidle burada tutulduğumu mu belirttim? "Hani seviyordun o adamı? Bak Efe şu an ulaşabilecekleri birisi değil." anlamayan gözler evet evet şuan bunlar lazımdı bana.

"Peki nasıl oluyor açıkla o zaman bana." o sırada içeriden gelen sesle benim dışarıya atlamam bir oldu.

Koşmaya başladığımızda o da kapıdan çıkıp peşimizden gelmeye başladı. Arkamızdan "Efe ölür o zaman Aylin sen bilirsin." dediğinde durup ona döndüm.

Ben neden bu adama güveniyorum. Ya Ozan Efe'ye birşey yaparsa. "Ben geri dönüyorum." dememle beni çekiştirip tekrar koşturmaya başladı. Bende bu arada eksik kalmayıp ağlamaya başladım.

"Bırak lütfen, çocuğu tehlikede olan sen değilsin." bana garip garip baktı veee o cümleyi kurdu. " Tehlikede olan da sen değilsin benim! Anneciğim." .....

Efe'ye de böyle bir güç yakışır diye düşündüm:)) Umarım beğenmişsinizdir:) Okuyan herkese teşekkürler....

 

Sana Bir Sır VereceğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin