49.Bölüm"Bütün yıldönümler güzel midir?"

254 22 10
                                    

Savaş'tan

Onsuz bir gün bile bana bir yıl. Onsuz bir gün bile yaşayamam. Onsuz hayat boş. Bu cümleler miydi beni ayakta tutan. Bu cümleleri kura kura geçirdim bir yılı.

Evet bugün yaralarımı saran kadının ölüm yıldönümü. Halbuki yaşasaydı bir ay sonra evlilik yıldönümümüz vardı. Ama şimdi...

Sabah altıda uyandım. En sevdiği takım elbiseyi giyip, çocuklarımızı hazırladım. Tabii ev halkından da gelenler olacaktı. Bu yüzden salona inip beklemeye başladım.

Sanki ev yazın ortasında kıştaydı. Hava soğuktu bugün. Rüzgar onun kokusunu esiyordu. Yağmur bir yıl boyunca akıttığım gözyaşlarımdı sanki.

Hergün olduğu gibi bugünde kendime sordum. Neden biz? Böyle bir hayat neden? Hayatımızda hep bitişler mi olacak? Daha ne kadar böyle devam edecek???

Tek kelime etmeden siyahlara bürünmüş aynı evde kaldığım insanlar, dostlarım, kardeşlerim, annem, babam, abim merdivenlerden inmeye başladılar.

Artık üç yasında olmalarına rağmen arada bir anne diye bağırmaları dışında -bu bağırışları göz yaşı takip ediyordu- pek bir şeyin farkında değiller. Olmasınlar da zaten.

Hep birlikte mezarlığa gittiğimizde mezarın üstünde bir çiçekle karşılaştık. Bizden biri koymadığına göre bu çiçekler kimdendi? Belki başka bir mezar ziyaretçisi aradığı mezarı bulamayınca sevap olsun diye koymuştu.

Bu acı günümde bunu düşünemeyeceğim için çiçekleri boşverip Durumun mezar taşının yanına çömeldim. Ne acı dimi? Daha bir yıl önce uyanınca ilk onu gördüğünüz karınız şimdi burada. Hep burada.

Tek tek  yaptığımız konuşmalar sonunda gitme vakti gelmişti. Herkese geleceğimi söyleyip gitmelerini rica edince beni yalnız bıraktılar.

"Çok şanslısın. Hergün yanına gelme potansiyeli olan bir ailen var. Şu bir yıl konuşmasını geçenlerde yapmıştım. Bugüne bir hafta vardı daha. O zaman o kadar ağır gelmemişti. Şimdi sanki o güne gittim tekrar. Keşke o sabaha bende uyanmasaydım. Sonra bu isteğimi hemen kafamdan atıyorum.

Çünkü bizim bizden güzel iki meleğimiz var. Gerçi aramızdaki tek melek sensin.Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın." bunları söylerken çiçeklerdeki not gözüme çarptı. Tamam çiçekleri düşünneyeceğimi söylemiş olabilirim ama not bütün söylediklerimi geride bıraktı. Elime alıp okumaya başladım.

"Sevgili kardeşim,
    Seninle yaşamak nasip olmadı ama yakında yanına geleceğim.
                                    Naz"

Evet. Yeni bir maceraya hazırsınızdır umarım. Bu not da neyin nesi? İnanın bende merak ediyorum. Herkese okuduğu için teşekkürler...:)Bu arada geçen bölümlerden birinde "Yıllar unuttu, biz unutmadık." yapmıştım. Fakat Savaşında dediği gibi bu tarihsel olarak tam bir yıl.... Umarım beğenmişsinizdir.

Sana Bir Sır VereceğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin