kaybolup gitmek istiyorum. yerle yeksan olmak, tamamen yok olmak. seni de götürmek istiyorum yanımda. bir boşluğum olsun ve seninle doldurayım istiyorum o koca boşluğu. sen tamı tamına oraya uy böyle, işte öyle istiyorum. benim gözlerimdeki yakarışı görüyorsun sen. bana yarattığın bu hiçlikte nasıl yaşarım sensin, diyorum.
sessizce duruyorsun önümde ve dizlerime uzanıyorsun. gözlerin kapanıyor ve huzursuzca iç çekiyorsun. ” bir şekilde yaşarsın. ” umursamaz tavrın, beni hor görüşün kırıyor kelebeklerimin kanatlarını. küçük bir kız gibi ağlamaya başlıyorum. gözlerimde birikenler, utanç darbeleri. ustaca işlenmiş suçundan utanan küçük bir kız çocuğu olup siliyorum o yaşları.
sonra,
hadi! diyorum:
” bana bir hiçlik yaratıp içine kendini koymadın mı? ben, senin eksiltili parçan. sen, benim gönül yaram. bu koca hiçlikte küçük kalırım ben, yutar beni. sen bunu bilemedin mi? ”
sonra sen gözlerime baktın ve ben hangi boşlukta, hangi dipsiz siyah bir okyanusta kendimi boğacağımı şaşırdım.
ve şimdi seni hangi şarkıya sığdırmalı, hangi kitapta seni aramalı bunu bilmiyorum.
söylesene, neredesin?