Biz erkekler kadınlardan ne bekliyoruz?
Dayanabilirsek; kendi kendimizi eleştirelim.
Dayak yiyen bir kadın gördüğümüzde, "kesin bir haltlar karıştırmıştır", "ateş olmayan yerden duman çıkmaz" gibi yorumlarla kendimizi kandırmayı ne zaman bırakacağız?
Yahut eşinden boşanmış bir kadın gördüğümüzde "ihtiyaçları vardır bu kadının, bir yoklayım" demeyi kendine yakıştıran erkekler acaba kendi kız kardeşi yahut ablası boşandığında ne düşünecek?
Boşanan erkekler başkasıyla evlenirken "yalnızlık zor" deyip geçerken iyi de, kadın birini bulunca adını "orospu"ya çıkartmak ne ola ki?
"Ben içeyim ama kadın içmesin", "içen kadından hayır gelmez", "ben herkesle yatabilirim ama kadın kimseyle birlikte olmamış olmalı", "içen kadın vericidir" gibi fikirsiz, ahlaksız cümlelerle bir kadına yaklaşanlara ne demeli?
Yorumlarda bile "amk" yazan kadına "lan bu am filan yazıyorsa kesin hemen verir" diyerek özelden mesaj atanlar bile var. İşin en açık haliyle ifadesi bu olabilir:
İnsanı insan yapan yaşadıklarıdır, aşkı aşk yapan da yaşanacaklardır. Aşık olduğunuz insanı, "o" insan yapan da geçmişidir. Önce aşık olup, sonradan kıvırmayın. Aşık olduğunuz özelliklerini değiştirip, sevdiğiniz insanı robota çevirmeyin. Seradan domates bile alsanız, üzerinde çamur olur. Rüzgar estiği için sevilir, her yiğidin bir yoğurt yeyişi, her iklimin bir fırtınası vardır. Bir orman yeşilliği için sevilir, ama içinde zehirli böcekler de yaşar. Ne vakit zehirli kısımlardan uzak durup, ormanda yaşamayı öğrenirsiniz; o vakit mutluluğunuz daim olur.
Herkes ağzına ve aşkına içsin!
Şerefe!