Finale doğru yaklaştık he? Zaman ne kadarda hızlı geçiyor. Yakında final yapacaz ve koca bir hikaye bitecek. He bide Civil War tekrar başlıyor tartışma konusuda bu;
Sans: Baba bak şimdi o makine önemli olabilir ama yinede otur biraz dinlen öyle başla olmaz mı?
Gaster: Yeryüzüne çıkınca bidaha bu işlerle uğraşmam o zaman sizlerle ilgilenirim olurmu?
Sans: Olur ama sözünü tut. Tutmassan Seni terk edip giderim.
Gaster: En son bi kere daha öyle demiştin ve ne oldu hepimiz biliyoz dimi?
Sans: Karıştırma şimdi o eski anıları. O eskidendi.
Frisk: Ne olduki aşırı merak ettim.
Chara: Bende merak ettim anlatırmısın?
Gaster: Hayır anlatmauacam öylece meraklı bir şekilde de kalın.
Chara: Yaaaa niye?
Gaster: Seni hiç alakadar etmez.
Frisk: Öldün çık.
Gaster: Neyse ne . Bende makineyi yapmaya gideyim.
*Gaster Işınlanarak gitti.*
Sans: Frisk dışarıda birlikte dolaşmaya ne dersin?
Frisk: Olur derim.
*Sans sizi şelaleye ışınladı.*
Sans: Bu yer sana bişey hatırlattı mı?
Frisk: İlk kez bana sarıldığın yer mi?
Sans: Aynen öyle. Bide Frisk eğer senin için sakıncası yoksa yeryüzündeki hayatından bana bahsedermisin?
Frisk: Yani bilirsin ya.... Tahmin ettiğiniz gibi güzel bir hayatım vardı.
Sans: Sanırım buraya atlama sebebinde hayatının aşırı güzel olmasıydı.
Frisk: Aslında ailem bana pek iyi davranmazdı sürekli kızarlardı ve döverlerdi. Okuldakiler ise sürekli bizi ezik görürlerdi.
Sans: Kötü olmalı.
Frisk: Hemde nasıl kötü bir bilsen.
Sans: Yani hayatında hiç mi iyi bir şey olmadı?
Frisk: Aslında vardı. Bir sevgilim vardı ismide Fatih'ti.
Sans içinden;
Sans: Çok sevindim ne kadar da güzel.
Frisk: Evet öyle kendisi çok tatlı ve sempatik birisidir ve
*Frisk böyle böyle 1 saat boyunca sevgilisini övdü.*
Sans: Frisk tamam yeter 1 saatten beri övüyorsun anladık.
Frsik: Hatta bak ne diyecem yeryüzüne çıktığımız zaman seni onla tanıştıracam.
Sans: İyi tamam ben gidiyorum.
Frisk: Nereye?
Sans: Uyumaya eve.
Frisk: Tamam gö-
*Sen daha cümleni tamamlayamadan Sans ışınlandı.*
Frisk: Acaba bişeyemi sinirlendi?
*Sans'ın ışınlandığı yer evi değildi. Gerçek lab'a ışınlanmıştı.*
Sans: Hey baba nasılsın?
Gaster: İyiyim sen nasılsın?
Sans: Berbat.
Gaster: Niyeki?
Sans: Frisk'in aslında bir sevgilisi varmış ve benim ise bundan haberim yok. Bugün söyledi. Büyük ihtimallede yaptığımız konuşmalar sarılmalar hepsini dostça algılamıştır.
Gaster: Desene yine kaldın ortada.
Sans: Aynen öyle. Baksana kardeşimin bile sevgilisi var ama benim yok. NEDEN BENİMDE BİR SEVGİLİM YOK?!!?
Gaster: Merak etme çok yakın bir zamanda olacak.
Sans: Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunki?
Gaster: Çünkü makine nerdeyse tamam ve çalışma ihtimalide %100.
Sans: Ama ben Frisk'i seviyom.
Gaster: O zaman yapacak bişey yok.
Sans: Bana yazık değilmi yaaa!
Gaster: Bak anlıyorum. Ama Frisk'le ve onun sevgilisiyle görüşmeyeceksin dimi?
Sans: Yeryüzüne çıktığımızda ilk işi beni sevgilisiyle tanıştırmakmış.
Gaster: Tahminimden daha kötüymüş. Ama olsun ben baban olarak bunada bir çözüm bulacam sen merak etme.
Sans: Baba sen çok iyi birisin.
*Babana sıkıca sarıldın.*
Gaster: Biliyom şimdi beni biraz rahat bırak. Bu makine bitirince ben seni çağırırım tamam mı?
Sans: Tamam.
*Frisk eve geldiğinde.*
Chara: Eeee ne konuştunuz Sans'la?
Frisk: Hayatımı filan merak etti bende anlattım.
Chara: Bu kadar'mı?
Frisk: Bide ona sevgilim fatih'ten bahsettim.
Chara: Sen bir salaksın.
Frisk: Niyeki?
Chara: D'mi C'mi oynarken sana demişti hatırlamıyonmu?
Frisk: Şeyyy demişti eeee...
Chara: Sana aşığım demişti.
Frisk: O zaman bi dakka dur şeyy o zaman. BEN HAYATIMIN EN BÜYÜK HATASINA YAPTIM!
Chara: Kesinlikle öyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevginin Sonsuzluğu
FanfictionTüm kötülüklerden kurtulmak için buraya atlamıştık. İlk başlarda tanışmakta zorlanmıştık. Ama buna değdi. Artık bir ailem var çünkü.