Tek Kare

📸 3. BÖLÜM

▌│█║▌║▌║ 𝟛.𝔹𝕆̈𝕃𝕌̈𝕄 : ℂ𝔸ℕ𝔼ℝ ║▌║▌║█│▌

Gölgesiz güneş yoktur, geceyi tanımak gerekir.

Fransız filozof Albert Camus' un sözleri beynimde dolanırken istemsizce gözlerimi ondan alamıyordum. Güneşi tek başıma tanıdığım bu günde, geceyi onunla tanıyordum. Kollarımın sarılı olduğu adam bana bende ki farklı yönlerimi keşfettiriyor, hiç gelmediğim kadar güldürüyor ve günü gününde yaşayarak nefes almamı sağlıyordu. En son ne zaman böyleydim? Allah bilir?

O, beni her zaman bir şeylerden kısıtlayıp yaşarken aileme bile küsmüş her şeyimi içine atan birisi olmuştum.

Oysa belimi güven veren bir şekilde saran birkaç saatlik tanıdığım yabancı özgür hissetmeme, konuşma hakkımı layıkıyla bana vermeye devam ediyordu. Ben bir kartala çeviren o kişiye nazaran, yabancı beni serçeye çeviriyordu.

"Daha ilk ayımda bir avukat beni aradı. Üvey babamın avukatıymış. Dediğine göre vasiyetname şartları gereği üvey babamdan, oldukça büyük bir meblağ bana kalmış, onaylamak için gelmem gerektiğini söyledi. Anlayacağın Malta' da çok fazla kalamadan geri döndüm." Hafifçe sırıttı. "Allah' tan ilk mağarayı gezmeye gitmiştim de pişman olmadım verdiğim paraya!"

Hafifçe gülerken yavaş yavaş sallanmaya devam ettik. Birçok insan, eşleriyle birlikte küçük alanda dans ediyordu. Hikayesini anlatmayı da dediği gibi dans ederek devam etmişti. Blue Grotto' yu daha önce duymuştum ama nasıl bir mağara olduğunu tam bilmiyordum. Sadece üstün körü varlığından haberim vardı.

Sözleri olmayan slow şarkının etkisindeyken yavaşça kirpiklerim titreşti. "Piyano seslerini seviyorum, dinlendirici bir etkisi var. Acaba şarkının ismi ne?" Kendi kendime mırıldanmıştım.

"Kardan Adam"

Uzun boyundan dolayı kafamı kaldırıp ona baktım. Şaşırmıştım.

"Nereden biliyorsun?"

Kendinden emin, ukala bakışları yüzünde yer edindi. "Adana' nın her yerini biliyorum. Buraya da ilk defa gelmedim" İmalı bir şekilde gözlerime muzipçe baktı. "Bu şarkılar sürekli burada dinlenen şarkılar. Benim de hoşuma gitmişti. Sahibine sorup öğrenmiştim"

Aynı şarkından hoşlanmışız. Yeni bir uyuşum daha!

Gitarın piyano ile buluştuğu o güzel melodi kulaklarımızda yer edinirken, belimde ki baskısı artmıştı. Davetkâr hareketini memnuniyetle karşıladı bedenim. Onun kollarında kaybolurken, gömleğinin açıkta bıraktığı boyun girintisine kafamı yaslamıştım. Allah' tan kalkamadan önce gözlüğünü masaya bırakmıştı. Kolyeleri hafif rahatsız etse de sıcak göğsü akşam serinliğinde beni güzelce karşılamıştı. Sadece bir kere sorgulamadım.

Onun dediğini yaparak bir kere olsun sorgulamadım ve yapmak istediğimi özgürce yaptım.

İlk defa farkına vardığım o kokusu beni karşıladı. Fresh yazlık bir kokusu vardı. Tam da ondan beklenir bir kokuydu. Birçok bitkinin birleşimiyle birçok meyvenin muhteşem buluşması; içi baymayan, rahat bir yazlık koku çıkarmıştı ortaya. Canlı, yumuşak ve sıcak hissettiriyordu...

Kokusunda bulandığım adam, beni kendine biraz daha çekerken gözlerimi kapatıp ona daha da yaklaştım. Kollarımı, kollarının altından beline koymuştum ve biraz daha sıktım. Bana yaklaşmasına, onun gibi açık bilet vermiştim.