DEREN
Dediğimiz yerde buluştuk. Çok bekllettik galiba. "Kalın giyindiniz mi? Dışarısı gerçekten çok soğuk. Dikkatli olalım ve birbirimizden ayrılmayalım." dedi Orkun Ceren'in ona hayran bakışlarına karşılık. "Başüstüne!" dedi Ceren dalgayla. Kendime hiç güvenmiyorum. Kesin kayıp düşücem. Mahcup olmak istemiyorum. İçimdeki yakınmaları susturarak kapıdan dışarı adımımı attım. Her yer buz kesmiş. Her yer bembeyaz o kadar güzelki resme çevirmemiz lazım. Hemen aldım elime telefonumu "Herkes buraya baksın çekiyorum!" dedim hızlıca bir selfie çektik. "Süper." dedi Yağız benden yana.
YAĞIZ
Gerçekten de birbirimize ısınmıştık. Hep beraber takılıyoruz. Ve bu beni içten içe mutlu ediyor. Neyse şimdi güzel kayacağımız bir yer bulalım. Şurası çok kalabalık olmaz. Şurda da çok erkek var. Oraya da gitmeyelim. "Ah evet şurası tam bizlik dedim." tepede beyazlığı bozulmamış bizi bekleyen yere.
DEREN
"Ne kadar düşünceli çocuk bizi düşünüyor." dedim Ceren'e kendimi tutamayarak. Herşeyimiz tam. Artık oraya tırmamaya başladık. Çok dikkat etmemiz gerek. Diye düşünürken tedirgin olduğumu anladılar. "Eyvah!" diye sırıttım. "Bu kadar endişelenme ben varım!" dediğini duydum Yağız'ın. Ceren'e yaklaştım. "Ne dediğini duydun mu?" dedim kendi duyduğumu kanıtlamak için. "Besbelli seni koruyor." dedi Ceren koluma daha sıkı yapışarak. İçimi bir gariplik kapladı o an. Daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Bir dörtlü kızak var bir de ikili ikili. İlk önce ikili binmeye karar verdik.
CEREN
Oo alişmamız zor olacak gibi görünüyor. Bi kere kaydık mı tamam aslında. Hemen aldım kızağı. "Deren neyi bekliyorsun arkadaşım bin arkama!" dedi eliyle arkaya işaret ederek. Düşmesin diye Yağız elinden tuttu. Benim yanıma gelene kadar. Deren şuan onun farkında bile değildir. Ben ona sonra anlatırım. Orkun la Yağız da yanımızdalar. "Hazır mısınızz!" diye bağırdı Orkun.
"1-2-3!" dedi Yağız. Hızlıca ellerimizi yerden keserek kaydık. Çığlık çığıla.
DEREN
"Ayyy çarpıcaz!" diye bağırıyorum. "Ya tamam sakin ollll!" dedi Ceren. Önümüzdeki gruba küt diye çarptık. Tepe taklak olduk. Çoçuklar ellerimizden tutup kaldırdılar.
"Ah kusura bakmayın." dedi Ceren üzgün bi ifadeyle. Bende ona destek verdim.
"Çok üzgünüz." dedim ne cevap vereceklerini merak ediyorum.
"Ne demek kızlar hiç önemli değil güzel bayanlar bize çarpmış sorun değil gerçekten." dediler. Tam o dediklerini dinlerken Yağız la Orkun'un "Öylemiii? Güzel kızlar hee siz kim oluyorsunuz!" dedi Orkun kızgın bi şekilde. "Tamam abi bırak gidelim." dedi kolumdan çekerek. Şaşkınca sürükleniyordum. Orkun da Ceren'i tutuyordu. Kendi yerimize çıktık. "Hadi dörtlü kayalım." dedim ortalığı yatıştırmak için. Önde iki arkada iki şeklinde bir kızaktı.
En öne oturacak çifti merak ederken..
"Ben oturuyorum." dedi Orkun.
"Ceren hadi geç yanına!" dedi Yağız kahkahayla.
Ceren le bakışıp gülüştük. Baktım Yağız oturmuş.
"Deren hadi ama seni bekliyoruz." dedi Yağız sırıtarak. Geçtim yanına. "Sıkı tutunun kızlar gidiyoruz!" dedi Orkun bağırarak. Çığlıklar başladı bile. Tam yandan bi kızak bize dokundu. Ama o nasıl bir dokunmadır. Orkun Ceren' e bişey olmasın diye sarıldıı. Bunu gören Yağız'ın kollarını üzerimde hissettim.
Bi anda durduk. Ve hala sarılıyorduk. Öksürerek geri çekildim. Orkun Ceren'in elinden tutup kaldırdı. "Acıkmadınız mı? Ben kurt gibi acıkdım." dedim herkese.
"Hadi o zaman şurada birşeyler yiyelim." dedi Yağız gidiceğimiz istikamete doğru dönerek. Yemeğimizi yedik. Odalara geçtik. Aynı yatağa ikimizde attık kendimizi. Yan yana uzandık. Ayaklarımızı yere sarkıtıyorduk. Konuşmaya başladık.
"Mutlu musun Ceren?" dedim merakla.
"Evet tabiki!" dedi. "Tek düşümdüğüm Poyraz. Şuan Orkun la gayet iyiyiz. Ona ne diyebilirim." dedi düşüncelere dalarak.
"Merak etme gör bak yakında buraya geldiğini bile görürüz. Hiç şaşırmam!" dedim gülerek.
"Ay o zamanı hiç düşenemiyorum zaten." dedi Ceren bana kahkahayla karşılık vererek.
"Ben sanki Yağız'ı görünce çok garip şeyler hissediyorum Ceren." dedim bana akıl vermesini bekler gibi.
"Hoşlanıyorsunn sen!" dedi bi anda doğruldu. "Bence o da senden hoşlanıyor." dedi Ceren gülerek.
"Bi dakika dur telefonum çalıyor." dedim hemen açmak için koyuldum.
Arayan abimdi.
"Alo? Nasılsın güzelim?" dedi. Sesi beni mutlu etmişti.
"İyiyim abilerin en yakışıklısı sen nasılsın? Bizimkiler nasıl?" dedim özlediğimi fark ettim.
"Bizi düşünme sen. Nasıl bakalım oralar yan gözle bakan var mı? Geleyim hemen!" dedi Çınar.
"Tabiki de yok. Sen kardeşini tanımıyor musun?" dedim sırıttım.
"Tamam bakalım Ceren'e selam öpüyorum güzelliğim." dedi canım abim ya. Kapadık telefonu. Acaba Yağız la Orkun şuan ne yapıyorlardır dedim içimden. O anda Ceren,
"Acaba bizimkiler ne yapıyor? Hiç uğramıyorlar!" dedi bana ne düşündüğümü sorar gibi.
"Cerenn aynı şeyi az önce ben de düşündüm." dedim ve kahkaha attık.
"Seni yerim ben!" dedi yanıma gelip sarılarak. Ben de ona karşılık verdim.
Saat yaklaşık 7.30 gibi. 8 de akşam yemeğine inilecekti. Kıyafetlerimizi değiştirmek için dolaba geçtik ve seçtik. Ceren siyah tayt ve üstüne kırmızı çok tatlı bi kazak giydi. Saçları bukle bukle. Yesinler kim sevmez bu güzelliği. Ben de siyah tayt giymiştim. Üstüne de beyaz bi kazak giymiştim. Tunik gibiydi biraz. İnmek üzereyken Ceren'in telefonu çaldı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Tatili ❄
FanfictionMeraba en yakın arkadaşımın ısrarıyla ilk kez hikaye yazıyorum inşalah beğenirsiniz :) TANITIM Ben Deren şükür ki lise son öğrencisiyim. Orta boylu, kumral, dalgalı saçları olan, kahverengi gözlü, kilosu normal, değer verip değer bilen bir kızım. Bi...