"Selamünaleyküm annem"
"Ve aleykümselam Aksâ hanım teşrif buyurabildiniz nihayet. Misafirlerin çoktan geldi, ben de komşuya geçiyorum"
Misafirden sonra gelen ev sahibi yapmışlar, öyle böyle oluvermiş işte. Neyse alışkın zaten onlar. Bir şeyler hazırlamış olsalar bari çünkü ben açıım.
"Selamünaleyküm kızlar hoş geldiniz. Imm boraklar badodoslu mu"
Böreklerden önce kızlara sarılsam iyiydi, ama malum bir de patatesli olunca insan dayanamıyor..
-Oo aleykümselam Aksâ hanım asıl siz hoş geldiniz.
-Hoş'dan ziyade aç geldiniz demeli baksana şuna böreklere daldı hemen.
"Aa Nurşule hoş geldin nerelerdesin sen^^"
"Hoş buldumm özlemişim yahu görüşemiyoruz bayadır"
-Öhhö öhö tabi bir patatesli börek iki Nurşule. Biz de dış kapının..
"Kızlar yapmayın yav Nurşuleyi kaç aydır görmüyorum ya ondan şey ettim. Tuğba bu börekleri sen yaptın değil mi? Soğan koymayı unutmuşuz malum"
-Beğenmediyseniz yemeyebilirsiniz hanfendi.
"Sen yapmışsın da yemez olur muyum ben. Sen yapmasan da yerim gerçi. Patatesli börek sonuçta"
-Yok arkadaş ya dövücem ben bu kızı. Ben bile senin kadar yemiyorum şu halime bak sen nasıl kilo almıyorsun?
Bilmeem dercesine ellerimi iki yana açtıktan sonra yemeye devam ettim. Normal bir insan olsaydım çoktan obez olmuştum gibime geliyor. Neyse ya bu kadar yeter. İnsanlar bu kadar çok yiyip de kilo almayışıma özeniyor fakat hiç iyi bir şey değil aslında. Yani bu kadar çok yemek. Sünnete uygun olan bu değil. Hem dertli insan boğazından keser biraz. Benim aç kardeşlerim varken böylesine yemek yiyebiliyor oluşum beni bile hayrete düşürüyor bazen. İşte her yiğidin harcı değil dert sahibi olmak. Yeterince dertlenemiyorum demek ki kardeşlerimin dertleriyle. Zaten bizim dert anlayışımız şu değil mi; "Arada bir üzülüp iki damla yaş akıt, sonra hayat devam ediyor". İşte dertli yaşamak başka, dertle yaşamak başka, derdi yaşamak çok başka.. Acı kendine değmeden acıtmıyor. Oysa Müslümanlık bu demek değil.
Allah affetsin.
"Aa nasıl da unuttum söylemeyi. Size çok güzel bir haberim var kızlar. Kırık meal hocam varya Zeynep hoca, dersine hiç aksatmadan katılan öğrencileri arasından kura çekip birini Kudüs'e götürecekmiş inşallah"
-Vayy ciddi misin? Ya neden baştan söylememiş ne yapar eder ben de gelirdim derse.
-Ama bu haksızlık nasibe bak ya hadi inşallah sana çıkar Aksâ.
-Evet Aksâ sana çıkar inşallah. Dilinden duandan düşmüyor ya biz şahidiz. Görmeyi de nasip etsin Allah.
"Allah razı olsun kızlar. Ama kimin hakkında hayırlıysa, kim daha çok hakediyorsa o gitsin diye dua edin lütfen. Çok dua edin.."
-Kiminle gideceksin ki sana çıksa da?
Kiminle mi gideceğim. Evet ya mahremsiz gidemem ki. Ben bunu nasıl hiç düşünemedim.
"Yani eğer bana çıkarsa Allah bir kolaylığını gösterir elbet. Abim gelir belki, tabi ya o da çok gelmek ister"
Eğer ben giderim de abim gidemezse deli olur. Fakat onsuz gidemeyeceksem iş başka. Ona muhtaçmışım modlarına girip ya inadına beni götürmezse? Yok canım Kudüs'ten bahsediyoruz o kadar da değil. Yani değildir inşallah..
. . .
-Ya Aksâ hani vakıftan bir tane çocuk varya kantinde duruyordu liseli. Mekke'nin Fethi programında bir ara seni sordu o ama. Neden sordu anlamadım.?
"Be.. beni mi sordu? Allah Allah hiç bilmiyorum.."
Gerizekalı. Beni mi sordu bir de utanmadan. Yok arkadaş böylesini falakaya yatıracaksın.
- Bizimle yaşıttı değil mi o? Tüm işlere onu koşturuyorlar. Geçen bizim okulda gördüm afişleri getirmiş. Okulundan bile feda ediyor vakıf için..
"Ya bize ne elin uşağından Allah aşkına. Yaptığı da kendine yapmadığı da boş versene."
-Tamam Aksâ bişey demedim ne bu atar.
Bilmem ki acaba niye bu atar. Aklıma geldiğinde dahi ashabım bozuluyor. Beni deli eden ondaki ben belki de. Düşüncelerini söküp atmak istiyorum. Hatta kalbini çıkarıp sarımsak rendesinde rendelemek..
-Baksana Aksâ olmadı seni evlendiririz mahrem sorunun da kalmaz ha?
Ve hep beraber kahkahayı kopardılar.
"Nurşule sen de mi. Sen yapma bari ya"
-Bir şey yapmıyorum ben yahu. Hayırlı bir kısmet bulursak neden olmasın beraber gidersiniz işte Kudüs'e.
"Nurşuleee."
. . .
Sonunda kızlar gittiler. Yorgunluktan ölüyorum abim gelse de yatıp uyusam artık.
"Selamünaleyküm"
"Haa abi hoşgeldinn"
"Aksâ yorgunum abicim sonra tamam mı"
"Sana çok sevineceğim bir haberim var. Ku
"Aksâ. Yorgunum dedim. Yatıyorum ben hayırlı geceler."
Hah yatıyorsun demek git yat tabi. Aksâ kim ki niye dinleyeceksin zaten sen onu. Söylediklerinin bir önemi mi var. Şeytan diyor...
*
"Anne, baba size bir şey söyleyeceğim. Zeynep hoca sürekli öğrencileri arasında çekiliş yapacak ve çıkan kişiyi Kudüs'e götürecekmiş. Ben de eğer
"Aksâ hiç boşuna hayal kurma kızım öyle bir şey söz konusu bile olamaz."
'Öyle bir şey söz konusu bile olamaz hayal kurmayayım öyle mi? Hayal kurmayayım. Sabah kalktığımdan akşam kafamı yastığa koyana kadar neyin duasını ediyorum ben. Herkes doktor mühendis bilmem mimar olmanın hayaliyle yaşarken benim hayalim ne anne! Hiç mi tanımıyorsun beni. Ben yaşamımı bu hayal üzerine kurmuşken sen bana nasıl hayal kurma dersin! Nasıl dersin..'
Diye bağırmak istedim evet ses tellerimi yırtana kadar. Fakat karşımdaki annem, ve Allah'ın rızası ana babanın rızasından geçer. Ben oraya zaten Allah rızası için gitmek istiyorken annemi çiğnersem şuursuzluğun dibine vurmuş olurum. Ya Rabbi Sabır..
"Biliyorsun ki hayal kurmak değil anne benimkisi; dualarının baş köşesine koymak, gözyaşlarını şahit tutmak.. Hiç hayal kurma deme biliyorsun benim hayatım bu hayal üzerine kurulu. Senin rızan olmadan gidemem elbette. Fakat böyle kestirip atma, benim için böylesine kıymetliyken ne olur kestirip atma."
"Aksâ oraya gidip de dönememek var. Seni göndermemi nasıl beklersin aklını mı sıyırdın. Çok tehlikeli yok yok ben böyle bişeye kalkışamam."
"Tamam kızım, sen yat uyu. Biz annenle bir konuşalım bakalım. Hem abin gelebilecek mi? Acele etme sabah ola hayrola."
"Allah razı olsun babam.. Hayırlı geceler."
Âh babam iyiki var. Elhamdülillah..
Off saat kaç olmuş. 376 watsap mesajı. Daha bugün beraberdik ne buldularsa kızlar bu kadar konuşacak.
Bu kim ya? Furkan benim telefon numaramı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKSA
Teen FictionEsselamualeyküm. Öncelikle hikayelerde genelde karakter kötü yoldadır, hidayete erer. Yahut yoldan sapacaktır ki özünü bulur.. Benim hikayemde Aksâ tesettürüne önem gösteren, Allah rızası için çabalayan bir vakıf genci. Lise son sınıf öğrencisi, sın...