Sıradan bir sabahtı.Bugün Fransızca dersinde yeni bir kelime eklemiştim hafızama.Sombre.Karanlık demekti bu kelime.Belki bende karanlıktım.Ama uyuşturucu bağımlısı keşlerdende değildim.Sınıfa bir göz gezdirdim.Herkes kendi halinde gülüp eğleniyordu.Erkekler sabah sabah bel altı espriyleriyle boğuşurken,kızlar sabah dedikodusu yapıyordu.Bu muhabbetlere daha fazla dayanamıyacağım için sıradan kalktım ve en iyi arkadaşım Derin'in sırasına doğru ilerledim.Kulaklıklarıyla müzik dinliyordu.Derin altın sarısı uzun saçları olan gayet güzel bir kızdı,ama o hiç kendini beğenmezdi.Ona hep neşeli tarafımı yansıtmaya çalışırdım.Olabilecek en neşeli halime bürünüp yanına doğru ilerledim.Hırkamın kollarına ellerimi dolayarak ilerledim."Naber"dedim müthiş(!)neşeli sesimle."iyiyim sen diyerek cevapladı beni."İyi diyerek sınıfa tekrar baktım.Bir süre sonra sıkıldım ve kendi sırama oturdum.Ellerimde ki kesiklerime baktım.Kimse neden yaptığımı bilmiyordu.Belki ileri ki bir zamanda nedenlerini Derin'e anlatabilirdim.Şuan olmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOMBRE
Non-FictionSiyahlar içinde ki mavinin. İki siyah ile tanışması. İki siyahın , aslında siyah sandıkları maviyle Karanlıklarını aydınlatması. Yani SOMBRE. Madem cennetlik değiliz, cehennemin hakkını verelim. Kitap yayından kaldırılacaktır okumayınız.
