Multimedya Arean.
Sanırım şimdi faka basmıştık. Ne diyecektim ? Daha yeni tanıştık ve o birden bana sarıldı mı ? Bunu söylesem herhalde delirmiş bu şirine derlerdi. Anneme ve Chole'e açıklama yapmak için boğazımı temizledim. " şey oğlunuz gelmiş, ama ben onu erkek arkadaşım sandım ve sarıldım, kusura bakmayın" dedim ve sahte bir gülücük bahşettim. İkisi de inanmamışa benziyordu ama üstelemediler. Chloe konuştu " Oğlum, bugün aramızda olmayacağını sanıyorduk" dedi. Blake kafasını salladı " birazdan gideceğim, arkadaşlarımla buradan geçiyorduk. Sizin içeri geçtiğinizi görünce merak ettim ve bir bakmak istedim"dedi. Chloe kafa salladı. Annem hemen söze girdi. "İstersen arkadaşlarını bekletme ve şu asosyal kızımı da dışarıya çıkar biraz yakışıklı" dedi. Ben sanırım gökkuşağına dönerden Blake kafa sallamakla yetindi ve kafa hareketleriyle beni dışarı çıkardı. Arkamızdan Draco denen herif de geldi. Hiç ısınamamıştım bu çocuğa. Evimizin karşısında bulunan parka baktım. Bir grup erkek oturmuş yoldan geçen piliçlerden bahsediyordu. Piliçler... Bunlar sanırım dişi diye tabir edilenler oluyordu. Eh o zaman ben iyi bir piliçtim. Blake'in arkadaş grubu bunlar olmalıydı. Ondan da bunu beklerdim zaten. Şu oturan çocukların yanına gittik. Blake ve Draco aynı anda iki kolumu tuttular. İkiye bölün de tam olsun bari! Ama haksızlık etmemek lazımdı. Övünmek gibi olsun fiziğim ve yüzüm harikaydı. İtiraz etmedim çünkü karşıda ki tüm piliç kesiciler bana bakıyordu. Bundan sonra onlara "piliç kesiciler" demeye karar verdim. Yanlarına gittik ve bir çocuk konuşmaya başladı. Aslında hepsi şaşırmışa benziyordu. Birisi bana sarhoş ve bir o kadar da çapkın bir sırıtışla baktı. Öğk ! Yakışıklı olabilirsin ama şöyle yapma be kesici. Konuşmaya çalışan çocuk söze girdi. " Merhaba ben Matthew,bunlar da Kyle,Ryan,Arean,Asthon ve Blair" dedi. Gülümsedim. Piliç kesicilerin izlediğim kadarıyla en çapkın olanı karşıda oturan bir kızın bacaklarına bakıyordu. Hayır bacaklarına değil kızın oturduğu bankın altına bakıyordu. Neydi ismi hah! Arean. Aslında korkunç görünüyordu. Ayağa kalktı ve ilerledi. Bankın yanında durdu ve bankın altına eğildi. Ardından kuvvetli bir sesle küfretti. " Biliyordum! Ah Tanrım biliyordum, koşun" dedi. Daha ne olduğunu anlayamadan çocuklar beni de peşlerine katarak koşmaya başladı. Hayatım eskiden depresyonlarım haricinde sıradandı. Şimdi ise yakışıklı ama korkunç tipler olan çocukların arasında koşuyordum. Arean yanıma geldi ve boşta olan elimi tuttu. Ne bu samimiyet! Şimdi kızamayacağım için koşuyordum ama nereye hiçbir fikrim yoktu. Pis ve sarhoş dolu olan bir ara sokağa girdik. Eskimiş bir gece mavisi boyalı apartmanın önünde durduk. Matt anahtarları çıkardı ve apartmanın kapısını açtı. 5 numaralı daireye doğru ilerledi ve onuda açtı. Blake beni sırtımdan ittirdi ve bir salona doğru çekiştirdi. Draco da yanımızdaydı. Şarap rengi kanepenin üstüne yığıldık hepimiz. Tabi üç kişi de yerdeydi. " Bu neydi böyle" diye mırıldandım. Hepsinin kafası bana döndü ve tereddütsüz bana güven duyan bir sesle Kyle konuşmaya başladı. " Bankın altında bir sensör vardı"dedi. " Bizi tanıyan bir sensör"anlayamamıştım. Onlar kimdi ki sensör tarafından tanınıyorlardı. "Siz kimsiniz?" dedim. Blake girdi bu sefer söze " hani sana beni gerçekten tanımıyormusun diye bir soru sormuştum, hatırlıyormusun?"dedi. Kafamı aşağı yukarı salladım." Çok dikkatsiz birisin"dedi. Ağzımdan istemsizce bir "ha" kaçtı. Devam etti." Seni" dedi ve derin bir nefes aldı." Seni bir aydır takip ediyorduk" dedi. Şaşkınlıkla etrafıma baktım. Herkes bana bakıyordu. Güldüm ve konuştum." Beni mi? Sizin benimle ne işiniz olabilir ki?"dedim. Arean pantolonunun cebinden bir sigara çıkardı ve yaktı. Burnunda ki kusursuz piercing'ini düzeltti. Kusursuz görünüyordu. Yağlı saçları dışında. Bana doğru döndü ve konuşmaya başladı. " Seni takip ediyorduk çünkü yardımına ihtiyacımız var"dedi. Tam konuşmak için ağzımı açmıştım ki susmamı işaret etti." Dikkatsiz birisin, hergün en az birimiz seni takip ediyorduk"dedi. Tamam anlamıştım ama neden ben?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOMBRE
Kurgu OlmayanSiyahlar içinde ki mavinin. İki siyah ile tanışması. İki siyahın , aslında siyah sandıkları maviyle Karanlıklarını aydınlatması. Yani SOMBRE. Madem cennetlik değiliz, cehennemin hakkını verelim. Kitap yayından kaldırılacaktır okumayınız.