7 : Ceza

336 34 16
                                    

Selam!

Bölüm geç geldiği için üzgünüm ama sınavlar falan... 😣

Sizi seviyorum. ❤️

Oy verip yorum yaparsanız sevinirim.

Umarım beğenirsiniz. 🥺💕

👉💜👈


***

Taehyung ve Jeongguk gerçek kimliklerini birbirlerine gösterdikten sonra bugüne kadar üç hafta geçmişti.
Bu üç hafta boyunca sık sık birlikte vakit geçiren ikili iyice birbirine alışmıştı.

Taehyung inkar edilemez bir biçimde doktordan hoşlanıyordu. Jeongguk ise Taehyung'dan etkilendiği zamanlar sadece kanı yüzünden olduğunu, kalbinin olmadığını ve asla aşık olmayacağını kendine hatırlatıp kafasındaki düşünceleri silip Taehyung'a stabil bir tavır sergiliyordu.

Her ne kadar Jeongguk inkar etse de bu üç hafta içinde bol bol flörtleşmişlerdi.
Taehyung'un hoşlantısının farkında olan doktor bunu kafasında büyütmemeye ve görmezden gelmeye devam ediyordu.
Soojin Taehyung'un karşılıksız -aslında karşılıklı ama doktorumuz bunu kabul edemiyor- hoşlantısı yüzünden birazcıkta olsa üzüldüğünü görüp, Jeongguk'a aşk büyüsü yapıp süründürebileceğini söylesede Taehyung korkuyla karşı çıkıyordu.

"Noona! Aklından bile geçirme böyle bir şeyi!"

"Aman canım, iyilikte yaramıyor! Kan emiciye aşık olmasaydın olmuyor muydu?"

Her zamanki gibi yine pastanede işleri bitirip küçük masaya oturup konuşuyorlardı. Taehyung sürekli Jeongguk'u düşünüyordu. Soojin'de onunla uğraşıp duruyordu.

Taehyung Soojin'de bakıp dudaklarını büzdü.
"Kan emici ne ya! Deme öyle. Ayrıca aşık olduğumu nereden çıkardın? Sadece hoşlanıyorum minicik."

Soojin onun bu haline büyük bir kahkaha patlattı.

"Aşık değil misin?! Güldürme beni Taehyung. Bütün gün balık gibi kurabiyelere boş boş bakıp Jeongguk'u düşünüyorsun."

Taehyung yine mızmızlanmış ve inkar etmişti.
Ardından saate bakıp oturduğu yerden kalkıp kapıya doğru adımlamıştı.

"Noona Jeongguk'a soracağım sorular vardı. Bu saatlerde gelirim demiştim. Yani gitmeliyim. Görüşürüz!"

"Şapşal!"


***


"Hoş geldin küçük cadı."

"Hoş buldum~."

Taehyung elindeki kitapları sıkıp artık ezberlediği eve girdi. Şöminenin yanına oturdu. Jeongguk da onu takip edip karşısına oturdu.

Taehyung heyecanlıydı ve kalbinin sesinin duyulmasından korkuyordu. Karşısındaki bir vampirdi. Duyması çok doğaldı. Bunu bildiği halde duymamasını umuyordu. Jeongguk ise duyuyordu ama duymazdan geliyordu.

"Görüşmeyeli nasılsın Taehyung?"

"İyiyim. Sen nasılsın hyung?"

"Eh iyi sayılır. Sadece susadım."

Taehyung kendine bakan kırmızı gözler ile olduğu yerde dondu kaldı. Doktorun kendisine zarar verebileceğini hiç düşünmemişti. Şu an deli gibi korkuyordu ama içten içe ona güvenmek istiyordu.

"Jeongguk? Beni korkutuyorsun. Ben gideyim sende susuzluğunu gidermeye git ne dersin?"

Korkarak mırıldandıktan sonra yerinden kalkmak için hamlede bulunmuştu ki Jeongguk göz açıp kapayıncaya kadar önüne geçip üzerine eğildi. Taehyung korkuyla kaçabilecekmiş gibi koltuğa daha çok yaslandı.

"Ben izin vermeden nereye? Küçük cadı yürek yemiş olmalı. Hm?"

Jeongguk Taehyung'un boynuna doğru fısıldayıp esmer tenlinin titremesine sebep olmuştu.

"Hyung..." Taehyung çaresizce ve ağlak çıkan sesiyle ona seslenince Jeongguk kendini hemen geri çekmiş ve büyük bir kahkaha patlatmıştı. Taehyung hala olayın etkisinden çıkamadığı için dolu gözlerle kahkaha atan doktoru izliyordu.

"Taehyung... Cidden sana zarar verebileceğimi mi sandın?"

Taehyung sesini çıkarmadan başını önüne eğmiş ve burnunu çekmişti.
Jeongguk cidden korktuğunu fark edince önünde diz çöküp tek eliyle Taehyung'un çenesinden tutup başını kaldırmıştı.

"Bebeğim? Ağlıyor musun? Özür dilerim. Bu kadar korkacağını düşünmemiştim."

Taehyung sinirle göz yaşlarını silmiş ve doktoru itip uzaklaştırmıştı.

"Çok kötüsün!"

"Özür dilerim. Tamam bak sende üzerimde büyülerinden birini dene. Olur mu? "

Taehyung bu fikir ile duraksamış içindeki sinsi cadı kendini göstermek istercesine göz rengi siyaha boyanmıştı.

"Olur! Çok güzel olur. Şimdi karşıma geç otur."

Biraz da olsa kalınlaşan sesi ile söylediklerini Jeongguk yerine getirmiş ve karşısına oturmuştu.
Taehyung keyifle ayağa kalkmış hafif kıvırcık saçlarını tek eliyle geriye atıp siyah gözlerinden bir parıltı geçmesine sebep olacak bir büyü düşünmüş ve kıkırdayıp ellerini doktora doğru uzatmıştı.

"Luna me confortat. Caligare oculis vestris. Non poteris videre"

(Ay bana güç verdi. Gözlerin kararıyor. Göremezsin.)

"Taehyung! Göremiyorum!"

Taehyung doktorun tepkisine gülüp yanına oturmuştu.

"Evet, artık göremezsin."

Jeongguk sesin geldiği yeri takip ederek Taehyung'a doğru sinirle tıslamıştı. Gözleri görmesede duyma yetisi Taehyung'u öldürebilmesine yeterdi.

"Beni bu şekilde güçsüz bırakabileceğini mi düşünüyorsun? Hala canın tehlikede güzelim. Umarım bu yaptığın büyü geçicidir. Sinirlenmemi istemezsin."

Jeongguk bütün sinirine rağmen sakince hiçbir sorun yokmuşçasına konuşmuş ve arkasına yaslanmıştı. Taehyung hala korkuyordu bunu kalp atışlarının hızından anlayabiliyordu.

"Geçici tâbi ki. Sadece beni korkutmanın küçük bir karşılığı. Ceza verdim sana!"

Jeongguk kıkırdamış ve sanki görebiliyormuş gibi esmere dönmüştü.

"Ah gerçekten çok büyük bir ceza. Seni göremiyorum, güzellik. Eh ne yapalım? Çekeceğiz cezamızı."

Taehyung üstü kapalı imaya karşısında utanıp kızarmıştı ve istemsizce kalp atışları hızlanmıştı.

Doktor kalp atışlarının tekrar hızlandığını duyunca çapkınca gülümsemiş "Utandığın için kızaran yanaklarını da görmek isterdim mesela." diyerek Taehyung'u daha da utandırmıştı.

"Yah! Hyung! Acaba konuşmaman için de mi bir büyü yapsam?"

Jeongguk tek kaşını kaldırıp Taehyung'a dönmüş "Cesaretin var mı?" diyerek susmasını sağlamıştı.

Bir saat kadar daha Jeongguk esmer olan ile uğraşmış, sonunda görüşü geri gelmişti ve Taehyung ile soru çözmüşlerdi.

Jeongguk taşlaşmış kalbinin bu güzel çocuk karşısında yumuşadığını hissetmeye başlamıştı. Bu kötüydü. Taehyung onun zayıflığı olmamalıydı...

***

🌙

Last Mistake •TAEKOOK•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin