Herşeye rağmen yaşamak zor.Hele içinde beş yılın birikintisi varsa.Yanlışlıklar doğrular , acılar mutluluklar, anılar ve daha bir çok şey bu beş yılda son bulmuş herkesin baştan bembeyaz açmak istediği o sayfada kaybolmuştu genç kız.On altı sadece on altı yaşındaydı.Herşey o kadar çabuk gelişmişti ki biri dur bile diyememişti.En acısı da pişmanlık dahi duymamasıydı.Yine olsa yine yaparım demesiydi.
Sert yatağından kalktı ve karşısında duran üniformalı sinir bozucu kadına baktı."Tamam hazırım.Gidebiliriz"dedi kısık sesle.Evet hazırdı herşeye rağmen tüm zorluklara göğüs germeye hazırdı.Alışıktı zaten karşısına engel çıkmasına bunu da her şekilde başarırdı.Önünde ilerleyen kadını takip ederken gözleri diğer mahkumlara takıldı.Her telden kadın vardı burda kimisi uyuşturucu ticareti yapar kimisi fahişelik.Bazıları da kendi gibi...
Onları düşünmeyi bırakıp kendini düşünmeye karar verdi.Herkes bir bedel ödüyordu burda.Kimisi hakediyor kimisi haketmiyordu ama ödüyorlardı işte.Ne önemi var ki bu cezayı hakedecek birşey yapmıştı hepsi kendi gibi.Burada birçok duygu edinmişti.Bencillik ve umursamazlık sadece bir kaçıydı.
Bir daha gelmemek üzere gidecegi bir yerdi sonuçta burası.Bileklerine değen metalle irkilen genç kadın tepki olarak minik bir inleme koydu.Bu hissi de unutmak istiyordu herşey gibi.
İki kolundan tutulup bir arabaya sürüklendi adeta.Ne ara dışarı çıktım diye düşünmeye bile vakti olmamıştı.Arabaya bindiğinde tahminen yarım saatlik bir uyku çekmişti yorgun bedeni.Hapishanede alıştığı bir diğer şey de uyku olmuştu kaçınılmaz bir şeydi sonuçta.Gözleri uyku saça saça dışarı çıktılar.Uyku bekleyebilirdi dışarı hayatta belki de hiç uyumazdı özlem giderircesine.Dudakları küçük gülümsemeyle kvırıldı.Tabi çok uzun sürmedi kollarından çekilmeye başlandı yine.Ama bu mutlu olduğu gercegini değiştirmezdi.Dile kolay beş sene sonuçta.Bir mahkeme salonun önünde beklemeye başladılar.Sabırsızlık tüm bedeninde hakim olmuş dışarı vurmamaya çalışıyordu.
Yanına gelen avukatına gülümsedi.Belki de ilk defa."Hazır mısın?"dedi kadın."Evet.İlk defa böyle hissediyorum"dedi.Farklı bir duygu vardı içinde anlam dahi veremiyordu.
"Kaitlyn Scott."
İşte şimdi düşüp bayilabilirdi.Ama aksine sakin adımlarla tabi avukatın yardımıyla salona girdi.
Tahta kirişlerin arasından geçip hakimin karşısına suçlu yerine geçti.
"Kaitlyn Scott , Michael Dan'in cinayet suçundan burdasınız.Beş sene önceki mahkemede tüm suçlamaları kabul etmiş bir ekleme yapmamıştınız.Şimdi eklemek istediğiniz farklı bir şey var mı?"
"Hayır efendim."
"Peki siz avukat Emma Lanter müvekkilinizin kefaretle beraatini ve kefaret sahibi David Cooper'ın yanında belli bir süre çalışarak affını istiyorsunuz.Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?"
"Hayır efendim"
Daha fazlasını duymaya ne Kaitlyn'in gücü yetiyordu ne de vücudu kaldırıyordu.
Hakim bir kaç şey daha söylemişti ama o hiç bir şey duymuyor gözyaşları sel olmuş akıyordu.
Sonunda kendine geldiğinde hâlâ olduğu yerde kaskatı kesilmis bir şekilde duruyordu.Hakim hatta avukatı bile gitmişti.Ellerine baktığında kelepçeler de yoktu.Gözlerini silip kirişlerin arasından geçti arkada oturan adamı farketmemişti bile o anda.Mutluydu hiç olmadığı kadar.Özgürdü artık kuşlar gibi.
O heyecanla kendini dışarı atmıştı.
İşte şimdi inceleme fırsatı bulmuştu sanırım dış dünyayı.Hiç gelmediği bir şehirdi burası.Alışık olduğu ailesiyle sevgilisiyle dolaştığı cadde değildi.Okula gittiği sokaklar değildi.
Omzuna dokunan elle gerçekliğe döndü.Dışarıda olduğu beş dakika sadece hayal ürünüydü.
Gerçek hayatı şimdi başlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be Free
General FictionKaranlık nasıldır?Boşluk mudur mesela?Yada yapboz parçaları gibi midir?Eğer bir yapboz parçasıysa karanlık eksik parçaları vardı.Değilse , yahut boşluksa birileri genç kadını bu boşluğa atmıştır. Bu boşluğun karanlığında , eksik parçaların yardımıyl...