Spk/3

495 34 10
                                    

(multi :can)

Can'a rahat bir dakika sıkıca sarılırken "alt tarafı bira almaya çıkmıştım" diye mırıldandığını duyduğum gibi ondan ayrıldım. Fazlası yüzsüzlük olurdu.
Canın bakışları yerdeki baygın adamda gezinirken titreyen ellerimle bende ona baktım.

Resmen ben serseriyim diyen bir tipi vardı.
Can telefonu çıkarıp sessizce polisi aradığında telefonu kapattığı gibi " burada polisi bekliyelim" derken hızla eline yapışarak kafam eğik bir şekilde " burada durmak istemiyorum" dediğimde bir iki saniyelik sessizliğin ardından artan yağmurla ıslanan vücudumu umursamadan titremeye devam ettim.

Can halimden korktuğumu anlamış olacakki bileğimden tutarken hiç bişey demeden yerdeki bıraktığı pöşedide alıp beni oradan götürdü.

Yaklaşık bir beş dakikalık yol sonu bu malikanelerin en güzelleri arasına girerken kulağıma işittiğim yüksek müzik sesiyle içimden en azından birileri eğleniyor diye geçirirken can tamda parti olan eve beni soktu.

O kadar üşümüş olmalıyım ki içeri girdiğimde ortam ne kadar sıcak olsada içime işlemiyordu sanki.

Biz girdiğimiz gibi müzik durduğu için garipserken bütün yüzler bize döndüğünde arasından konuşan bir kızla canın tuttuğu bileğimi geri çektim.
"kanka yalnız bira getir demiştik, kendine eğlence değil" dediğinde toplu bir gülüşme olurken arasından tanıdık bir yüzle kafamı yere eğdim. Yurttan eslemin bu partide ne işi vardı!? Gerçi asıl olmaması gereken bendim.

Canda kızın dediğine alayla gülerken ayırdığım bileğimi geri yakalayıp "ıslandık görmüyormusun?... Dicey devam Ke" diye bağırdığı gibi müzik sesi tekrar duyulduğunda biraz olsun içim rahatlarken o kalabalığın arasından can beni öylece bir üst kata çıkardı.

Tamamen lacivert ve beyazın kaplı olduğu bir yatak odasına girmemle hapşurmam bir olurken " genç yaşa" diyen can'a göz devirip yatağın üstüne oturdum.
Can titreyen bedenimi boydan aşşağı süzerken hızla ellerimi vücuduma sarmaya çalıştım. Gözetçi sapık.

"kızım yemem merak etme, aşşapı da Bi ton kız var sana mı kaldım" diyip çatık kaşarla dolabına hareket ettiğinde içinden bir sweet çıkartıp üstüme fırlattı "bu ne" dedim.
"kıyafet" ayy öyle mi? Sağol ben bilmiyordum demek içimden geçsede beni kurtarmasının hatrına sadece "ne için" diye sıktığım dişlerim le bastırarak söyledim.

"bak çiçek üstün başın ıslak hemde peşine takılmış birisi yada birileri var belliki, hadi yine iyisin bu gece burada kalmana izin veriyorum o sweetimide sana giymen için verdim şükret" bana çiçek demesinden nefret ettiğimi size bahsetmişmiydim?.. Ama haklıydı.

Elime sweeti aldığımda tekrar hapşururken "bunun altı nerde?" dediğimde pişkin pişkin sırıtıp "zaten yeterince uzun ve burası sıcak, ben partiye kaçar burda otur ve uslu kız ol" diyip öylece çıktığında sinirle yerimde tepinip bir yandan sweeti üstüme geçirerek karanın attığını düşündüm.

Elime sweeti aldığımda tekrar hapşururken "bunun altı nerde?" dediğimde pişkin pişkin sırıtıp "zaten yeterince uzun ve burası sıcak, ben partiye kaçar burda otur ve uslu kız ol" diyip öylece çıktığında sinirle yerimde tepinip bir yandan sweeti üst...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SAPIK/2(K.A.Ç) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin