SİNEMA

143 5 1
                                    

Toplantı bittiğinde herkez el sıkışmaya başladı elini bana uzatınca tereddüt etsemde elini sıktım oda bana doğru eğilerek kulağıma hafta sonu birlikteyiz deyip ayrıldı emri vaki yapıyor diye söylendim kendi kemdime ama iç sesim dururmu, sanırsın bana düşman 'tabi emri vaki yapıcak kapı gibi anlaşması var isterse şey bile yapar'  dedi hayır anlamıyorum bu neyin kafası sanki o benim değil ben onun iç sesiyim beni tersliyo tövbe bismillah...el sıkma merasimi de bitince ilk önce onların daha sonrada çok sevgili(!)patromum ve özkan beyin geçmesini bekledim ardından tam ben geçicektim ki sert  bir gövdeye tosladım demicem tabiki toslicaktım ama son anda kendimi durdurdum ve karşımdaki patronuma anlamaz gözlerle baktım çünkü bana sinirli bakıyordu ben yine ne yapmıştım bazen öyle bir iğrenerek bana bakıyo, sürtükmüşüm gibi davranıyordu ki ben bile kendimi öyle sanıyordum ve nedensizce onun böyle davranması bana acı veriyordu hayır tabiki de ona aşık değildim olmicaktım da çünkü...biraz klişe olucak biliyorum ama bütün erkekler hep  aynı bunu yaşıyarak görmüştüm hem de henüz yaralı küçük bir kızken, babam yok diye erkenden olgunlaşmış ve çocukluğumu babam gelene kadar küçük  pembe bir sandığa kapatmıştım koca çocukluğu nasıl olurda küçük bir sandığa  saklarsın demeyin çünkü ben küçücük kalbime de birçok şeyi sığdırabilmiştim annemi babamı arkadaşlarımı ve en önemliside onu ...en çokta o ağır geliyordu ,gözleri gözlerimi bulduğunda mide bulanıyor sanıp eve giderdim bu böyle devam ederken bir gün annem dayanamayarak ne olduğunu sordu çünkü doktorda birşey bulamıyordu bende ona herşeyi anlattım oda bana aşık olduğumu ve bu yaşta aslında olmaması gerektiğini çocukça olması gerektiğini ama benimkinin saçma bir şekilde gerçek olduğunu söylemişti ama ben şaşırmamıştım çünkü ben çocukluğumu kaldırmış ve olgun olmuştum işte bu yüzden aşkımda böyleydi ,büyük insanların ki gibi gerçek...ben böyle dalıp gitmişken bir anda gözümün önünden hızla birşey geçti kendime gelince bu şeyin egopist'in elleri olduğunu anladım ellerini gözümün önünde kendime gelmem için sallıyordu tanrım acaba şuan komik göründüğünü farkındamıydı gülmemek için kendimi zor tuttum ve yüzüne baktım yüzündeki ifadeyi görünce zaten istesem de gülemiceğimi fark ettim bana yine tiksinerek bakıyordu ama böyle bakma kalbim acıyo vicdansız deyip arebeske bağladım birden.

alayla aniden gülünce tekrar dikkatimi topladım

- ''ne o? onu mu  düşünüyorsun?''

-''ne yani ben az önce dışımdan mı düşündüm ? '' birde kitap karakterlerinin bu huyunu saçma bulurdum ama sanırım az önce bu saçmalığı ben yapmıştım ne büyük şans(!) ama

-''hayır dışından söylemedin ben anladım çünkü herkez  genelde canerin cazibesine kapılır ve onu düşünmeye başlarlar oysa hepsi onun gözünde aynıdır hepsi sürtüktür ama o ilk süreçte bunu belli etmez tıpkı seni savunduğu gibi onlarıda savunmuştu fazla mühim görme kendini yani sende onlar gibi sıradan bir sürtüksün''

-''Ne ! Caner de kim ?''

-''Gerçekten de adını bilmiyormusun az önce sana diğerleriyle aynısın dedim ya ,değilsin onlar daha namuslu en azında yanaştıkları adamın adını biliyorlar''

-''bu...bu...buda ne demek şimdi gerçekten beni bir sürtük olarak mı görüyorsunuz''

-''Evet hemde en alâsından''

dedi ve kapıyı sertçe kapatarak gitti buda neydi şimdi benim de bir kalbim vardı ama bu kimsenin umrunda değil gibiydi...Neredeyse yarım saate yakın toplantı odasında durup ağladım cesaretimi ve kendimi toparladıktan sonra odadan çıktım ve direkt lavoboya yöneldim ağlamaktan yüzüm kızarmış ve gözlerim şişmişti ve bu halimle blackmoor balıklarına benziyordum iç sesim herzaman ki gibi beni rahat bırakmamış ve devreye girmisti 'evet gözlerin blackmoor balığını beynin ise bir kuş'u anımsatıyor hayır anlamıyorum beyinsizmisin nesin şu tipe bak ne hale geldin sanane ki ondan o istediğini düşünsün yani sanane niye kırılıyorsun ona, sen umursamaz ve olgun bir kızsın onun seni küçük bir kız çocuğu yapmasına izin verme sana tanıdık gelen o gözlere inanma çünkü o gözlerde o sözlerde yalan oldu o yok oldu ondan da başka yok sonuçta, kanma ona sakın'  ilk başta iç sesim yine benle dalga geçer sanıyordum ama öyle olmamıştı iç sesim beni teselli etmisti ve haklıydıda söylediklerinde şuan o kadar yalnız ve kötü bir durumdaydımki iç sesim bile bana sataşmamış birde yardımcı olmuştu yüzüme su fırlatıp son bir kez daha kendime aynadan baktıktan sonra lavobodan çıktım.Yavaş yavaş yerime gittim masama vardığımda üstünde bir not vardı

NE DERSİN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin