"sevgilim buraya gel."
" geliyorum."
"dikkat et."
" ben çocuk değilim hendery."
"sadece çocuklar mı düşüyor yangyang."
" tamam sustum."
" uwu yerim ben seni neden sana böyle davrandığımı anlamış olman gerek sevgili."
" ben çocuk değilim."
"sana çocuksun diyen oldu mu?"
" bana neden böyle davranıyorsun o zaman."
" çünkü çok tatlısın çünkü bir yerine zarar gelirse benim canım yanar."
" hep kendini düşünüyorsun pislik."
" hey hey senin canın yanarsa benimde yanar demeye çalışmıştım."
" hmm çok romantik."
" daha çok ister misin?"
" hayır kalsın."
" okay."
" hadi gidelim aşkım sıkıldım."
" aşkım?"
" tamam be demeyeceğim daha."
" hayır duyamadım ne dediğini bir daha söylesene."
" hayır."
" bir daha söyler misin yangyang."
" asla aşkım."
" bak dedin bana a..." demeden koşarak gitmişti tamamen odundu hem de ne odun böyle biriyle nasıl oldum benden bilmiyorum dünyanın en romantik insanı dünyanın en odun insanıyla birlikte sevgili daha neler ama oldu işte.
"beni bekle yangyang."
uzaktan gelen sesle " yakalayana kadar koşacağım."
" dikkat et."
*uçurumdan yuvarlanır*
" yangyang hayır yangyang"
*telefon ile yardım merkezini arar*
" s-sevg-gilim"
"bey efendi iyi misiniz?"
" s-sevgilim u-uçurumdan."
" ben efendi neredesiniz hemen oraya bir ekip gönderiyorum beyefendi"
*bayılır*
Ya Eun (hendery'nin kız kardeşi): "anne hendery hyung uyandı."
annesi: ne uyandı mı.
Ya Eun: evet uyanıyor.
annesi: henderyim uyan oğlum annen burada seni bekliyor.
"kafam"
annesi: doktor bey doktor bey oğlum kafam diyor bir sıkıntısı mı var bir şey mi oldu?
doktor: hayır bir sorun gözükmüyor bayılırken kafasını yere çarpmış olma ihtimali var.
"y-yangy-yang"
