SELAM SAĞLIĞINIZ UMARIM İYİDİR, SİZ DE ÖYLE. YILDIZA BASMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN!
"Sınırların dışına çıkmak yok!" diye bağırdı adam. Toplam 10 kişiydik 5 kız 5 erkek olmak üzere. Hepimiz birer eş olacaktık ve defterimize yazacağımız "Yaşarken yapılacaklar listesinin" 10 maddesini hayata geçirecektik.
Ya da hayat bize, bilemedim.
Başımızda bir izci vardı, ya da rehber. Her neyse ki biz bu maddeleri gerçekleştirirken hiçbirimizin başında olmayacaktı. Farklı şehirlerden gelen farklı yüzler vardı, hiçbirini tanımıyordum, isimleri neydi bilmiyordum. İsimlerin ve sıfatların da önemi yoktu.
Kayaların üstünde oturuyorduk her birimiz, geriye kalan 9 yüzü bir daha hiç göremeyecektim belki de. Herkes bir eş bulup, maddelerini hayata geçirecekti. Ama kime hangi isim çıkacak fanusun içindeki kağıtlar karar verecekti.
Elimi cam fanusun içine soktum, ellerim gitmek istemedi, o kağıdı açmak istemedi ama bir o kadarda hemen açıp bakmak istedim. 4 kere üst üste sıkıca katlanmış kağıdı sırasıyla açtım, siyah tükenmez kalemle yazılmış isme baktım.
t'.
Sadece t' yazıyordu ne eksik, ne fazla, herkesin isimlerinin baş harflerinin farklı olması gerek ki karışıklık olmasın, kağıdı avcumun içinde buruşturup, çimenlerde oturan grubun yanına ilerledim, herkesin yüzünü inceledikten sonra bağdaş kurup yanlarına oturdum. Rehber yanımıza geldiğinde herkese isimlerinin baş harfleri yazılı olan yaka kartlarını verdi. Rehber kartı bana uzattığında büyük harfle yazılmış "Z" harfine bakıyordum.
Zara.
"Herkes eşlerini bulsun!" diye bağırdı rehber.
Gözlerim t' yazılı kartı arıyordu. Sırayla herkesin elinde tuttuğu kartlara baktım. Göremedim.
B.' yazılı kartı tutan çocuk "Buğra!" diye bağırdı.
Z.' kartımı sağ elimde hafif yukarı kaldırarak "Zara!" diye çember oluşturup, bağdaş kurmuş kişilere fısıldadım.
D' yazılı kartı ağzından çekip "Deniz!" diye bağırdı, siyah saçlı çocuk.
H' yazılı kartı sakin bir sesle "Helin!" diye ortalığa bıraktı ismini.
A' yazılı kartını yerden alıp yukarı kaldırarak "Alp!" diye umutsuz bir sesle söyledi.
K' yazılı kartını yerden almaya yeltenmeden "Kaan!" diye bağırdı.
L' yazılı kartını sol elinle yukarı kaldırıp "Lal!" diye bağırdı kıvırcık saçlı kız.
Saçları dalgalı olan bir kişi daha oturdu yanımıza, gözümle herkesi saydım, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10. O gelince tamamlandığımızın farkına anca varmıştım.
S' yazılı kartını yakasından çıkarıp "Seren!" diye bağırdı sevinçli bir sesle.
Yanımıza yeni oturan kişi kartını kaldırıp "Tanyeli!" diye hafif bir sesle söyledi.
Tanyeli. Güzel isim.
Buruşturduğum kağıdı açıp, tekrardan baktım t'.
Geriye kalan bir kişi de O' yazılı kartını havada tutup "Oğuz!" diye bağırdı.
Herkes ayağa kalktı ve kağıtlarına birer kez daha bakıp eşleştiler. T' hala bağdaş kurmuş yüzünü saçlarıyla saklamış bir şekilde oturuyordu, ellerimle destek alarak kendimi onun yanına kaydırdım. Yanına yerleştiğim de başını bana çevirmişti, gözleri dolu doluydu. Bozuntuya vermeden "İyi misin?" diye sordum, cevap vermedi, sadece gülümsedi, acı dolu bir gülümsemeydi, cam kırıkları dudaklarına batmıştı sanki, ellerinle göz yaşlarını geri itip, ayağa kalktı ve elini bana uzattı, sadece onu izliyordum, uzattığı elini geri çevirmeyip yardım alarak ayağa kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Güzü
Teen FictionToplam 10 kişi. 1 Fanus. Hayata geçirilecek 10 Madde. Belki haritanın en soğuk noktasına ulaşacaktık, belki de denizleri aşacaktık, ya da haritanın üstüne bir çizgi atıp sınırları aşacaktık. Bir arkadaş 10 farklı Hayat!