"Sonunda uyandın" dedi rüzgar dudaklarından bir kahkaha çıkarken. Gözlerinden yaşlar süzülmeye başladığında, mutluluktan ağladığımı bilsemde içimi bir hüzün kapladı. şu an bende ağlamak istiyorum. Ama aklımda bir soru vardı ben ne zamandır uyuyordum ki? Bir kaç gün mü tam soracaktım ki, gri gözlerle göz göze geldim. Bedenimi yeniden korku kapladı. Onunda gözleri dolmuştu. Onun neden gözleri doluyordu anlamıyorum. Başım ağırmaya başlamıştı gözlerini benden ayırmadan "sevgilim" dedi dediği şeyi anlamaya çalışırken, öylece kalakaldım. Duymuştum ama sanki idrak edemiyordum. Galiba rüya görüyordum, yoksa bunların başka bir açıklaması olamaz. Bir süre sonra zar zor kendimi toparlayıp "neler oluyor?" Diye sorabildim zar zor. Rüzgar gözyaşları arasında "üç ay rüya, tam 3 aydır senin uyanmanı bekliyorum" dedi
Üç ay mı? Ben nasıl üç aydır komada oluyorum anlamıyorum. her şey çok karışıktı. "Ben, ben nasıl üç aydır komadayım anlamıyorum. En son saçlarımı boyamıştık, sonrada uyumuştum. Ben bundan sonra komaya girecek ne yaşamış olabilirim ki?" diye sordum.
Başım çok ağırıyordu. Gri gözlerle gözlerim yeniden buluştuğunda içimdeki korkuyu bastırmaya çalışarak "senide sadece bir kere gördüm. Sevgilim olmana imkan yok" dedim teker teker herkesin gözüne bakarken herkesin bana garip garip baktığını fark ettim "neler oluyor?" dedim rüzgara bakarak şaşkındı "saçlarını boyadığı zaman..." dedi ve durdu daha çok kendi kendine konuşur gibiydi ve şu an bir şeyler hatırlamaya çalışıyordu evet en son saçlarımı boyamıştık ve ben onunda boyaması için ısrar etmiştim bir süre öylece düşünmesinin ardından doktora dönerek "yaklaşık bir buçuk sene önceyi hatırlıyor" dedi.
Ne demek bir buçuk sene önceyi hatırlıyor? Aklım almıyordu. Böyle bir şey nasıl olurdu? Olamazdı ki, olamazdı işte. Doktor rüzgara dönerek "geçici bir hafıza kaybı muhtemelen. Endişelenmenize gerek yok." Dedi rüzgar cevap olarak kafasını salladı.
O kadar mutluydu ki ağlamıştı, gözlerimin önünde ağlamıştı. Peki ya ben? Aklımı kaçırmak üzereydim tüm bunlar yetmezmiş gibi karşımdaki yabancı bana sevgilim diyordu. İşte o an gördüğüm en son kâbusu hatırladım sırtımdaki pençeleri, bana en son "bundan sonra hayatında ben olmayacağım" demişti ama su an onun gerçekteki hali karşımda duruyordu tek fark, tırnaklarının olmaması ve boyunun o kadar uzun olmamasıydı. Kâbusu dahada iyi hatırlamaya çalıştım. Bana "kaderin beni de yendi küçük kız, bundan sonra seni ona, yani kaderine teslim ediyorum." demişti ne yani bundan sonraki kâbusum, karşımdaki gri gözlü müydü? O halde bana sevgilim demesi çok anlamsız olurdu.
Kafamı duvara vurmak istiyorum. Bir türlü işin içinden çıkamıyordum ve bu berbat hissettiriyordu. "Eve gidebilir miyiz?" diye sordu rüzgar " bir terslik yok ama, ne olur ne olmaz bugün de burada misafir olun yarın gidebilirsiniz."dedi ardından bana "kısa sürede her şeyi hatırlarsın tekrardan geçmiş olsun" diyerek odadan çıktı "ben bu gece yanında kalırım" diyince gri gözlerle göz göze geldim sadece kafayı yiyen ben değildim demekki kaşlarım çatılırken "can şansını zorlama, çık git burdan" dedi bence de şansını fazlasıyla zorlamıştı. Son bir buçuk yılı hatırlamasamda, benim için rüzgardan daha önemli olamazdı. "O benim sevgilim" diye kendini savununca, rüzgarın öfkelendiğini hissettim.
Karşılık vermemesi için kolunu sıkınca, bana baktı bende cana baktım "şu an değilsin, yani öyleysen de ben hatırlayana kadar olmayacaksın. Adını bile yeni öğreniyorum yanımda kalmana izin verecek değilim" dedim bir süre gözlerimin içine baktı sanki bir şey söyleyecek gibi oldu ama sustu. Arkasını döndü ve odadan çıktı. Yanlış bir şey söylememiştim ki tam tersi, doğruları söylemiştim.
Rüzgar, elini yanağıma koydu "öyle çok özledim ki seni, benim güzel kardeşim" dedi. Ben her şeyi dün gibi hatırladığım için içimde bir özlem yoktu gülümsedim ama merak ettiğim bir şey vardı nasil bu hale gelmiştim. Bir kaza mı olmuşu? Veya herhangi bir şey. "Rüzgar" dedim derin bir nefes alarak, "ben nasıl bu hale geldim?"diye sordum. Elini yanağımdan çekerek, derin bir nefes aldı. Önce gözlerini benden kaçırdı. Rüzgarı çok iyi tanıyordum, sıkıntıya girmişti. Ne olmuş olabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÂBUSUN PENÇESİNDE
Novela JuvenilNefes kesen bir hikayeye hazır mısınız o halde buyrun