Görülmeyen Âşk

431 54 540
                                    

ADRİAN

Çatıda oturmuş onu izliyordum. Ne kadar güzel, su gibi.. Onu çok seviyorum.... Onu çok seviyorum... İçimden sadece bunu tekrar ettiğimi anlayınca, kafamı sallayıp kendime geldim. Onun beni farkermesi gerekiyor. O görmesede gülümsedim ve evime doğru, sopamla ilerledim. Açık camdan içeri girdim ve dönüşümden çıktım. Plagg yüzüğümden çıkınca, peynirlerin olduğu yere uçtu

Plagg: Ahh canım peynirlerim, bu aptal âşık yüzünden, sizden tam 2 saat 47 dakika ayrı kaldım  

Bunlatı derken peynirleri yemeye başlamıştı

Adrian: Plagg bu sefer yapacağım, söylicem!

Plagg hiç bir şey demeden peynirlerini yemeye devam etmişti.

Adrian: Plagg?

Plagg: Ne ne?

Adrian: Söyliceğim diyorum, bir şey demeyecek misin?

Plagg: İkimizde bunu 458. Kere dediğini ama hala bir olay olmadığını gayet iyi biliyoruz.

O kadar olmuş muydu? Ahh neden bu kadar cesaretsizim..?

Adrian: B-bu sefer yapacağım!

Plagg: 3 yıldır yapmadığını şimdi mi yapacaksın?

Adrian: Ihım evet!

Plagg nefes verip, peynirlerini yemeye devam etmişti. Ben ise aklımdaki planla gülümsemiştim..

&&&&&&&&&&&

Adrian: Lütfen baba...

Gabriel: Hayır

Adrian: Ne olursun...

Gabriel: Neden okul değiştiriyorsun?

Adrian: E-ehem... E-eee... Hah! Çünkü bu okul benim için çok yetersiz!

Babam bana baygın baygın bakmaya başladığında, 2. Plana geçeciğimi anlamıştım

Adrian: Baba... Annem senin.... Çilekli süt içtiğini biliyor mu?

Bunu dediğimde babamın gözleri açılmış, bana şaşkın şaşkın bakıyordu

Gabriel: Tehdit ha? Be-

Adrian: Ahhh bir de yanında kruvasan! Bende diyorum kime çekmişim..

Babam sinirli nefesler aldığında, izin verdiğini anlamıştım. Heheyt onun karizması her şeyden önce gelir. Gülümseyerek odadan çıktım. Odama girince sevinç çığlıkları atmaya başladım Plagg bana bezmiş bir şekilde bakıyordu

Plagg: Evet peynirlerim o bir deli

Onu umursamayıp dönüşmüştüm. Son anda peyniri ağzına sıkıştırmıştı (Heheh Plagg'ın bir türlü yiyemediği peyniri yedirdim) Heyecanla çatılardan atlayıp, kalbimin bulunduğu yere ilerledim..

&&&&&&&&&

Adrian: Ben tam bir ahmağım!

Plagg: Kesinlikle

Adrian: Beyinsizin tekiyim!

Plagg: Hemde hiç yok

Adrian: Aptalım ben!

Plagg: Eh o da biraz var

Adrian: Ne düşünüyordum ki?!

Plagg: Düşünüyor muydun şüpheliyim

Adrian: Tipsizin tekiyim!

Plagg: Ev- yok Allah var şimdi, taş gibi çocuksun

Etrafımda dört dönerken yaptıklarım rezillikleri düşünüyordum. Offf offf

Flashback

Karakedi çatılardan atlarken, genç kız kitap okuyordu Suç ve Ceza
(Aaa bende onu okuyorum) Camının tıklanmasıyla oraya baktı, Karakedi? Camı açtığında şaşkınlığını gizleyemeyip

Marinette: Karakedi?

Genç süper kahramanın sonunda aklından Marinette çıkınca düşünebildi. O neden gelmişti buraya?

Karakedi: Ehem ş-şey... Emm... Y-yani...

O böyle gevelereken genç kız kıkırdayıp, onun içeri geçmesi için çekildiğinde, Karakedi tam geçicektiki, balkonun perdesine ayağı takılıp yeri boylamıştı. Genç kız gülmemek için kendini zorlarken ona yardım etti

Marinette: Ihım iyi misin? Bir şeyin yok ya?

Genç süper kahraman, onun için 'iyi misin' diye sorduğu için, çoktan sevgili olma, hatta evlenme planları kuruyordu. Ayağı kalkıp

Karkedi: İyiyim ya sorun yok. Ehehe

Marinette: Güzel. Imm bir sorun mu var?

Karakedi ağzıyla değişik hareketler yaparken, şimdi ne yapacağını düşünüyordu..

Karakedi: A-aa yanlış adrese gelmişim

Bunu demesiyle genç kız kahkahalara boğuldu. Karakedi ise maskenin arkasında kızaran yüzüyle başa çıkmaya çalışıyordu

Marinette: Hımm... *Gülmeyi tutma çabası* yanlış adres? Tamam

Karakedi: Tamam o z-zamn iyi giyinmeler... Aa hayır perdeler... Emm y-yani... İyi yastık.. Yastıklar... Ahh ya-

Matinette: Tamam. Ben.... Anladım. Sanada iyi günler

Karakedi giderken yine düştüğünde o an kesinlikle dünyanın en şansız kişisi olduğunu anladı. Kim, yıllarca sevdiği gözünden sakınıp, çok âşık olmaya bile korktuğu, birinin önünde böyle rezil bir duruma düşer ki? Kalkıp başını salladı ve çıktı ondan. Yolda kendine saydırıken,

Karakedi: Neden âşkımı görmüyor?

Flashback end

MARİNETTE

Doktor: Tamam. Bunlar son kontrollerdi

Sabine: Peki durumu nasıl?

Doktor: Dediğim gibi kendini asla strese sokmamalı. Gülümsemek kötü hücreleri öldürür. Bu kanser de çok kuvvetli ama siz gayretli olun. İlaç ola......... .........

Doktorun söylediklerini artık dinlemeyi bırakıp, yerdeki fayanslara bakmaya başladım. Onlar dışarı çıkıp, tam bir şekilde konuyu konuşacaklardı. İç çekip işaret parmaklarımı alıp, dudaklarıma görürdüm. Ve kendimce gülümsedim, gülümse ki ömrün uzasın, gülümse!...


Merhaba! Nasılsınız okurlarım?

Beğendiniz mi bölümü? Güzel miydi?

Marinette... Hasta...😔

Umarım tüm bu hastalığa yakalanlar en çabuk bir şekilde iyileşir. Onlar için dua edin...

Ayhh o zaman öpüldünüz

Sizi çooooook seviyorumm💓💓

ᴀɴʟᴀᴍɪʏᴏʀsᴜɴ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin