•episode 20•

1K 107 59
                                    

Yeonjun elindeki küçük çantayla beraber Hongjoong'un kapısının önünde bekliyordu.

Gezi günleri gelmişti sonunda.Yeonjun çok gitmek istemiyordu ama bir kere gideceğim demişti sonuçta.

Yaklaşık 20 dakikadır Hongjoong'u bekliyordu.10 dakika önce aradığında iki dakikaya geleceğini söyleyen Hongjoong'a güvenmemeliydi anlaşılan.

O kendi düşüncelerinde boğuşurken sertçe çarpan kapı yerinden sıçramıştı.Kısık sesli küfür mırıldandı Yeonjun.

"Siktir.Ödüm koptu Hongjoong."dedi Yeonjun elini kalbine götürüp.

"Kusura bakma.Ee gitmiyor muyuz?"dedi Hongjoong heyecanla.

Yeonjun onun heyecanlı haline gülüp yürümeye başladı.

"Okula geç kalmak istemiyorsan hızlı yürü Kim Hongjoong."diyip hızlandı.

Arkasından ona yetişmeye çalışan ve bir yandan küfür eden Hongjoong'la kahkaha atıp daha da hızlandı.

~

"Hyejin,Hongjoong'u rahat bırak.Yerinize oturun."diye bağırdı Bay Jeon.

Otobüse zar zor yetişmişlerdi.Boş kalan yerlere geçip oturmuşlardı.

Bay Jeon otobüste rahat durmayanları azarlıyordu.

Yeonjun yanında oturan kendisinden uzun çocuğa seslendi.

"Soobin kulaklığımı ister misin?"dedi Yeonjun.

Soobin kafasını sallayıp tam kulaklığı alacakken önlerinde beliren beden Soobin'e yılışmıştı.

"Soobiniee benimle oturmak ister misin?Belki beraber müzik dinleriz."dedi Lia Soobin'i çekiştirirken.

Soobin Yeonjun'u unutup ayağa kalktı.Lia'yla beraber oturup müzik dinlemeye başladı.

Lia'nın koltuk arkadaşı Chaeryeong Arin'in yanına geçmişti.Arin'in yanındaki Subin'de Yeonjun'un yanına oturdu.

Hongjoong ise,Hwasa ve Wheein'in arasında binbir türlü saç sorusuna maruz kalmıştı.

Yeonjun morali bozuk bir şekilde kulaklığını taktı.Arkadan çalan şarkı onu daha çok üzüyordu.Soobin bu şarkıyı Yeonjun'a hediye etmişti.

"And when I was younger
I knew a boy and a boy
Best friends with each other
But always wished they were more"

Yeonjun kendine verdiği onu unutma sözünü tutamadı.Gözyaşları yanaklarından yavaş yavaş akarken yanındaki çocuk bir peçete tutuşturdu eline.

"Onlar yüzünden gezini mahvetmene değmez."dedi Subin gülerek.

Yeonjun şaşırmıştı."Onlar yüzünden ağlamıyorum ki."

"Tabiki onlar yüzünden ağlıyorsun.Salak olabilirim ama insanların duygularını hızlı anlarım."dedi Subin.

Yeonjun o kadar belli ediyorum diye düşündü.Sonra kendi kendine Soobin'e sinirlendi.'Madem o kadar belli ediyorum, niye sen anlamıyorsun o zaman?'

Subin kolunu Yeonjun'un omzuna atıp konuştu.

"Bak Yeonjun.Bu hayatta iki şeye dikkat edeceksin."dedi Subin.

"1 düz yoldaki kavşaklara,2 arkandan konuşan yavşaklara."

Yeonjun kahkaha atıp Subin'in kolunu ittirdi.Yeni bir arkadaş iyi gelebilirdi belki.

~

Soobin Yeonjun'un yanına oturmuş heyecanla yaptığı planı anlatıyordu.

"Onu dolaşmak için çağıracağım.Sonra doğum gününü kutlarım.Kolyesini takarım sonra da."dedi Soobin.

Yeonjun canı yansada belli etmedi."Eminim çok sevinecektir."diyip zorla gülümsedi.

O sırada Yeonjun'un kurtarıcısı Hwasa geldi yanlarına.

"Soobin iki dakika Yeonjun'u çalıyorum.Güle güle."

Göz açıp kapayıncaya kadar Yeonjun'u ordan çekip çıkardı Hwasa.

Kendi odalarının olduğu yere götürdü.

Odada Wheein ve Arin oturuyordu.

"Yeonjun'u getirdim."diye bağırdı Hwasa.

Yeonjun gülümsemekten başka bir şey yapmıyordu.

"Hoşgeldin Yeonjun.Seni buraya sen ve Soobin'i konuşmak için getirdik."dedi Arin.Hepsinin yüzünde sinsi gülümsemeler vardı.

"Bu akşam Lia'nın doğum günü.Soobin'in ondan uzak tutmamız lazım.Seni hasta gibi gösterirsek Soobin senin yanında kalır.Sana Lia'dan çok değer verdiğini biliyoruz çünkü.Lia'nın da Soobin'i çağı-"

Yeonjun onun sözünü kesip derin bir nefes aldı.

"Noona çok teşekkür ederim beni düşündüğünüz için ama ben Soobin'i sevdiği kişiden ayıramam.Salak saçma o mutluysa ben mutluyum ayaklarına girmeyeceğim -çünkü ben mutsuzum- ama cidden gerek yok.Ne olacaksa olsun."deyip ayağa kalkıp odadan çıktı.Hwasa onu durdurmaya çalışsa da Wheein ona izin vermezdi.

Bazen ağlamak daha iyi gelirdi insana.







yeonum üzülme ağlayasın geliyor

bubblegum bitch•yeonbin•✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin