BÖLÜM 25: BEBEK
Tamı tamına on gün geçmişti. Ancak Alyssa hala gelmemişti. “Hatırlamadığından mı gelmiyor, yoksa korkusundan mı?” diye ikilem içerisinde kalıyordu Lucifer. Alyssa olmadan kendini eksik hissediyordu. Tıpkı güneşsiz bir gökyüzü kadar boş ve yalnız… Günbegün daha da artan hüzün… Her gün yaptığı gibi büyük pencerenin karşısına yerleştirilmiş koltukta yatar vaziyette otururken viskisini yudumluyordu. Bakışları aralanmış perdenin arasından gözüken muhteşem manzaraya kaydı. İlkbahar’ın geldiğinin habercileri olan beyaz papatyalar tıpkı bir örtü gibi uzun çam ağaçlarının etrafını sarıyorlardı. Güller ve mor sümbüllerde o beyaz görüntüye birer renk katıyordu adeta. Bu manzarayı büyülenirmişçesine izlerken şimdiki olduğu kişiliği sorgulamaya başladı. Tanrıya kafa tutan bir şeytan nasıl olurdu da bir melek kadar yumuşak olabilirdi hala aklı almıyordu. Onu böylesine hassas ve düşünceli biri yapan duygu eğer aşk ise, bu büyük ve acımasız bir şeytandan daha kötüydü. Aşkın gücü inanılmazdı ve bir insanı öldürmeye yetebilirdi. Benliğini suçlayan düşüncelerinden sıyrılıp kapının telaşla çalınmasına kulak verdi. On gündür çalınmasını beklediği kapı şimdi ısrarla ve heyecanla çalıyordu. Oturduğu yerden büyük bir coşkuyla zıplayıp kapıyı açtı. Ağlamaktan kızarmış gözleri ile Lucifer ‘a baktı Alyssa. Yüzündeki korku bariz bir şekilde okunabiliyordu. Hiçbir şey söylemeden içeriye geçti ve ellerini sanki binlerce kez bıçaklanmış kadar ağrıyan karnına koydu. Üzerindeki siyah, yerlere kadar uzanan şal yumuşak ilkbahar havası ile ters düşüyordu. Alyssa ‘nın gelişi onu fazlasıyla mutlu etmişti ancak kızın hüzünlü suratını görünce endişeyle ona baktı. Alyssa bir eli ile karnını ovuşturuyor ve şiddetli ağlamasını sürdürüyordu. Lucifer, Alyssa ‘nın yanındaki boşluya oturdu ve bir elini onun yanağına koyup endişeyle sordu.
“İyi misin?”
Alyssa kafasını iki yana salladı. Hala ağlamaya devam ediyordu. Keskin nefesler alıp verirken oturduğu yerden ayağa kalktı ve etrafta anlamsızca dolaşmaya başladı. Öylece yürüyordu. Bir anda durdu ve olduğu yere çöküp kafasını yukarı kaldırdıktan sonra güçlü bir çığlık attı. Acı çekiyordu. Lucifer hızla oturduğu yerden kalkıp onu kucağına aldı ve yumuşak koltuğa yatırdı. Meraklı gözlerini Alyssa ‘nın vücudunda gezdirdi.
“Neler oluyor Alyssa? Neren ağrıyor?”
Gözleri kapalı bir şekilde derin nefesler almaya devam ederken usulca yanıtladı Alyssa.
“Karnım…”
“Biri sana bir şey mi yaptı?”
Alyssa ‘nın solukları bir anda normale dönmüştü. Sıkıca yummuş olduğu gözlerini yavaşça araladı ve üstüne sarmış olduğu siyah şalı yavaşça araladı.
“Lanet olsun bu da ne böyle?”
Lucifer korkuyla Alyssa ‘nın bir voleybol topu kadar şişmiş olan karnına baktı. Titrek elleri ile Alyssa ‘nın karnına dokundu. Alyssa ‘da buz gibi olmuş elini kaldırıp karnına götürdü. Birkaç saniye elini gezdirdikten sonra durdu ve merakla Lucifer ‘a baktı.
“Lucifer, bu ne böyle?”
Lucifer ‘ın korkuyla beklediği soru gelmişti. Korkuyordu çünkü bu da onun cevabını bilmiyordu. Alyssa ‘nın karnına koymuş olduğu elini yavaşça geriye çekti ve tekli koltuğa oturdu. Sıkıntıyla Alyssa ‘nın mavi gözlerine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytanın Kızı -Tamamlandı-
ParanormalSıradan bir yaşamı olan garson kız Alyssa 'nın tek isteği, küçükken yangında kaybettiği ailesinin ölümüne kimin sebebiyet verdiğini bulmak. Ailesinin katilini bulmak uğruna hayatını değiştirecek bir antlaşma yapıyor. Çok güçlü şeytanlarından biri ol...