Treize

44 24 8
                                    

Tüm şaşkınlığımı üzerimden atarak hızlı adımlarla Changkyun'un kolunu tutuyorum ve var gücümle sıkıyorum.

Beni gördüğü için afallıyor başta.

Sinirle yüzüne doğru bağırıyorum.

"Bunca zaman bize yalan mı söyledin yani!?"

Changkyun karşımda tir tir titrerken içimdeki alev durmuyor sanki.

Sinirim zaman geçtikçe iyice artarken elimi kaldırıyorum ona vurmak için.

Fakat biri sıktığım yumruğumu tutuyor.

Kim olduğuna bakmak için kafamı elin sahibine çeviriyorum.

Bu... Bu o iri adamdı.

Rüyamda gördüğüm o iri adam.

Sıktığım yumruğumu yavaşça çözerken şaşkınlıkla karşımdaki adama bakıyordum.

"S-sen nasıl buldun beni?" diye soruyorum.

Adam benden uzaklaşırken sorduğum soruya cevap vermemişti.

Changkyun'a sinirle bakarken onun çok yakışıklı olduğunu düşünmeye başlıyorum.

Sarı saçlarıyla çok yakışıklı duruyor.

"Bu oyuna artık bir son ver! Görmüyor musun arkadaşının yıkılışını!?" diye aynı sinirle soruyor Changkyun'a.

Changkyun gülüyor hatta kahkaha atıyor ve "Onlar benim ailemi yok ederken kim benim yıkılışımı gördü peki!?" diyor.

"Ne saçmalıyorsun sen?" diye soruyorum.

Hiçbir şey anlamıyorum hâliyle.

Neyden bahsediyor Changkyun?

Bana sinirle dönüyor ve "Senin lanet olasıca ailen, benim ailemi katletti! Hem de ne için? BASİT BİR ŞİRKET İÇİN!" diyor Changkyun.

○●○●

○●○●

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oylarınızı eksik etmeyiniz lütfen!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oylarınızı eksik etmeyiniz lütfen!

Lost In The Dream • KiHoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin