Yavaşça yere çöküyorum.
Hoseok telaşla beni tutuyor fakat ayakta durmayacağım için o da benimle birlikte yere çöküyor.
Acıyla Changkyun'a bakıyorum.
"Sana teşekkür ederim. Bu kadar acıyı kaldırmama yardım ettiğin için." diyorum.
Onu dövmemi bekleyen Changkyun benden böyle bir tepki beklemediği için şaşırıyor tabi.
Devam ediyorum konuşmama.
"Yoluna çıkmayacağım. Aileme istediğini yapmakta özgürsün." diyorum ve Hoseok'a dönüyorum.
"Hafızamı geri kazanmamda bana yardım ediyor musun?" diye soruyorum.
Hoseok hızla kafasını sallıyor ve bana sarılıyor.
Hissettiğim duygularla hafızamı geri kazanmamın zor olmayacağını düşünüyorum.
Yavaşça ayağa kalkıyorum ve Hoseok'u da kaldırıyorum.
Elini tutuyorum ve son kez eskiden bana ait olan şirkete bakıyorum.
Bu şirket yüzünden kim bilir daha kaç kişinin yuvası yıkılmıştı.
Hoseok ile oradan ayrılıyorum.
Yepyeni bir hayat bizi bekliyordu.
Changkyun amacına ulaşmıştı. Lee Şirketini üzerine geçirmiş ve Lee ailesini sokakta bırakmıştı. Kendi öz çocuklarını bile öldürmeye çalışan aileye acımamıştı. Zorla yanında kaldığı Jooheon, sevgilisinin bu oyununa daha fazla dayanamamış ve ülkeyi terk etmişti.
Kihyun ve Hoseok ise yarım kalmış hikâyelerini tamamlamak için evlenmiş, Busan'a taşınarak Seul ile tüm bağlarını koparmışlardı.
○●○●
Umarım hikâyeyi beğenmişsinizdir :)
Diğer kitaplarıma bakmayı unutmayınn :)