Zhan göz devirip elindeki anahtarla kapıyı açtı. Ve önden yiboya geçmesi için yer verdi. Yibo ayakkabılarını çıkarıp eve geçti. Gri duvarlar eve hoş ve modern bir hava katmıştı. Kitaplık ve raflar evde sığıntı gibi durmamış asıl durmuştu. Yibo evi biraz daha süzmeye devam etmişti.
Zhan:üstümü değiştiricem ben sende gel değiş sana benden veririm
Yibo:senin sıska bedenindeki kıyafetler bana olur mu ?
Zhan ona doğru atılıp bir kaç kere vurunca yibo ellerini havaya kaldırıp geri çekilmişti
Yibo:tamam tamam pes ediyorum
Zhan:gerzek.
Zhan önden odasına giderken yiboda onu takip etmişti. Odasına girdiklerinde yibo şaşırmıştı. Onun odasını cıvıl cıvıl beklerken odası kırmızı ve siyahın yoğunluğu ile doluydu, içeride farklı türkan eşyalar vardı, kadehler, bıçaklar, kurukafalı saksılar gibi gibi şeyler vardı fakat hiçbiri bu ortamda garip kaçmamış birbirlerini uyumla tamamlamıştı.
Havanın hafif karanlık olmasıyla led ışıklarının verdiğini ayrı bir yoğun ortam vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zhan:beğendin galiba bu kadar baktığına göre.
Yibo:senden daha çocuksu şeyler bekliyordum.
Zhan:beni tanıyorsun ama tam anlamıyla değil belliki
Yibo:içinden grinin elli tonu versiyonun çıkacak diye endişelenmeli miyim?
Zhan gülüp kendi dolabına yönlenmiş ve bir kaç kıyafet çıkarmıştı.
Zhan:korkma sana sözleşme imzalatmam
Yibo:ha yani kırbaç var
Zhan daha fazla gülerken yiboda gülmüş ve zhanın ona çıkardıklarını almıştı.
Yibo:burda mı değişeyim üstümü?
Zhan:başka nerde değişeceksin? Utandın mı lan yoksa?
Yibo:Ne utanacam amına kodumun kızanı çıkarırım üstümü kalkar çükün havalara şimdi oynayamam senle ben
Zhan:Hele pezevengin trakya ağızlarına bak. Ataberk doğan kılıklı göT. Ben sen miyim lan her boka kalksın.
