180 31 9
                                    

Sana bu satırları belki göndermeyeceğim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sana bu satırları belki göndermeyeceğim. Bilmeni temenni ettiğim hakikat önünde beni güldürecek kadar gençsin, yanlış anlamandan korkarım. Sana içindeki demonu keşfettirdiğim anlar oldu. Rengârenk ışıklar önünde şeytanca kıvrılışlarla oynayan ifritin bir bedeni, bir de hürriyetinin tarihi vardır. Bedeni tabiattır. Hürriyeti, bütün Ortaçağ boyunca üstün planlardan gelen sert baskılara ve tatlı telkinlere dört beş yüz seneden beri baş kaldırmasıdır. Bu serkeşlik senin felâketini hazırlıyor.Bunu sana haber vermeye mecburum, fakat anlamayacaksın.

Senin için mesele, (C...) nin tayyöründe belden kalçaya kadar inen zarif çizgi üstündedir, kumaşı aynı terziye verdiğim zaman, buna bir de kupu  yaratanın şöhret büyüsü katılıyor. İşte o kadar. Demonun sana hayrandır. Fakat ben?

“Ben o çizgiyi dizlerine, ayaklarına kadar indirdikten sonra, belki zarurî, fakat eksik bir tekâmülün izleri üzerinde evvelâ beş asır geriye, sonra da beş asır ileriye doğru uzatıyorum. Geride, ışık çağı sanılan bir yeniden doğuşun başlangıcında, senin yarınki felâketini hazırlayan karanlık istikametin hareket noktalarını görüyorum. Bu, mânevîliğin şimdiki bozgununu hazırlayan ahmakça bir tabiata dönüşün ilk devreleridir. Asırlar sonra, zamanımızda, şehirleri geceleyin nura boğan elektriğin ruhlarımızdaki karanlığı artıracağını sezemeyen bir çağın emekleme yıllarında, bu çizgi, varış değil, kalkış noktasını buluyor."

Beş asır sonraya gelince..

Yalnızız
Peyami Safa

preciosa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin