Hiç aşık oldunuz mu? Korkunç bir şey, öyle değil mi? İnsanı çok kırılgan yapıyor. Göğsünüzü ve kalbinizi açıyor ve birinin içeri girip sizi mahvetmesine izin veriyor. Hiçbir şeyin sizi yaralayamaması için bütün savunma mekanizmalarını inşa edip zırhınızı kuşanıyorsunuz. Sonra aptal bir insan, diğer aptallardan bir farkı olmayan aptal bir insan hayatınıza giriyor. Onlara kendinizden bir parça veriyorsunuz. Halbuki bunu istememişlerdi. Bir gün sizi öpmek ya da size gülümsemek gibi ahmakça bir şey yaptılar ve sonrasında hayatınız artık sizin olmaktan çıktı. Aşk rehin alır. İçinize girer. Sizi içerden kemirir ve sonuçta karanlıkta ağlamanıza neden olur. “Belki de sadece arkadaş olmalıyız" gibi basit bir ifade kalbinize saplanan bir cam parçasına dönüşür. Acı verir. Sadece hayalinizde değil. Sadece zihninizde değil. Ruhunuzu acıtan, içeri girip sizi parçalayan gerçek bir acıdır bu. Aşktan nefret ediyorum.
Neil Gaiman, The Sandman
ŞİMDİ OKUDUĞUN
preciosa
General FictionRealistik faktörler kendi yansımanızdır değişmesi gereken insanlar değil sizsiniz.