Hayatımın berbat olduğunu düşünürken bu adamla tanıştım. Beni hayata döndüren adamla. Masmavi gözleri benim okyanusumdu içinde boğulduğum bir okyanus. Ve ben bugün o muhteşem ve büyülü yerde o adamla hayatımı birleştirmiştim. Onu gerçekten çok sevdiğimi ve birbirimize ait olduğumuzu bugün daha iyi anlamıştım. Onsuz bir hayat düşünemiyordum. Hayatımda olduğu için şuan yanımda oturup elimi tuttuğu için binlerce kez şükrediyordum. Cennet gibi yerden hiç ayrılmak istememiştim ama gitmek zorundaydık. Evet Lisa bizi bekliyordu. Onu üzmek istemezdik.
Eve döndüğümüzde herkes bir hazırlık peşindeydi. "Hey tam zamanında geldiniz çocuklar . Bizde hazırlıkları neredeyse bitirdik. Sizin sadece kendi eşyalarınızı hazırlamanız yeterli. Biz her şeyi hallettik. " Buda neydi böyle nereye gidiyorduk. " Lisa nereye taşınıyoruz?"
" Ah tatlım hayır sadece kamp yapmaya ve eğlenmeye gidiyoruz. Yoksa burayı asla bırakmayız."Bu kez küçük bir sevinç çığlığı atan bendim. " Tanrım ciddi misin bayılırım bunu daha önceden neden söylemedin ?"
" O zaman bir anlamı olmazdı sürprizin ." Birden boynuna sarıldım Lisa' yı daha da çok sevmiştim. Marquis şaşkın şaşkın bakıyordu . " Lisa Almira' yı kendine benzetmeyi bırak canım , onun sürekli çığlık atmasını istemiyorum. " Omzuna bir yumruk vurdum. O sırada kapıda iki kocaman valiziyle Gloria belirdi. Üstelik en az on cm topuklu ayakkabi giymişti. Bu kız cidden deli olmalıydı.Gloria " Siz ne halt ediyorsunuz orada gelip bana yardım etmeyecekmisiniz."
Lisa " Tanrım sen delirdinmi o kadar eşyayı napmayı düşünüyorsun alt tarafı bir iki hafta kalıp geleceğiz . Üstelik sen vampirsin Gloria bavulun sana sinek kadar hafif geliyordur. "
Gloria " Ah nasıl da düşünemedim vampir olduğumu . Lisa bu kadar erkek varken jentilmen olup biri de yardım eder heralde değil mi ? Ayrıca yeni manikür yaptırdığım tırnaklarımı mahfedemem. "
Lisa en sonunda pes etmiş ve işine dönmüştü. Casey kız kardeşinin valizlerini almıştı bile. O sırada Gloria hala bana ve Marquis 'e sinirle bakıyordu. Ona aldırış edecek değildim Marquis ile birlikte eve çıktık eşyalarımızı toparlamak için .
Her şey hazır olduğunda karavana binip yola çıkmıştık bile. Şoförümüz David' di. Onun yanında Karen ile Lisa oturuyordu. Arkaya da geri kalan herkes yerleşmişti. Yolculuğumuz çok güzeldi tek bir şey dışında , Gloria'nın parfümü.
Sonunda kamp alanımıza gelmiştik. Burası yemyeşil ağaçların olduğu bir ormandı. Boş bir alana karavanı park edip eşyaları yerleştirmeye başlamıştık. Herkes çadırını kuruyordu. Lisa ve Karen , Andriel ve Alexis, Marquis ve ben aynı çadırda kalacaktık. Casey, Gloria ve David ayrı ayrı çadırlarda kalacaklardı. Herkes çadırını kurmaya başladığında ilk bitiren bendim. Üstelik Marquis' ten yardım bile almamıştım. Sürekli kamp yapmaya giderdim evet hemde tek başıma o yüzden çadır kurmasını iyi biliyordum. Ama daha önce hiç toplu bir kamp yapmamıştım . Ne kadar eğlenceli olacağını tahmin bile edemiyordum. Çünkü benim kampımda sadece ben ve köpeğim vardı . Kafa dinlemek ve yalnız kalmak için iyi bir yöntemdi.
Herkes çadırını kurduğunda Gloria bir çadır eksikliğinden Marquis ile benim birlikte kalacağımı anlayınca sinirden kıpkırmızı olmuştu. Vapmir hızıyla yanıma bir anda gelip beni geriye doğru itti , bir anda olan şeyle afallayıp yere düştüm. Sonra Marquis Gloria'yı tutmak için hamle yaptığında hızla yanına gidip elini tuttum. " Yeter artık bu benim meselem ve buna kimse karışmayacak. " Vücudumda sinirle birlikte aniden bir ısı yükselişi olmuştu. Sanki yanıyordum. Gloria hala karşımda bana bakıyordu nefretle. " Almira bununla uğraşmak zorunda değilsin, hiç kimse buraya kavga için gelmedi Gloria kendine gel ve ya kal ya da git ." Marquis'in sesi hiç olmadığı kadar kaba ve yüksek çıkmıştı. Ama artık daha fazla dayanamazdım. Bu kıza birinin neler olduğunu anlatmasının tam sırasıydı. Marquis'in karşısına geçip öfkeden koyulaşan gözlerinin içine baktım. " Bu benim meselem o kızın derdi benimle olduğuna göre sorununu benimle çözecek ve kimse buna karışmayacak. Eğer karışan olursa onunla da baş etmek zorunda kalırım ."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zehirli Sarmaşık
Vampire...Ve kadın buna karşılık derin bir öpücük kondurdu adamın dudaklarına . Bu evet demekti. Kadın da aynı şeyleri hissediyordu. Kadın da adamı ölesiye istiyordu. Ve o gün o kutsal anın içinde o kutsal suda bedenleri kavuştu. Onlar birbirlerine kavuşur...