1.4

3.2K 231 49
                                    

Yağmur Deniz'den Devam;

Telefonumun masada titremesi üzerine hafifçe yutkundum.

Lütfen korktuğum başıma gelmesin Allahım, Lütfen!

Ana ekranda ki kocaman bildirim ile gözlerim yuvalarından fırlayacaktı.

Rizeli Prensim: Selam

Elimdeki telefonu tekrar masaya bıraktım. Oflarcasına nefesimi verirken ellerimle yüzümü örttüm.

Deniz şu an karşımda 32 diş sırıtıyordu.

Pislik...

Utanıyordum, hemde delicesine. O, öğrenmişti.

Ona delicesine aşık oldumu, canımı vericek kadar sevdiğimi.

Kendi kendimi sakinleştirirken yüzümü açtım. Deniz tamda tahmin ettiğim gibi sırıtıyordu.

Masanın ortasında duran şekerliğe elim uzanırken diğerleri bize uzaylı görmüş gibi bakıyordu.

Avcuma topladığım şekerleri Deniz'in yüzüne fırlatmaya başladım.

" Pis pis sırıtmaya utanmıyorsun de mi? Ne var yani bensem o. Ne var yani 3 aya değil 3 haftaya öğrendiysen. Al işte beceremedim. Mutlusun de mi?"

Ben konuştukca yüzündeki sırıtan ifade bozuldu. Genelde koluna veya kafasına gelen şekerleri umursamıyordu. Pelin ve Çiğdem olayı anlarken benim yanıma gelip kollarımı tutmaya çabalıyordular.

Ata ve Cem ise bana delirmişim gibi bakıyorlardı.

Avcumda ki şekerlerde sözlerim gibi bittiğinde çantamı ve telefonumu aldığım gibi hızla çıktım kafeden.

Koşar adım ilerliyordum. Deniz peşimden gelicekti büyük ihtimal.

O kimseyi üzmek veya kırmak istemezdi. Hele ki onu seven birini. Ama ben sırf kalbim kırılcak diye yaptığı muameleyi istemiyordum ki. Bu bana acımak gibi bir şeydi.

Sevdiğim adamın sırf halime acıdığı için beni sevmeye çabalamasını istemiyordum. Beni ben olduğum için sevsin istiyordum.

Kafeden ne kadar uzaklaştım bilmiyorum. Ayaklarım beni eve getirmişti. Çantamın minik bölümünden aldığım anahtarla kapıyı açtım. Hızlı adımlarla odama ilerlerken salonda oturan teyzeleri fark ettim.

Normalde yanlarına giderdim. Dedikodu felan yapardık. Am şu an iki gözüm iki çeşme akarken bu imkansızdı.

Odaya çıkınca kapıyı ardımdan kilitledim. Elimdeki telefonun ana ekranından atılan mesajlara göz attım.

Rizeli prens 15 mesaj...

Bebeğimsu 36 mesaj...

Çekirdeğim 40 mesaj...

Çatlak yumurta kümesi grubu 58 mesaj...

Ve daha bir sürü arama. Telefonu tamamen kapattım.

Sanırım bir müddet kimse ile konuşmayacaktım.

Kendimi yatağa bırakırken beynimdeki tüm düşüncelerin saçma ama mantıklı olması ile savaşıyordum.

^^^

Rizeli Prensim: Benden kaçma

Rizeli Prensim: Tek tik?

Rizeli Prensim: Telefonu mu kapattın?

Rizeli Prensim: Yağmur yapma böyle

Rizeli Prensim: Senin kim olduğunu öğrenmem bu kadar kötü bir olay değil

Rizeli Prensim: lanet olsun ki sen şu an ağlıyorsun ve benim elimden bir şey gelmiyor

Rizeli Prensim: Attığım mesajlar bile sana ulaşmıyor.

Rizeli Prensim: Senin canın yanarken niye benimki de yanıyor?

... 1 Saat sonra

Rizeli Prensim: Hala yoksun

Rizeli Prensim: Birşeyler yapmam gerek ama ne

Rizeli Prensim: Beynimi hissetmiyorum

Rizeli Prensim: Bu mesajların sana ulaşmaması canımı yakıyor

Rizeli Prensim: Sen buna nasıl dayandın

Rizeli Prensim: Pişmanlık en büyük acıymış cidden

Rizeli Prensim: Daha önce seni görmediğim için özür dilerim.

Rizeli Prensim: Annemde sen haklısınız

Rizeli Prensim: Ben körün tekiyim

Rizeli Prensim: Ama bu dakkadan sonra o kör gözlerim tek seni görücek

Rizeli Prensim: O iki kelimeyi yüzyüze olduğumuzda diyeceğim

Rizeli Prensim: Şimdi gidiyorum sana ulaşmak için bir yol bulacağım

^^^

Bittiiiiii..

Yani bölüm bitti jzjwjs

Nasıldıı?

Sizce Yağmurcum saçmalıyor mu?

Denizcim bir anda aşka mı geldi?

Diğer bölüm neler olcak?

Denizcim nasıl bir yol bulacak?

Görüşürüz ❤
Yb yarınnnn ❤

Şey bidee biomda ki instagram hesabımı takip edermisiniz??

Çay var içersen? Ben var seversen? // Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin