Gözümden gözyaşları istemsizce döküldü. Banyoya doğru koşmaya başladım. Bir yandan hıçkırıyordum bir yandanda goz yaşlarımı gizlemeye çalışıyordum.
Banyo oldugunu sandığım kapının önüne gelince kapıyı açtım ve kendimi kilitledim. Hıçkıra hiçkıra ağlıyordum.
Ama Hayır beni kullanamazlar. Onlara bunun hesabını sorucam. Benim üstüme girdikleri iddiaya lanet edecekler. Onları pişman edicem. Kendilerini affettirmek için peşimde dolanacaklar.
Göz yaşlarımı silip yüzüme ard ardına su serptim. Yüzümü de havlu yardımıyla kuruladım. Yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirip. Aşağıya indim. Herkes aşağıda oturuyordu. Bi anda tüm yüzler bana çevrildi. Justin ve Ryan'ın yüzünde ayrı bir gülümseme vardı neden acaba.
Bo yıllardır arkadaşım olduğu için ağladığımı anlamış "ne oldu" bakışı atıyordu. Hiç bir şey olmamış gibi gülümsedim. Ama hala şüpheli şüpheli bakıyordu. Geçiştirdim ve Bo'nun yanına oturdum.
Matt : Böyle boş boş oturacak mıyız ? Oyun oynayalım.
Bo : Evet bencede. Şişe çevirmece oynayabiliriz.
Ryan : Hadi oynayalım.
Justin : Çocuk muyuz biz ? Isterseniz saklambaç oynayalım.
Alison : Ne oldu bieber? Yoksa sakladığın bir şey mi var?
İşte lafı çaktım. Bunun üstüne Ryan başta olmak üzere köpek uluması gibi bir ses çıkardılar. Justin ise hiç aldırış etmeden dudaklarını yalayıp konuşmaya başladı.
"Hayır ama Alison'cuğum isterse oynayalım. "
Öyle mi bieber. İnşallah elime düşersin.
"Ben hemen bir şişe alıp geleyim" diye atladı Ryan. Bizde onu beklemeye başladık. Bu arada elena sürdüğü sürekli justinin yanına yaklaşmaya çalışıyordu. Bende umursamamış gibi yapıp Bo ile konuşuyordum. Justin ise sürekli bana bakıyordu. Aklınca beni kıskandırmaya çalışıyor. Yazık daha ona oynayacağım oyundan haberi yok. Acaba o zaman ne yapacaksın Bieber?
Ben bunları düşünürken Ryan elinde bir şişe ile salona daldı. Sonra sitenin iki yanını bize soru-cevap olarak tanıttı. Hepimiz şömünenin önüne oturduk. Tam yuvarlak oluşturacak şekilde. Justin ise tam karşımdaydı. Ve de sırıtıp duruyordu. Ryan da tam çaprazıma geliyordu. Elena sürdüğü her zamanki gibi justinin neredeyse ağzına girecek gibiydi. Benim sağımda Bo solumda ise Matt oturuyordu. Justin "ben çeviriyorum" dedi ve hızlıca şişeyi çevirdi. İlk soru-cevap Bo ve Matt'e geldi.
Matt : D mi ? C mi ?
Bo hiç tereddüt etmeden cesaret dedi. Ve korumuş gibi bir hali vardı. Matt ise iskalamış gibiydi. Biraz düşündükten sonra "Beni öp"dedi.
Evet hala şoktayım. Bo ise utanmış gibiydi. Ama en sonunda dudakları buluştu. Bizimkiler yine köpek uluması gibi ses çıkarıyolardı. Bo'nun yüzü kızarmıştırdı. Sonra eski yerine geri oturdu. Bu sefer de matt ben çeviriyorum diye atladı. Bu sefeerr ise elena ve bana gelmişti. Ben elenaya soruyordum. Şimdi elime düştün sürtük. Yüzüme bi piç smile yerleştirdim.
"D mi? C mi? "
" C" dedi. Saçını geriye atarken. Sana neler yaptıracağımı hayal bile edemezsin sürtük.
"Eveeeet. Şimdi tuvaleti temizliyorsun. Hadi canım" gruptaki herkes gülmeye başladı elena ise somutuyordu.
" Amaa bu haksızlık. Yeni padikür yaptırdım" dedi. Ba-na - ne cesaret derken bana mı sordun?