Sabah güneşin ışıkları yüzüme vururken çalan alarmımın sesi ile yavaşça gözlerimi açtım ve burnuma hafif bir yanık kokusu geldi.Ah eve annem yine krep yapıyor yada yakıyordu,gerçi şuanki duruma daha uygundu sanki.Elimin tersiyle gözlerimi sildim ve yorganı yavaşça üzerimden ittim.
Bugün kendimi daha bir yorgun hissediyordum.Sanırım okulun ilk günü olmasının verdiği bir yorgunluk vardı üzerimde,üzerimi giyip aşağı indim Ah tamda tahmin ettiğim gibi annem yine krep yapmaya çalışıyor ve yine her zamanki gibi yakıyordu.Anlamıyorum,onca yemeği yapabilen annem nasıl krep yapamıyordu.Neyseki ben vardım.Eveet süper Çisem iş başında!
Annem "Çisemcim,canım kızım,güzel kızım,akıllı kızım,hadi gel yardım et annene" diye övgüler yağdırırken pekte şaşırmamıştım aslında çünkü her seferinde böyle diyordu ee tabi kadın işini biliyor.Hızlıca ocağın başına geçip krepleri devraldım ve yaparken birkaç tane atıştırdığım için çantaı alıp hemen evden çıktım.Bugün lisenin 3. yılına geçiş günüydü ama farklı bir okulda.Oranın ortamını merak etmiyor da değildim aslında.
Bu arada ben Çisem,eğlenceli birisiyim herkez öyle söylüyor,tabi bende öyle düşünüyorum.Neyse okula yavaş yavaş yaklaşırken bir yandanda düşünüyordum yakışıklı çocuklar ve diğerleri...
Alışması zor olabilirdi ama sonuçta o kadarda kötü kişiler yoktur sanırım,diye düşünürken okula gelmiştim bile ve içeri girdim düşündüğüm gibiydi sanırım.Yakışıklı çocuklar ve birsürü sürtükler vardı.Ah bu benim açımdan kötü olacaktı.Çünkü hepsi aşırı güzellerdi,umarım bunların arasında kaybolmam...Derken dersin başlamasına daha vardı,en azından bir kahve içebilecek kadar zamanım vardı.Ben kantine girince birden çoğu kişi bana döndü.Olamaz! Kötü birşey mi vardı?Sonra yavaşça gülümseyerek ilerlemeye başladım.Bu arada bana bakanlara sahte bir gülümseme takınarak,Ah! ne vardı böyle sadece altımda bir şort ve üzerimde bluz vardı diye içimden geçirirken arkadan bir "Hepsi senin mi güzelim" arkamı dönmeye tenezzül bile etmeden hızlıca yürürken birden bir sürtük elindeki meyve suyunu yanlışlıkla dükmüş gibi ağzını açıp "Ayy üzgünüm görmemişim yaa" diyerek arkasındaki kırlara bakarak güldü çok sinir olmuştum ama ilk günüm diye karşılık vermemiştim ve sonra arkamdan tekrar ses geldi "Ne oldu cici kızımızın üstü mü kirlenmiş a-aa" dedi.Ve bu cidden sınırlarını zorludyordu bende "Biraz sonra ben ağzını kirletmeden kaybol."Diye cevap verdim ve sonra arkasındaki kızları etrafıma sarıp kahkalar atıp gülüşmeye başladılar ve birisi kolumu tuttuğunda irkildim ve kolumu çektim sonra ise bir ses duydum "Hey selin arkadaşlarınıda toplayıp kızın etrafından uzaklaşın." Dedi bir ses ve selin denilen kız arkasını dönüp o çocuğa yaklaşarak "Bana onu mu koruyorsun!" Diye bağırdı ve çocuk cevap vermedi aslında yakışıklı gelmişti bir an gözüme ah tamam şu an böyle birşey düşünmem saçmaydı çocuk bana yaklaşarak kolumdan tutup kızlar lavobosuna götürdü burada ne olduğunu anlamayan sadece ben miyim? sonra kolumu tutan koluna bakıp hızlıca kolumu çektim ve "Ne yaptığının farkında mısın? Ayrıca burası kızlar toaleti."Diye bir soru yönelttim ve o ise pek dediklerimi umursamadan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensiz Ben
Teen Fiction"Senin mavi gözlerin benim karanlık dünyamda parlayan tek yıldız gibidir ey güzel.." Sıradan bir hayatı olan Çisem'in şu son günlerde biraz farklılığa ihtiyacı vardır.Ve hayatına giren en büyük farklılığın onu neylere sürükleyiceğini kim bilebilir?
