Sana Öğreteceğim [Rosekook]

PART 16

Selaaaaam! Uzun bir aradan sonra tekrar buradayım! Hadi özlem giderelim!

 hadi bölüme geçelim!

                                                                                Şimdi sabahın sekizi  , Nefret ediyorum sabahları 

 Jeon Jungkook

Kapımın yıkılacak gibi çalınmasını duymuyordum. "Ya şurada bir uyutmuyosunuz olun!" Beni duymamış gibi kapı çalınmaya devam edildi. Kolumun hemen yastığı sinirimden yere attım.

"Kimsin!" Oflayıp kısık gözlerimle doğruldum. "Jungkook kalksana!" Lalisanın sesini duymamla, yüzümü buruşturdum. 

"Ne var lalisa?" Kapı çalmaya devam etti. "Koca bebek, Jisoo çoktan geldi." Gözlerim ilkine göre biraz fazla açıldığında kalktım.

"Geliyorum be! Biraz erken haber etsen olmaz mı?" 

"Bağırma bana koca bebek. Baya geç yattığın çok belli." Üstümü giyinip kapıyı açtım. "Şu tipine bak git yüzünü yıka. Ayağına çorapda giy!"

İçeri girmesini beklemeden tekrar dolabımın başına gittim. "Sanki annemle konuşuyorum." Yanıma gelip başımda dikildi. 

"Ne dedin?" Yüzümü buruşturdum. "Sabahları annemin 2. versiyonu gibisin. Fantastik haline daha iyi katlanıyorum." Dalga geçer gibi gülmeye başladım.

Sinirliydi ama bu sahte sinirdi. banada işlemezdi zaten. "Hadi hadi! Sonra alırım hesabını aptal."

"Çık hadi geliyorum." Kapıyı kapatıp çıktığında, Yüzümü yıkamak için lavoboya adımladım. Jisoo noona sdyney zamanlarımda tek motivemdi.

Bir arkadaştan fazlasıydı. Bir anne? 

Acılı günlerden birazda olsa çekip ortama karıştırmıştı beni. Onun sayesinde Sıkıcı hayatım son zamanlarda biraz daha katlanılabilir olmuştu.

Bu yüzden çok seviyordum onu...

Saçıma şekil verip evden ayrıldım. Genelde lalisanın evinde kahvaltı ederdik o yuüzden oraya adımladım.

Chaeyoung'un da geleceğine emnidim. Lalisa asla bırakmazdı. Kapı ziline 2 kere bastığımda içerden gelen gülüşmeleri duyabiliyordum.

"Jungkook  gelmiştir. Açıyorum." Kapıyı lalisa açtığında gülümseyerek girdim.

"Nerde noona?" Cevap beklemeden salona girdiğimde telefonuyla uğraştığını gördüm. "Noona hoşgeldin." Beni gördüğünde hemen kalktı.

"Aigoo cidden çok özlemişim." Sıkı sıkı sarıldığımızda, Ayrıldım. "Kahvaltı yaptın mı?" Başını olumsuzca salladı.

"E hadi masaya geçelim." Jisoo kolumdan tuttu. "Lalisa sen önden git hemen geliyoruz" Lalisa sorgulamadan yemek masasına adımladı. 

"Şey içerdeki kı-" 

"Ah o mu? Rahat ol noona. O chaeyoung. Şu youtube'da gördüğümüz." Aydınlanmış gibi gözlerini açtı.

"İyiki sormuşum." Gülerek bizde masaya adımladık. Tahmin ettiğim gibi chaeyoung dahil herkez buradaydı.

"Günaydın." Herkez karşılık olarak günaydın dediğinde, chaeyoung'a kafa selamı verdim. "Demek üniversiteyi bitirdin unnie. O zaman artık hep koredesin değil mi?" Jisoo noona çatalını tabağın kenarına koydu.

"Aynen öyle,  Hem sizde burdasınız."Jisoo,  Chaeyoung'a baktığında gülümsedi. "Sen bu ekibin yeni parçasısın anlaşılan." 

Chaeyoung  cevap vermedi ilk başta, Sanırım bu ekibin bir parçası olduğundan emin değildi. "Aynen öyle noona" Taehyung devam etti. "Hem bizim kafadan zaten" Chaeyoung gülümsediğinde, Jisoo'da gülümsedi.

"Üniversiteye burda devam ediyorsun değilmi?" Jisoo'yu onayladım. "Evet babamın ortak olduğu üniversiteye aldırdım kayıtımı."

"Ne güzel" Aklıma tekrar alice'in gelmesiyle başımı eğip yemeğe devam ettim. "Masada derin sessizlik olduğunda herkez yemeğine devam etti .

-------------------------------------------------------------------------------------------------

Karnım doyduğunda kalkmam gerektiğini söyleyip kalktım. " Taehyung gelmiyormusun?" Oturup kız sohbetini dinlemek istiyordu anlaşılan.

Ama kızların  asla taehyung'un yanında asıl kız muhabbetlerini yapmayacaklarına emindim. "Kalksana oğlum ne yapıcan kızların arasında?" 

Taehyung yüzünü buruşturdu. "Ya of be ama" Önden çıktığında, sırıttım. "Görüşürüz size afiyet olsun." 

Park Chaeyoung

"Woah Kim Namjoon kesinlikle senden hoşlanıyor." Lalisa şaşkınlıkla jisoo'ya bakmaya devam etti.

"Onunla ilgileniyormusun unnie?" Lalisa şirin bir yüz ifadesiyle bakarken, Jisoo yüzünü buruşturdu.

"Hayır tabikide lalisa." Lalisa şirin yüzünü bozmadan gülmeye devam etti. "Chaeyung seni birine o kadar çok benzetiyorum ki" Gerginlikle jisoo'ya baktım. "Ah belkide yanılıyorum. Ünlü bir youtubersın sonuçta." 

"Bugün meyve bahçesinin bazı bakımları varmış. Unnie, Chaeyung gelirmisiniz?" İstemsizce aklıma jungkook gelirken, gelip gelmeyeceğini düşünmeye başladım.

Gelirdi değil mi? "Pekala ben gelirim" Jisoo'da lalisayı onayladığında lalisa sevinçle kahvaltısının son lokmalarını yemeye devam etti.

Bende son lokmalarımı yerken Jisoo unnie'nin bana olan keskin bakışlarıyla durakladım. İçimden bir ses anlayacağını söylüyordu. 

"Unnie birşey mi oldu?"  Jisoo unnie'nin çatık kaşları normale döndü. "Ne- Ah dalmışım. kusura bakma."

Dalmadığına adım kadar emindim. Resmen dövecek gibi bakıyordu. Kalksam iyi olurdu çünkü bu gergin ortamda daha fazla kalabileceğimi sanmıyordum.

"Şey ben kalksam olur mu? Meyve bahçesinde görüşürüz." Lalisanın bakışları bana döndü."Ah otursaydın, biraz daha laflardık hem."

"Tekrar konuşuruz lalisa birkaç işim var." Lalisa beni onayladı. "Ah peki tatlım. görüşürüz." Ona el sallayarak evden ayrıldım.

Kim Jisoo

Chaeyoung, bana resmen alice'i çağrıştırmıştı.Bir terslik vardı. Çünkü  chaeyoung'un yüz ifadesi gözümden kaçmamıştı. "Birşey mi düşünüyorsun unnie?" Lalisa masaya geri oturdu.

"Alice'e çok benzemiyor mu sencede?" 

"B-bilmem  hiç dikkat etmedim."   Artık emindim. Mutlaka birşeyler vardı.

Ve çözmek eminimki kolay  olacaktı...