PART 13

323 26 6
                                    


Bütün dünya değişsede , ben hala aynıymışım gibi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bütün dünya değişsede , ben hala aynıymışım gibi... 

Park Chaeyung

"Evet anne." Çiçeklerle döşenmiş ara sokakta yavaş bir şekilde yürüyordum. "Pekala,Hesabına bir miktar para göndereceğim anne. Seni seviyorum tekrar ararım."

Aynı hızla yürümeye devam ettiğimde , Etrafıma bakıp tanıdık birini görmeyi umuyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aynı hızla yürümeye devam ettiğimde , Etrafıma bakıp tanıdık birini görmeyi umuyordum. Akşam yemeği normal bir şekilde yenmiş herkez evlerine dağılmıştı. 

Bu süreçte tabiki jungkook'a bakmamaya özen göstermiştim. Fakat başarılı olduğum söylenemezdi. 

Benim aksime o bu işte çok başarılıydı asla bakmıyor. Hatta gerekli olmadıkça bakmıyordu bile. Onu gördüğümde kalbimin hızlandığının farkındaydım fakat bunun önüne geçecektim.

"Günaydın chaeyung!" Bana el sallayarak yanıma gelen taehyung'a baktım. "Günaydın Taehyung-sshi"

"Nereye böyle?" Omuz silktim. "Hiç, öyle geziniyorum." Anladığını belirtir gibi kafasını salladı. "Hava fazla sıcak, Jeon teyzenin limonatasını kaçırmanı istemem." Kolumdan nazikçe tutup beni sürüklemesine izin verdim. Tıpkı bir çocuk gibiydi.

"Bayılacaksın limonataya . Hava çok sıcak baksana terlemişsin." Terlediğimde kıpkırmızı oluyordum. Telaşla yüzümü avuçladım. " çok mu kırmızı?" Taehyung  anlamamışçasına  bana baktı. Hızla telefonumun kamerasına baktım. Çokta kırmızı değildi.

"Jeon teyze biz geldik." Tezgahın ardındaki jungkook'un annesi gülümsedi. "Aigoo Hoşgeldiniz!" Saygı anlamında eğildim.

"Ah sen chaeyung olmalısın. İlk gün tanışmıştık seni hatırlıyorum!" Onu onayladım. "Hadi otur ve keyfine bak." Onu onaylayıp Taehyung'un çaprazına oturdum.

Jeon teyze Diğer müşterilerle ilgilenirken , ben etrafı inceliyordum. "Sevmiş gibisin burayı." Kafamı salladım. "Evet şirin bir yer" Telefonunu masaya bıraktı. "Öyle. Jungkook Tasarladı." Şaşkınlıkla tekrar kafeye baktım. "Woah! Gerçekten mi?" Beni onayladı.  

Etrafıma bakmaya devam ederken, Kapının Açıldığını duydum. Arkamı hafif döndüğümde, terler içinde kalan jungkook'u  gördüm.

Tanrım... Bir insan terliyken bile nasıl bu kadar yakışıklı olabilir?

"Woah Jungkook-ah" Kafasıyla banada selam verdiğinde bende merhaba dedim. "Aigoo, nereden geliyorsun böyle?" Terli saçlarını arkaya doğru taradığında annesine cevap verdi. "Spor yapacağımı lalisaya söylemiştim." 

"Üstünü değiştirseydin keşke jungkook." Jungkook oflayıp karşıma oturdu. "Anne çocuk değilim artık." Annesi kızarcasına homurdandı. "Soğuk limonataya yetiştim diye düşünüyorum." Jungkook beklenti içinde annesine baktı. 

"Birde terli terli  Soğuk limonatamı içeceksin jungkook!" Jungkook sandalyede iyice yayıldı. "Buraya kadar geldim ve limonatayı içmeden gitmem anne, biliyorsun." 

"Ahh jungkook." Jungkook zafer almışçasına gülümsediğinde önüne döndü.

Geldiğinden beri ilk kez göz göze geldik. Gözlerimi ısrarla çekmediğimde o da bana bakmaya devam etti. 

Üstündekiler neredeyse üstüne yapışmıştı. Bu onu karşı konulamaz yapıyordu. 

Sonunda sessizliği o bozdu. " Nasılsın chaeyung?"  Rahat gözükmeye çalıştım. "İyiyim seni sormalı." 

"Bende iyiyim" Önümüze bir görevli limonata bardaklarını koyduğunda, gizlice jungkook'u kestiğini gördüm. Gerildiğimi farkettiğimde dikkatini çekmek üzere "Teşekkürler" dedim

Bana döndüğünde samimi olduğunu  düşünmediğim bir gülümseme sundu. 

O an diğer müşteri olan kızlarında jungkook'u kestiğini farkettim.

 Ne! Kesmek ne kelime! Utanmadan içine düşecekler neredeyse!

Jungkook'a döndüğümde bunu umursamadığını ve telefonuyla oynadığını gördüm. 

"Akşam yürüyüşe çıkalım. Güzel olur." Jungkook kısa süreli taehyung'a bakıp önüne döndü. Taehyung  kızgınlıkla jungkook'un koluna vurdu. "Gelmeyeceğini söyleme. " Akşam yürüyüşü güzel olabilirdi. Fakat jungkook da gelirse çok çok güzel olabilirdi. 

"Yorgunum taehyung biliyosun işte." Taehyung mızmızlandığında jungkook tekrar konuştu "Beni saymayın"

Mutsuzlukla bardağımdan son bir yudum aldım. "Akşam hazır ol chaeyung o zaman." Onu onayladığımda  yavaştan kalktık. 

O ters yöne gittiğinde jungkookla yanlız kaldık. "Chaeyung." Ona baktım. "Dikkat et, Tekrar düşme"

Hafiften gülümsediğimde onu onayladım. "Üstünü değiştirsen iyi olacak şimdiden terin dondu."

Üstüne bakıp bana baktı. "Öyle yapacağım." 

"Kızların hepsi sana bakıyordu , rahatsız olmadın mı?" Tek kaşını kaldırıp bana baktığında, dediğim laftan binlerce kez pişman oldum. Tanrım!

"Ah herneyse  ben gitsem iyi olur hoşçakal!"

Güldüğünde aceleyle arkamı dönüp yürümeye başladım "Chaeyung! ben rahatsız olmadım fakat sen olmuş gibisin!" Gülmeye devam ettiğinde ben hızlı adımlarla eve yürüyordum...

Herkeze merhaba! Uzun zamandır burada değildim ve bölüm yazmayı özlemişim. Kitabı dahada zenginleştirmek istiyorum.  ve bu aralar özel bir video üzerinde çalışıyorum!

Video yayınlandığında size haber edeceğim! 

Lütfen oy verin Ve yorumlarda nasıl devam etmesi gerektiğini yazın!

Sizi seviyorum!

Sana Öğreteceğim [Rosekook]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin