Çalının kapı ile gözlerimi araladım tanrım daha güneş bile doğmamıştı! gelde uğraş şimdi.. hayır yani sabahın 5 inde neden birini uyandırasın ki? neden yan- AH TABİ YA PİYANOM GELDİ koş Eftelya hatta uç! neden evimde merdiven var benim? yine saçmalıyorum..
Kapıyı açtığımda adam bana garip bir şekilde bakıyordu Ne var ki Halimde? Ne yok ki Ely sabah kalkar kalkmaz ördekli pijamaların ve topuz demek için bin şahit gereken bir saçın var! ne yok ki? Oww birazcık rezil oldum sanırım.. ELY KENDİ KENDİNE KONUŞMAYI BIRAKIP PİANOYU ALSANA! ah onu tamamen unuttum..
Kadın: Merhaba Eftelya Hanım Piyanoyu nereye bıraksın arkadaşlar?
Elimle hemen salonda bulunan pencerenin önünü işaret ettiğimde adamlar içeri girip bıraktı sonrada apar topar gittiler. İşte şimdi uykuma devam edebili- LAN YİNE NE VAR! Kapıyı büyük bir sinirle açtığımda bu sefer karşımda tahmin ettiğimin dışında bir adam vardı. Elimle ne var işareti yaptığımda önce ellerime baktı sonra yüzüme döndürdü bakışlarını adamın gözleri kocaman oldu lan! acaba o da mı benim gibi konuşamıyor? hemen beden dilini kullanmaya başladım test etmek için '' Bir sorun mu var beyefendi?'' adam bu sefer şaşkınlıkla bakıp elini kullanmak yerine konuşmaya başladı '' Ah.. şey.. ben şey yapmıştım da..'' kaşlarımı çattım '' Ney?''
'' Ben burada bir müzisyen in oturduğunu öğrenmiştim de..'' beni napıcak bu adam ya ''Benim de.. siz kimsiniz?'' adam kafasını kaldırdı- AMAN TANRIM BU GÖZLER GERÇEK OLAMAZ!? '' Ben Rüzgar Akay notanın geçtiği her türlü şey ile ilgileniyorum'' ah bende senin geçtiğin her şey ile ilgileniyorum art- napıyorum ben ya!
