Zamanın Gizemi

2

Prens ormanın derinliklerinde avlanırken nehir kenarına geldiklerini fark edememişti bile. Askerlerinden biri gelip "Efendim çok yorulduk burada biraz dinlenebilir miyiz?"diye sordu. Prens normalde durmazdı ama tek değildi ve askerlerini de düşünmesi lazımdı. Bu yüzden 'tamam' dedi. Ve bir ağacın altına oturup nehiri izlemeye başladı. Yirmi uç yaşındaki prens hayattan çok şey görmüştü. Katılıp kazandığı savaşların haddi hesabı yoktu. Halk tarafından destekleniyordu. Halk abisinden çok onun tahta geçmesini istiyordu. Ve babasıda öyle. Prensin abisi çok soğukkanlı olduğu için genelde küçük prens daha çok dikkat çekiyordu. Eğer bir ay içinde evlenirse tahtın varisi o olacaktı. Babası bu yüzden bütün krallıktaki kızları araştırmaya başlamıştı ama prens hala kendine uygun bir kız bulamamıştı. Prens'in adı William'dı. Normal bir erkeğe göre kaslı bir vücut yapısı vardı. Üstelik yakışıklıydı da her kızın onunla evlenmek isteyeceği kadar yakışıklı. Ağacın gölgesi prensin serinlemesine ve rahatlamasına yardımcı oluyordu. Oturup nehiri izlerken ruhunun huzur dolması onu mutlu etmişti. Ama sonra nehirde yüzen birşey fark etti. Aslında yüzmüyordu akıntıya kapılmış gidiyordu. Üstelik etrafından kan vardı. O yüzen adamın vücudundan akan kan nehir sularına karışıyordu. Prense onun erkek olduğunu düşündüren şey üzerindeki kıyafetlerdi. Prens zaman kaybetmeden nehire atladı. Adamı belinden tuttuğu gibi nehirin kenarına çekti. Sonra yüzüne baktı. İşte o zaman anladı onun bir erkek olmadığını. Hemen nefes alıyor mu diye kontrol etti. Nefes alıyordu ama omzundaki yara çok derindi. Üstelik omzundaki ok hala duruyordu. Tek hamlede kızın omzundaki oku çekip çıkarttı. Ve kızı incelemeye başladı. Gerçekten çok güzeldi. Onu daha önce krallığında gördüğünü sanmıyordu. Sarı renk olan saçları güneşte parlıyordu ve olamaz vücudu gerçekten soğuktu. Prens onu izlemeyi bırakıp kucağına aldı. Adamları teker teker yanına gelmeye başlamıştı. Fakat prens hemen atına atlayıp saraya doğru atını sürdü. Yolda giderken kucağında duran bu güzel kızın ölmemesi için dua ediyordu. İlk defa bir kızdan etkilenmişti. Ve uyanınca onunla evlenmeyi düşünüyordu. Sonuçta o bir prensti ve yakışıklıydı kimse onu reddetmezdi.