Aşağıdan gelen sesler ile yumuşak yatağımdan kalktım ve yavaş adımlar ile odamın kapısını açtım.
Geçenin 3 ünde nerden geliyordu bu ses. Yavaş yavaş merdivenlerden inmeye başladım.
Tabak kırılmasesi ile seslerin mutfak dan geldiğini anlamış ve merdivenler bitince adımlarımı mutfağa çevirmiştim.
Mutfağa gelince biraz açıkolan kapıyı iktirdim. Ne kadar cesur olduğunu bir kez daha anlamış olmuştum. Sol tarafta kalan lambanın düğmesine bastım ve ışıkları açtım.
Ahhh bunun için mi yumuşak ve sıcak olan yatağımdan kalktım. İki elinde de havuç ile elerini havaya kaldırmıştı junkook.
"Ne o havuç mu aşerdin?"
"Napıyım karnım gazındı"
Yanına doğru ilerledim ve elindeki havuçlardan birini aldım. Tekrardan merdivenlerden yukarı çıktım ve yumuşak yatağıma girdim.
Gözlerimi kapatmış birşekilde uyumayı bekledim. Ama nerde uykum çoktan kaçmıştı.
Telefonumu elime aldım ve Tae yı aradım. Ama tabiki açan yoktu. Sonra lisa ve Yoongi oppa yı aradım ama gene açan yoktu.
Telefonumu kapattım ve üzerime bir hırka giyip odamdaki küçük balkona çıktım.
Geçmişime dair Hiç birşey hatırlamıyorum. Bunun sebebini de bilmiyorum. Ailem benden ne saklıyor yada bana niye hiç birşey söylemiyorlardı.
Peki Jimin ve Chanyeol onların aralarında ne var? Chanyeol niye benle sevgili olmak istiyor?
Aklımdaki onça soru ile odama girdim ve balkon kapısını kapatıp hırkanı çıkardım. Tekrardan yatağıma girdim ve uyumaya çalıştım.
Sabah gözüme gelen ışıklar ile uyandım demek isterdim ama öyle olmadı. Kapının deli gibi vurulma sesi ile uyandım. Sinirli birşekilde yorganı üstümden atım. Yatağımdan kalkınca ayağıma terlikleri giydim ve odamın kapısını açtım. Ben kapıyı açtığımda junkook da kendi odasından çıkmıştı.
Beraber merdivenlerden aşağı indik ve kapıyı açtık. Gelenler bizimkilerdi hepside gelmiş.
"Noldu niye geldiniz?" Jk
"Rosé gece beni aramış" Lisa
"Benide" Tae
Aha ben onu unuttum. Hem ben aramadım telefon otomatik arama yapmış olamaz mı?
"Olamaz! Bak sabah saat 7 ve biz senin yüzünden hepimiz burdayız!" Suga
Adam haklı. Hem ben onu dışımdan mı söylemişim.
"Ama junkook gece havuç aşermseydi bunlar olmazdı." Rosé
"Ne?" jennie
"Evet, junkook gece kalkmış ondada çok ses çıkardı. Sonrada uyuyamadım. Yah ben size niye açıklamaya yapıyorum. Siz bana hiçbir şey anlatmıyorsunuz bende anlatmıcam." Rosé
Arkamı döndüm ve içeri girdim. Merdivenlerden odama çıktım ve üzerime giymek için dolabımdan kıyafet aldım. Kıyafetleri yatağın üzerine koydum ve banyoya girip yüzümü yıkadım.
Odaya girdip ve okulda giymek için seçtiğim siyah etek ve siyah üstü elime aldım. Kıyafetlerimi giydikten sonra makyaj masama oturdum. Hafif bir makyaj yapıp saçımdaki tokayı çıkardım ve saçımı taramaya başladım. Saçımı açık bıraktım ve parfümü mü sıktım.
Yerde duran okul çantamı konturöl ettim ve şarj da olan telefonumu çıkardım. Kapımın çalması ile oraya baktım vec"gel" dedim.
Kapı açılınça içeri jisoo unniem girmişti.
"Rosém hadi gel kahvaltı hazır."
" Tamam geliyorum unnie"
Tam kapıdak çıkacakken jisoo unniem e seslendim.
" Jichu~"
"Ne istiyorsun Rosé"
"Benden ne saklıyorsunuz?"
"Rosé, senden bir şey saklamıyoruz"
"Emin misin unnie?"
" Hayır Rosé ben jisoo yum. Emin değil."
Ben kaşlarımı yukarı kaldırmış nedediğini anlamaya çalışırken jisoo unniem çoktan odadan çıkmıştı. Demek jisoo unniem in içine jin oppa kaçmış. Dedim ben sana ondan sevgili olmaz diye ama dinleyen kim.
Sırt çantamı aldım ve odadan çıktım. Herkez salondaki masada oturmuş beni bekliyordu. Çantamı merdivenlerin kenarına koydum ve masaya doğru ilerledim. Jimin ve jennie nin arasında kalan sandalyeye oturdum. &
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
