Okuldan çıktım ve şu kim olduğunu bilmediğim kişi ile konuşmak için verdiği adrese doğru ilerlemeye başladım.
Arkamdan kimsenin gelmediğine emin olup sağ caddeye geçtim. Bir kaç dakika daha yürüdükten sonra boş bir araziye gelmiştim.
Köşede beni bekleyen çocuğun yanına yürüdüm. Benden büyüktü galiba boyu uzun sayılmazdı. Üzerinde siyah pantolon ve onun üstünde kapşonlu bir çeket vardı.
Çekerinin şapkası ile başını kapatmıştı. Gözleri bek görünmese de ağzını ve burnunu çok net görebiliyordum.
Bana biryerden tanıdık geliyordu ama kim olduğunu anlayamamıştım.
"Ban kim olduğumu sorma, sana merak ettiklerini söyleyeceğim."
"Tamam. Bilmem gereken ne var?"
"Rosé, sen 16 yaşındayken bir kaza geçirdin ve bu kazada tüm geçmişini unuttun."
"Nasıl olur? Yani bana anlattıkları herşey yalan mı?"
"Bazıları yalan."
"Jimin ve Chanyeol?"
"Rosé onlar sana-"
"ROSÉ!"
Ahh kim geldi arkama döndüm ve gördüğüm kişi ile ağzım açılmıştı. Hemen koşarak ilerledim ve kollarımı bedenine sardım.
Kaç senedir görmemiştim ve onu çok özlemiştim. Kokusunu içime çektim ve geri çekilip yüzüne baktım.
"Seni çok özledim Baba"
"Bende seni çok özledim kızım"
Arkamıdöndüğüm de az önce konuştuğum kişi gitmişti.
"O kimdi kızım?"
"Bir arkadaşımdı baba,hadi biz eve gidelim."
Babamın elinden tuttum ve arabaya doğru yîrüdük. Babam sürücü koltuğuna oturdu bende yan koltuğuna oturdum.
Babam ile çok uzun süredir görüşmüyorduk. O Avustralya da yaşıyordu.
Eve gelince arabadan indim ve eve doğru yürümeye başladık. Kapı yı çalınca çalışanlardan biri kapıyı açtı. İçeri geçtik ve babam ile baba kız konuşmaya başladık.