1

680 39 21
                                    

Mavi gözleri şehrin ışıklarını inceledi. Bu zepline bineli saatler olmuştu. Kendisi uyumadan idare etmeye alışıktı fakat yanındaki yeşil saçlı çocuk da ona ayak uyduruyordu. Etkilenmişti. Çocuk ona ailesinin ne iş yaptığını sordu. Fakat onun cevaplamaya pek heyecanı yoktu. Gözlerini şehrin parıldayan ışıklarından ayırıp o ışıklarla aydınlanmış yüze baktı. Gözleri kendisinin çoktan kaybettiği bir parıltıya sahipti ve bu parlamasıyla mavi gözlerini alıyordu. Kalbini sıkıştıran garip hisle başka yöne bakma gereği duydu. Pencereden dışarıya doğru geri döndü. Elini çenesine koydu. Yüzünden üzgün olduğu açıkça okunuyordu. Derin bir nefes aldı. "Ben bir suikastçı ailesinden geliyorum. Anlayacağın ailedeki herkes kiralık katil. Sıradaki başa geçecek benim. Doğrusunu istersen istemiyorum. Kim hayatını başkalarının planlamasını ister ki? Ama beni dinlemiyorlar. Çok iyi bir potansiyelim varmış. Evden gideceğim dediğimde annem kafayı yedi. Bağırmaya falan başladı. Sonunda kavga ettik ve annemi yüzünden abimi de karnından yaralayıp kaçtım." yanındaki çocuk onun üzgün yüzünü fark etmişti ve birden kendini onu mutlu etme zorunluluğunda hissetti. Elini yanındakinin omzuna koymak için kaldırdı fakat sonra vazgeçti. Killua'nın camın önüne koyduğu elinin yanına koydu kendi elini. Serçe parmakları birbirlerine değiyordu ama tutmadı Gon.

"Bir suikastçı olmak istemiyor musun?" yavaşça kafasını salladı mavili gözlerini ellerine çevirirken. "Gözlerinden belli oluyor. Normal bir hayat istiyorsun değil mi?" Anlaşılmanın hissiyatı ile gülümsedi."Eğer insan öldürmezsen onlardan birisi olmazsın. İstemiyorsan bu işi yapma. Geçmişte olan şeyler olabilir ama geleceğe bakmak gerek. Eğer öldürmeyi bırakırsan kimse sana katil diyemez." Sözleri karşısındaki kişinin kulaklarında çınlarken o dışarı bakıyordu. Elini yanındakinin elinin üstüne kaydırdı. Belki söylediği cümleler aklına bir anda gelen şeylerdi fakat yanındaki kişi için hayatı boyunca aklının köşesinde duracaktı. Onu hayatı boyunca mutlu edecek kelimelerdi. Gon'un elini tuttu nazikçe. Mavi gözlerin hemen altında büyükçe bir gülümseme oluşmaya başlamıştı. Ve bu gülümseme sahte değildi. Elini ağzına götürdü gülümsemesini gizlemek amacıyla. Gülümsemeye eşlik eden yüz kızarıklığını fark etmemişti. Bir süreliğine yeşil saçlı çocuğa arkasını döndü.

"Teşekkür ederim." dedi neşesini yerine getiren kişiye karşılık. O da buna karşılık gülümsedi. Sonra ise beraber konuşup sohbet etmeye devam ettiler. Ellerini ise ayırdılar konuşmaya devam ederken.

***
Vivo. Bu da başka bir hikayem. Bunu yayınladıktan sonra ara vermeyi planlıyorum. Bir süre hikaye yazmayacağım. Umarım bunu da beyenirsiniz. Şahsen benim en çok içime sinen hikayem bu. İyi eğlenceler dileyim kaçıyorum.

Beni Affedebilecek Misin? - KillugonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin