Yurdun İlk Günü¹

93 8 2
                                    

Kendi okulumdan alınıp dünyanın öbür ucundaki, insan olmayanları okuduğu bir okul aynı zamanda bir yurda yerleştirilmiştim.
Yurdun kapısından içeri girdim, bir kadın karşıladı.
"İsminiz Araminta Evans Clark değilmi"

"Evet"

"Odanız 3. katta, ikili kalmalar var ve bir erkek vampir ile kalıyorsun. İsmi ise Edward Wilson, Unutmadanda bu bileklikleri tak"

Bir bileklik uzattı.

"Bunlar ne işe yarıyor?"

"Yurda gelenler ayrı ayrı ülkelerde ve farklı diller konuşuyorlar birbirinizi anlamanız için bu bileklikleri taklamısınız"

"Peki anladım."

Yukarı odama çıktım ve eşyalarımı yerleştirdim. Yatağıma uzandım ve o sırada içeri birisi girdi sanırım bu oda arkadaşımdı. Umursamadan yatmaya devam ettim.
O da yatağına oturdu. Yatağımdan doğrulup ismini sordum.

"Sen Edward Wilson olmalısın"

"Sende oda arkadaşım Araminta Evans Cl-"

"Kısaca Araminta diyebilirsin"

"Peki sağol"

"Sen burada eskisin galiba"

"Evet 4 yıldır buradayım."

"İyiymiş" diyip geri yatağıma yattım.

5 dakikalık bir sessizlikten sonra Edward konuştu.

"İstersen sana yurdu gezdirebilirim bu sayede çabuk öğrenirsin"

İşime gelmişti zaten de sıkılıyordum

"Olur"

Odadan çıkıp sırayla tüm ders odalarını ve katlarını gezmeye başladık.
Edward bir soru yöneltti.

"Sen büyücüsün değilmi"

"Evet, sende vampir olmalısın"

"Evet"

Tüm katları gezdikten sonra kantine gelip oturduk.
Tüm gözler bizim üstümüzdeydi.

Edward'a "Neden tüm gözler bize bakıyor" diye sordum.

"Okulun popüler çocuğu yanında gezerse böyle olur"

Ne yani? Edward okulun popüler çocuğumuydu

"Evet"

"Sen aklımımı okuyorsun"

"Hayır"

O sırada yanımıza 2 kişi gelip oturdu. Bunlar Edward'ın arkadaşları olmalıydı.

İçlerinden birisi Edward'a "Yanındaki kız kim" diye bir soru yöneltti.

"Yeni gelmiş, oda arkadaşım"

Bana elini uzattı ve "Ben Mark Taylor kurt adam ım" dedi.

Normalde temas sevmem ama yinede elini sıktım.

Mark "Vampir lerin iç sesini duymaması için niye bileklik takmıyorsun?"dedi

Öyle birşey mi vardı?

Edward "Evet var" bir bileklik uzattı ve taktım.

"Demek sen aklımı okuyordun"

Edward gülerek cevap verdi "Evet"

Tekrardan mark a dönüp kendimi tanıttım.

"Bende Araminta Evans Clark kısaca Araminta diyebilirsin, büyücüyüm"

Diğeride elini uzattı. "İsmim Olivia Williams, Vampir im okulun popüler kızıyım"

Bunlar popüler mi takılıyordu. Bu ortam beni bozardı. Neyin içine düştüm ben?

"Sorması ayıp, popüler nasıl oluyorsunuz?"

Olivia konuştu "Edward zaten müdürün oğlu popüler olması normal, bizde sıralamada siyah takımız buna dayalı olarak popüleriz"

"Siyah takım?"

Bu sefer Mark konuştu. "Toplam 10 derece var, bu derecelerden eğer 1. takımsan siyah diğer takımlar beyaz renkler olarak adlandırılıyor"

Ben konuştum "Peki ben napıcam?"

Edward lafa atladı. "Savaşa her yılda bir düzenli olarak giriliyor, ilk geldiğin gün başlıyor."

"Yani bugün savaşamı giricem?"

"Evet, şeytanlar ile savaşacaksın buna göre derece verilecek, derecelere bakmak istiyorsan sahanın girişinde yazıyor"

Derecelere bakmama gerek yoktu. Zaten birinci takıma yani siyah takıma girerdim. Ama dikkat çekmemek için yapmamam gerekiyordu, bir büyücü gibi savaşacaktım.

"Büyücü türleri genellikle kaçıncı takımda oluyor"

"Yeni gelenler 6. mertebedeki şeytana kadar öldürüp 6. takımda oluyor genellikle ve maçı bitirmek istersen elini kaldırman yeterli"

"Anladım"

"1 saat sonra sahaya çıkacaksın çalışmak istemezmisin?"

Hayır diyemezdim. Yeni gelen normal bir büyücü hiç çalışmadan 6. mertebedeki bir şeytana kadar öldüremezdi.

"Çalışma sınıfı nerde"

Olivia "İstersen seni götürelim, bu sayede nasıl savaştığınıda görmüş oluruz"

"Benim için sorun yok"

İkinci kata çıkıp boş bir sınıfa geldik içerisinde sadece savaş eşyaları vardı.

Mark ile Edward bir yere oturdu ve Olivia ile beni izlemeye başladılar.

Olivia eline bir kılıç alıp bana doğu koşmaya başladı ve kılıcı saplamaya çalıştı, ani bir hareketimle kılıcı elime alıp boynuna tuttum. Sonrada kılıcı Olivia nın boynundan çekip yerine koydum.

Edward "İyiydin" dedi.

Sanırım Olivia yenilmeyi sevmiyordu, sinirli gözüküyordu.

Olivia "Şeytanlar benim gibi acımaz daha dikkatli olman gerekicek"

Savaşmam için yarım saatim kalmıştı.

Mark "Sen sahaya git, biz seni izliyor olucaz"

"tamam" diye cevap verdim.

Yapmam gereken 6. mertebedeki şeytana kadar öldürmem ve biraz zorlanmış gibi göstermemdi.

Son 10 dakika kala saha kapıları açıldı ve içeri girdim. Nasıl savaştığımın gözükeceği tablonun yanında 2 tane hoca vardı. Sanırım bunlar kaçıncı takımda olduğumu belirleyeceklerdi.

Son 10 dakikada geçti ve 10 tane şeytan geldi. Ve savaş başladı. Elime kılıcı aldım.

10. ve 9. mertebedeki şeytanları kolayca öldürdüm, 8. ve 7. mertebedekilere geçtim ilk yedinciyi öldürürken biraz zorlanmış gibi yaptım ve sonunda onuda öldürdüm. Sıra altıncı mertebedeki şeytana geldi bana doğru koşuyordu, tutup beni ikiye bölecekken hemen yanından geçip ağaca çarpmasını sağladım ve arkasına geçip kılıcı sapladım. Kolay bir şekilde ölmüştü. Elimi kaldırdım ve sahadan çıktım. Edward, Mark ve Olivia nın yanına gittim.
"Güzel savaştın" dediler.

"Sağol"

"Birşey değil"

"Bugün ders varmı?"

"Hayır yok, dersler yarın başlıyor"

Onaylarmışcasına kafamı salladım ve yatağıma yattım.

--------------------------------------------------------------

†MELEK ŞEYTAN MELEZ݆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin