third

996 72 298
                                    

"Please master, your baby boy only needs your touch."

**

Beş yıl üzerine ilk defa huzurlu bir şekilde uyanan Jaehyun, bu huzurunun hiç bozulmamasını ummuştu tüm gün boyunca. Şimdiyse saat öğle üçe yaklaşıyordu. Evde yine yalnızdı.

Johnny, her sabah beşte kalkıp evden ayrılır, akşam dört gibi geri dönerdi. Jaehyun onun mesleğini bilmiyordu ama Johnny her geldiğinde kana bulanmış bir hâlde oluyordu, yani işi az çok tahmin edilebilirdi.

Katil.

Jaehyun, yaklaşık on dakika önce hazırladığı ve artık soğumaya yüz tutmuş kahvesinden bir yudum alıp dışarıyı izlemeye devam etti. Bu eve geldiğinden beri en büyük hobisi dışarıyı izlemek olmuştu.

Ev üç katlı bir villaydı, modern bir dizayna sahipti ve ferahtı. Dışarısı tamamiyle ağaçlar ile kaplı olduğu için bazen tavşanlar, sincaplar ve onun gibi küçük vahşi hayvanlar görüyordu Jaehyun. Hatta bir keresinde kızıl tüyleri olan, güzel bir tilki bile görmüştü.

Ama Johnny o tilkinin bağırsaklarını tek eliyle söküp Jaehyun'a fırlatmıştı. Mazereti ise, yoktu. Yalnızca sırıtmıştı bunu yaparken.

Jaehyun, o günden sonra tam üç hafta boyunca korkudan uyuyamamıştı.

Kahvesi bitince bardağı mutfak tezgahına bırakıp salona geçti. Kendisini yumuşak, geniş koltuklara bıraktı. Sıkılmıştı. Evi gezmeye karar verdiğindeyse saat üç buçuk olmuştu.

"Belki Johnny'nin neden böyle şiddet yanlısı olduğunu bulabilirim," diyerek en üst kata çıktı.

Açıkçası en üst, yani üçüncü katta tek bir odadan başka bir şey yoktu. O odada Johnny Jaehyun'u bağlar, döver, dilediği acıyı çektirirdi. Yani bir nevi işkence odasıydı.

İkinci katta Johnny'nin çalışma odası, büyük bir banyo ve beraber kaldıkları yatak odası duruyordu. Çalışma odası da ferah dekore edilmişti, ayrıca içinde karışık dosyalardan başka bir şey yoktu. En alt, yani zemin katta da mutfak, salon, yemek odası gibisinden odalar vardı.

"Anlamıyorum, ev gayet normal. Bu adam hiçbir yere korkunç bir şeyler saklamamış mıdır?"

Jaehyun bir umut karşısına aniden fırlayacak ve korkunç bir yere gidecek bir kapı ararken oldukça yorulmuştu. En sonunda pes edip salona döndü tekrar.

Koltuklardan birine yerleşeceği sırada kapının açıldığını duymuş, merakla başını çevirmişti kapıya doğru.

"Johnny?"

"Evet?"

Johnny, boynuna sardığı siyah atkıyı ve kabanını çıkarıp dış kapının yanındaki askılığa astı. O sırada Jaehyun yanına gelmişti tebessüm ederek.

"Hoş geldin," derken bile sesi mutlu çıkıyordu. İlk defa Johnny'nin eve gelişine mutlu olmuş, onu kapıda karşılamıştı.

Johnny gülümsemek istese de yapmadı, yalnızca iç çekip içeri geçti.

"Son günlerde yanında sürekli gülümseyesim geliyor, Jaehyun. Neden?"

acı ipleri // johnjae ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin