15.03.21

93 12 7
                                    

[Jeongin'in ağzından]

Ne diyeceğimi, kendimi nasıl tanıtacağımı, nereden başlayacağımı, nasıl cümle kurucağımı bilmiyorum, bilemiyorum...

Ben Yang Jeongin. 20 yaşındayım. Zorla okulu bitirmiş bir ressam olmuştum. Hayatımda yaşadığım zorlukları, ailemin gözünde nasıl göründüğüm, bu dünyadan nasıl kurtulacağımı ve sevdiğim adamı çiziyorum-çiziyordum. Ama şimdi aradan bir sene geçmesiyle çizimi bırakmıştım...

Şöyle kısaca hayatımda neler olduğuna bir özet geçmiş olursam..

Her şey iyiye gidiyorken 7 yaşımda üvey baba olacak şahıstan tacize uğrayarak bu hayata kötü adım atarak başlamıştım. Annem bana inanmasada bir evlattır diye zorla bana bakması bu hayata kötü başlamamın ikinci sebebidir. Ve ben bu aile de baskı, şiddet, hakaret, tehdit edilmek ve daha fazlası olan iz bırakan yaralar.. Buna rağmen ise kimse beni görmedi farketmedi...

Artık zamanı gelmişti. Aynı okulda olduğumuz, benden bir sınıf üste olan, iyi bir arkadaş çevresine sahip olan Hwang Hyunjin'i her gün görüyor, onu takip ediyor ve hakkında bilgiler alıyordum. Onu daha iyi tanıdıkça benim sevdiğim, aşık olduğum bir adam olmuştu...
Ama ona yazmamla her şeyi bozmuştum.
Çünkü o beni tanımıyor ismim hariç.
Ben artık kendimden vazgeçmemek için, bu kötü yolda kaybolmamak için, az da olsa umudumu kaybetmemek için ona yazmıştım..
Yazdığım gibi gereğinden fazla ilgi ve değer görmüştüm. Bilmediğim duyguları o bana yansıtmıştı.
Taa ki ben gözlerimi hastanede açana kadar.

En son hatırladığım kendimden vazgeçmiş o çatıdan şehire atlamaktı.
Öyle oldu ama hala yaşıyordum.

Vücudum tutamadığı için ağır tedavi gördüm. Bu zamanda ailem benle ilgilenmişti. Ama onların bile ilgilenme amacı iyileşip biriyle evlenmemdi.. Kendime daha çok zarar vermeyim diye biriyle evlenip aile kurmakmış belki o zaman ailemi düşünürüm de intihara kalkışmazmışım düşüncelere bakar mısın. Aptalca.

Gördüğüm ağır tedavim bitti. Hatta hastaneden taburcu olmuştum. Şimdi ise hazırlanıp gece nişanım vardı.
Annemin bulduğu kızla nişanlanacaktım. İsteksizdim, o kızı sevmiyordum ona da haksızlık olacaktı. Ama yapacağım hiç bir şey yoktu. Bu aileyle olmaktansa kızla anlaşır onunla arkadaş olmaya vardım. Herkes bizi evli sansa da biz arkadaş olacaktık çünkü Hyunjin'i bırakamazdım..

Bitmeyen bir uzun trafikte takılı kalmıştık. Annem geç gelecez diye onları arayarak haber vermişti. Ben ise oraya yaklaştı bilinmeyen gerginlik, stres ve tuhaf his çoğalıyordu. Bilmiyorum ama sanki bir şey olacakmış gibi..

İşte geldik. Kapının önündeydik. Bu yaşadığım iç karmaşıkla elim titremeye başlamıştı üstelik annem elime çiçek vermişti. Çiçek var oldukça elimin titremesi daha da belli oluyordu.
Bana tuhaf baksalar da annem artık yavaşça zili çalmıştı.
Derin bir nefes alarak açılan kapıya baktım.

HWANG HYUNJİN !

Nefesim kesildi..
O bir yıl sonra karşımdaydı..
Bu gerçek değil.
Bu tesadüf olamazdı.
Şaşırmıştım..
Farkında olmadan gözlerim dolmuş ona bakıyordum..
Eskisinden daha da yakışıklı olmuş.
Hala çekici yüzü vardı.

Ah Jeongin kendine gelmelisin!
Başımı eğerek kendime gelmeyi sağladım.
Herkes içeri geçmişken bende atım atarak içeri girdim.
Yiren'e çiçeği verdikten sonra tam ilerleyecekken o elini uzattı.
Hem ona hem de eline baktım.
Kalbim... Hızlı atıyordu. Umarım duymamıştır.
Ona yaşattıklarım aklıma geldikçe ondan bir adım daha uzaklaşıyordum. Hiç karşılık vermeden içeriye girdim.
Umarım yanlış bir düşünceye sahip olmamışımdır.
Salona geldiğim de beklediğimden daha fazla kalabalıktı. Olduğum yerde göz gezdirirken cam kenarında duran arkadaş grubuna gözüm kaydı biraz daha dikkatli baktığım da bunlar Hyunjin'in arkadaşlarıydı.
Cidden mi? Demek ki arkadaş dediğin böyle olurmuş hiç bir zaman bırakmaz ömür boyu birlikte olurlar. Hyunjin adına ben gururlandım..

Ben Yiren'le ayrı masa da dururken beni tanımak amaçlı misafirler gelip selam veriyordu. Hatta o arkadaş grubundan Felix diye biri gelipte benimle tanışmıştı. Güler yüzlü ve samimiydi.
Böyle tanışma üzerine baya zaman geçmişti.
Ama artık herkese duyurma vakti ve ona evlenme teklifi etme vaktiydi.
Peki bunu yapabilecek miydim?
Hyunjin varken.. kabul edecek miyim? Onu görürken her şey değişti..

Yiren konuşmasını bitirmiş mikrofonu bana uzatmıştı. Bir derin nefes alarak mikrofonu aldım. Etrafa göz gezdirdim.
Herkes gülümsüyor, pür dikkat bizi dinliyorlardı.
Ve ona baktığımda..
Ne olduğunu anlamaya çalışır gibi bir bakışı vardı.
Bende bilmiyorum ki Hyunjin şuan ne oluyor, ne yaşanıyor..
Ona bakarak anlık bir söylemle.

"Merhaba ben Yang Jeongin. Yiren'in sevgilisi."

ı'm in the sky | hyunin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin