Merhaba ben Melodi. Bu gün hayatıma yeni bir başlangıç yapıyorum. Mutluluklarımı, eylencemi, sevincimi en önemlisi de çocukluğumu ortaokulda bırakıp liseli oluyorum. Bu beni biraz üzse de bir yandan da kendimi büyümüşüm gibi hissediyorum. Neyse bu kadar duygusallık yeter. Artık hazırlanmaya başlayalım. Tabi buna hazırlanmak denirse. Okul kıyafetlerimi üzerime geçirip çantamı hazırlamaya başladım (bu benim hayat felsefem her zaman çantamı sabah hazırlarım). ayakkabılarımı giydim ve bizim arabanın korna sesi duyuldu. Hemen aşağıya inmem gerektiğini anladım ve asansöre bindim. Babam arabaya binince bana biraz kızdı ama ben alışığım. Genelde geç kaldığım için bu çok sık rastlanan bir durum. Yarım saate yeni okuluma vardık. Hala içim biraz buruktu ama sonuçta kendim için yeni bir sayfa açıyordum. Babama veda ettim ve okula doğru yürüdüm. Okula girdiğimde beni birkaç öğretmen karşıladı. Bana adımı ve sınıfımı sordular. Bende adımı ve sınıfımı söyledim (9/B). Beni koridorun sonuna doğru yönlendirdiler. Sınıfıma doğru yürüyordum. İçimi birden bir heyecan sardı. Sınıfın kapısının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve sınıfa girdim. İçeride adımın yazılı olduğu sırayı buldum ve oturdum. Yanımda kim oturuyordu çok merak ettim, isminin yazılı olduğu kağıdı okudum. Yaprak AYDIN yazıyordu. yanıma bir kız oturduğu için sevinmiştim doğrusu. Kafamı kaldırmamla Yaprak ile göz göze gelmemiz bir oldu.
-Merhaba, ben Yaprak.
-Bende Melodi memnun olum.
-Yenisin sanırım istersen sana okulu gezdirebilirim.
-Evet yeniyim ve okulu gerçekten bilmiyorum. Gezdirirsen sevinirim.
Yaprak iyi bir kızdı. Bu okulda ilkokuldan beri varmış. Bana okulun içini, dışını gezdirdi. Zil çalınca sınıfa girdik ve yerimize geçtik. Bir kaç dakika sonra sınıfa iki tane çocuk girdi. Yaprak'a onların kim olduklarını sorduğumda adlarının Batuhan ve Oğuz olduğunu söyledi. Bu okulda rekorları bile varmış. Rekor ne diye sorarsanız bir yılda en çok disipline gitme rekoru. Adlarını altın harflerle zirveye yazdırmışlar. Daha Batuhan ve Oğuz ile ilgili bilgiler bitmedi sıkı durun hemen arkamızdaki masada oturuyorlarmış. Nerden anladın derseniz sınıfta sadece arkamızdaki iki sıra boştu. Tahmin ettiğim gibi hemen arkamıza gelip oturdular zaten. Öğretmenler zili çaldı ve sınıfa bir hoca yanında da müdür yardımcısı girdi. Müdür yardımcısı Batuhan ve Oğuz'u yanına çağırdı. Batuhan ve Oğuz arka bahçenin kapısını kırıp okula girmişler. ''Müdür yardımcısından baya azar işitmişler'' diyorlar bizi sınıftakiler. İkinci ders bize minik bir denem sınavı yaptılar. bir kaç dakika sonra Batuhan arkamdan saçımı çekmeye başladı.. Dayanamadım sordum.
-Ne var, niye saçımı çekip duruyorsun?
-Sakin ol prenses sadece silgi isteyecektim.
-Al şu silgiyi ve bir daha bana asla prenses deme!
- Özür dilerim, bir daha demem merak etme prenses!
Gıcıklık olsun diye mi yapıyordu yoksa prenses kelimesine garezi mi vardı anlayamadım. Ders bittiğinde sınavını verdi ve bana silgimi geri verdi. Yaprak'a da selam verdi ve sınıftan çıktı. Okul bitmişti sonunda. Bende hızlıca çantamı hazırladım ve Yaprak'a "iyi günler dileyip"sınıftan çıktım.(Okulun ilk gününü değişik ama güzel bir şekilde geçirmiş oldum.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN IŞIĞI
AdventureMerhaba ben Ecrin Naz. Size bu kitaplarda insanların bilmediğiniz yaşantılarını yazacağım. Bu bir kitap serisi olacak. Birinci kitapta bir karakterimiz anlatılacak. Başka bir kitabımızda öbür karakterimizin hikayesi anlatılacak. Bu şekilde bir kita...