2

72 12 0
                                    

  

•*just a dream

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•*just a dream.. dream dream dream. *•

Elimdeki fırçayı karıştırdığım boyalara sürttükten sonra paleti yanıma koydum. Kafamı kaldırdığımda gördüğüm manzarayla duraksadım.

Kacchan karşımdaki saldalyede oturuyor, güneş ışıkları yüzünü aydınlatıyordu. Cama yakın oturmamızın avantajlarını kullanmış gibiydi. Kafasını hafifçe yukarı kaldırmış ve gözlerini kapatmıştı. Sarı saçlarına vuran ışık sayesinde her bir tel parlıyordu.

Nedense bu bir prenses olan rapunzeli aklıma getirmişti. Onun da sarı, uzun saçları şarkı söylediği zaman parıldardı. Gerçi kacchanın prenses olmasına imkan yoktu. Olsa olsa zalim prens olurdu ya. Düşmanlarını bir hışımda keser, her gün güçten düşene kadar kılıç idmanı yapardı kesin. Belki de herkesin korkup çekindiği, körüklenen alev renginde bir ejderha besliyor olurdu. Gerçi bu hırçın davranışlarına rağmen krallığını daima korurdu ve adaletsizlik gördüğünde kendini belli ederdi.

Dudaklarımı birbirine bastırdım yüzünü incelemeye devam ederken. Kacchan, kötü biri değildi. Kendini güçlü göstermek için her şeyi yapıyordu sadece. Nasıl bir dünyada yaşıyorsak artık, insanlar duygularını göstermekten çekinir hale gelmişti. Artık herkes olduğundan daha sert görünmeye çalışıyordu çünkü. Duygularını hemen açığa vurursa küçük düşecekmiş, altta kalacakmış gibi hissediyordu. Kacchan da onlardandı. Aslında sadece kendi benliğini
koruyordu.

Gözlerini aralandığını ve bana bakmaya başladığını fark etmem biraz uzun sürmüştü. Bir anlık telaşla gözlerimi kaçırdım ve resmime döndüm. Yanaklarımın kızardığını hissediyordum ve bu beni olabileceğinden daha da telaşlandırmıştı.

"K-kıpırdamamalısın. Çizemiyorum kacchan."

Homurdanma sesleri kulaklarımı doldurmaya başlamıştı bile.
"Beceriksizsen benim suçum değil. Ayrıca burda durduğuma şükret sen."

Gözlerimi resmimde tutmaya devam ederken fırçayı tuvalde kaydırıyordum. Mırıldandım memnuniyetsizlikle.
"Hah.. ödevim olmasa seni çizmeye istekli olurum sanki."

Beni yarım yamalak duymuş olmalı ki sert bir karşılık vermişti.
"Ne dedin sen??"

Gözlerimi ona çıkardım ve gülümsedim hafifçe.
"Ne diyebilirim kacchan? Bana yardım ettiğin için şükrediyorum."

Bıkkınca nefes verdim ve resme döndüm tekrardan. Hafifçe gülümserken kacchanın saçlarına parıltı eklemeyi unutmamam gerektiğini düşünüyordum.

Tekrardan uyanmıştım bir rüyanın ardından. Ellerimle gözlerimi ovuşturduktan sonra her sabah olduğu gibi gözlerim o tabloya kaymıştı. Ne zaman onu incelesem elimde olmadan tüylerim diken diken oluyordu. İçime doğan duygular hiç de iç açıcı değildi.

Gözlerimi tablodan ayırdım ve üzerimdeki yorganı çekip bıkkınca ayaklandım mutfağa doğru. Rüyalar görmeye başlayalı yaklaşık 2 hafta oluyordu. Belki de daha fazlaydı, emin değildim çünkü gördüğüm rüyaları odamdaki tabloyu fark etmemle hatırlamaya başlamıştım.

Rüyamdaki kişiler ben ve bir çocuktu. Hiç tanımadığım bir çocuk ama beni de bir o kadar tanıyan bir çocuk. Rüyamdaki ben -yani onun demesiyle deku- sarı saçlı ile çocukluk arkadaşıydım. Her şey buraya kadar iyiydi ama fark ediyordum ki, deku kacchan'a aşık olmaya başlıyordu.

Acaba bu bir sorun haline gelecek miydi? Sonuç olarak besbelli, kacchan'ın ondan hoşlanır hali yoktu. Gerçi ben bunları kendimle dizi izler gibi tartışıyordum ama.. hala rüyalarımın gerçek nedenini bilmiyordum. 3 veyahut 4 gün geçtiğinde biraz korkmuştum, delirmeye başladığımı hissetmiştim hatta. Yine de elimden hiçbir şey gelmediği için akışına bırakmıştım ama bir süre sonra rüyalar rahatsız etmeye başlıyordu. Gün içinde rüyalardan anlar aklıma gelince başıma ağrılar giriyor, zihnimde tek bir ses yankılanıyordu.

"Onu benden alma-" gibi bir ses. Devamlı devamlı, kesilmek bilmiyordu. Ayrıca da bu ses ile alakalı bir rüya hiç görmemiştim.. yani bilinçaltıma işlemesi imkansızdı.
Nefes verdim ve düşüncelerimden uzaklaşmak adına kafamı iki yana salladım. Bunun hangi sonuçları getireceğini görmek için sabırsızlanıyordum.

'querencia' || bakudekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin