Dıt...Dıt...Dıt..."4 parça 72,90TL" işte kasamdaki son müşteridende kurtulmuştum.Mesaim bitmişti.Artık eve gidebilirdim.Arkadaki personel diye adlandırılan odadan
siyah hırkamı ve çantamıda alarak mağzadan çıktım.Büyük alışveriş mağzasının içindeki küçük bir butikte çalışıyordum.Geçimimi bu şekilde karşılıyordum.Annemin biran
önce ameliyat olması gerekiyordu.Midesindeki yara gitgide büyüyordu,annemin buna daha fazla katlanabileceğini sanmıyordum.Bu sefer sondu annemin bir az daha gayret
etmesi gerekiyordu zorunluydu.Az kalmıştı parayı dekleştirmiştim tabi yarın maaşımı verirlerse.Maaşımı alır almaz doktorla konuşucaktım ve yatış işlemlerini
başlatılacaktı.
Mağzanın servislerinden boş bir tanesine bindim.Hepsi aynı yerden geçiyordu.Bu gün çok geç kalmıştım.Aksililer bitmiyordu.Nasıl yapıyorum bilmiyorum ama hepsini
üstüme çekiyordum.Adam servisi çalıştırmış yola koyulmuştu.Biran önce eve gitmek istiyordum.Eve gtmek ve uyumak.O kadar çok yorulmuştumki bir yandan kasiyerlik
bir yandan butiği temizleme...Beni çok yormuştu ve azıcık bile olsa gözümü kapatmak istemiştim ama bir şey engel oluyordu.Telefonumu titreşime almıştım ve bacağım
titreyip duruyordu.Elimi cebime attım ve telefonu elime aldım.Kimin aradığına bakmadan açtım.Bu saatte başka kim arar tabikide annem.Kadın haklı aslında bende
olsam bende merak ederim çocuğumu...
"Anne şimdi bindim servise yoldayım geliyorum merak etme" telefonun karşısındaki kişi nefes nefese kalmıştı "Duru benim ablan annem fenalaştı hastaneye kaldırdık
sende hastaneye gel annemin ameliyat olacağı hastaneye.." paniğe kapılmıştım.Bir anda gözlerim açıldı.Şoföre durmasını söyledim ve hemen servisten indim.Gözlerim
dolmaya başalmıştı.Ama ağlayamazdım anneme söz vermiştim hemde iki kere babamın bizi terk ettiğinde birdaha ağlamicam diye ve anneme bir şey olursa...Gözüme kestiğim
ilk taksiyi durdurdum.Hastanenin adıı söyledim ve acele etmesi gerektiğini.Kaçamak olarak gözümden akan yaşları sildim.Hastaneye yakındıkki hemen geldim.Danışmaya
"Zeynep Candaş'ın kaç numaralı odada kaldığını öğrenebilirmiyim?"
gözümden akan kaçamak gözyaşlarını sile sile bitmiyordu.Danışmadaki kadının cevap vermesini bekliyordum "327 Nolu odada 2.Katta" hemen asansör beklemekle vakit
kaybetmemek için merdivenlerden ikişer ikişer çıktım 327 nolu odayı buldum ve hemn içeri girdim.Fakat içersi boştu biri bana şakamı yapıyordu omzuma biri dokundu
arkamı döndüğümde ablamla göz göze geldim "annemi acil ameliyathaneye aldılar doktor yanlız parayı ödemeden annemi hastanede çıkarmayacağını ve paranın artacağını
söylüyor birşeyler yapmalıyız" ablama kocaman gözlerimle bakıyordum.Yarın alacağım paralar aleyiyat parasını anca karşılıyordu.Ablamla birlikte ameliyat kapısının
önündeydik Baran sandalyede Selin ve Selimde onun yanında uyuyordu."Duru sen çocukları alda eve git ben sana bir şey olursa haber veririm" diyip her dizide
gördüğümüz duyduğumuz şeyleri söylemişti.Baran'ı kucağıma aldım ve Selinle Selimi uyandırıp Selin'in elinden tuttum oda Selim'in asansöre bindim.Asansörden indim
ve hastanenin önündeki taksilerden bir
tanesine bindim...
Baranı beşiğe Selim'i annemin Selin'i benim yatağıma yatuırdım.Üçüde rahatlarına düşmüşlerdi.Üçüde bana benziyordu.Kimsenin yanlarında yatmasını istemezlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dersim Sensin
DragosteDuru 17 yaşında hem okuyp hem çalışarak ailesini ayakta tutmaya çalışan güçlü bir kız.Annesi ile babası ayrılmış ve babasıyla vakit geçirmeyi özleyen bir kız. Bir ablası ve bir kardeşi var.Ha bide A4 sayfasından bile temiz beyaz renkli bir kedisi va...