Uzun bir süre buralarda olmayınca fici unuttuğum için baştan sona okudum bazen biraz fazla cringeleşmişim ama okurken eğlendim kendim yazdım diye demiyorum jewkopdsakm
Beklediğimden kısa bir bölüm oldu yazmayı unutmuşum galiba :"(
Neysem
İyi okumalar aşklarım ♡
Yeonjun
[Whatsapp Sohbeti]
Beomgyu:
Aşkım sevgilim birtanem olan sevgilim
Özür dilerim hatalıydım
Şansımın sadece bir boxerdan geldiğine inanmamalıydım
Ya da bu bahaneyi öne sürmemeliydim
Sadece heyecanlandım
Sen yanımdayken neyi nasıl yapacağımı şaşırıyorum
Bu konuda bana kızamazsın Yeon
Elimde değil çünkü
(İletildi 18.06)
Beomgyu:
Perdeni kapatacak kadar mı kızdırdım seni
Bugün okula bile gelmedin
(İletildi 18.12)
Beomgyu:
Tekrar özür dilerim
(İletilmedi 18.25)
Son attığım mesaj iletilmezken gözlerim tekrar perdeleri sonuna kadar kapalı pencerede gezindi. Dün akşamdan beri ne yapsam da tek bir cümle dahi olsa söyletememiştim. Sabah belki görür umuduyla pencereme yapıştırdığım seni seviyorum yazılı kağıda itafen orta parmak çizili cevapla karşılaşmıştım.
Kendimi büyütülecek bir şey yok diyerek avutmaya çalışsam bile kapıdan çıkarken ki yüz ifadesi aklıma geliyordu. Daha fazla bu durumda kalmak istemiyordum. Kapının arkasında asılı olan montumu giymek için yanıma almış, anneme kısaca Yeonjun'un yanına gideceğimi söyleyerek evden çıkmıştım.
Evlerinin önüne geldiğimde ne diyeceğimi bilemez bir şekilde zili çalmaya korkuyordum. Benim yaptığım gibi beni evinden kovabilirdi. Ya da bundan sonra seninle görüşmek istemiyorum da diyebilirdi. Ben olsam yüzüne bile bakmazdım.
Kalp atışlarım hızlanırken zile bastım. Her beklediğim saniye vücudumda daha fazla strese sebep oluyordu. Kapı biraz bekleyişimin ardından açıldı. Kahverengiye dönen mavi saçları dağınık, gözleri sanki yeni uyanmış gibi kısıktı üzerindeki kareli pijama takımı ve pijamasını içine koyduğu uzun çoraplarıyla beklediğim Yeonjun karşımda yoktu.
"Seni kırdığım için özür dilerim." Dağınık olan saçlarını sağ eliyle karıştırırken olayları kavramaya çalışıyordu. Yüzünde beliren gülümsemeyle beraber kolumdan çekerek içeri girmemi sağladı.
"Montunu giymeyi bile unutmuşun bu kadar mı üzüldün küs olduğumuza?" Gülümsemesi yüzüne daha da yayılırken sol eli belimi kavramış sağ eli ile yanağımı okşuyordu. "Baksana yanakların buz gibi olmuş. Hadi ısıtalım onları." Yalan söylediğini ikimizde biliyorduk. Kapıyı açtığı anda vücudumu sıcaklık basmış yanaklarımın yanmasını ilk dakikadan itibaren hissetmiştim.
"Beni affediyor musun?" Dudaklarıma kondurduğu minik öpücüğün ardından başını belli belirsiz onaylar anlamında sallamıştı. Elimden tutarak salona doğru yöneldi. "Yeon beni affediyor musun?" Omuzunun üzerinden bakmış ardından koltuğa oturarak yanını işaret etmişti. Sözünü dinleyerek işaret ettiği yere oturmuş aramızdaki tuhaf iletişimden kendime göre anlamlar çıkarmaya çalışıyordum.
Beni öpmüş ama tam anlamıyla affettiğini söylememişti. "Okula neden gelmedin? Hem hasta mısın? Normalde bu saate uyumazdın bir şey mi oldu?" Televizyonla uğraşmayı bırakmış bedenini bana döndürmüş sağ kolunu koltuğun sırt dayama kısmına koyarak yüzümü incelemeye başlamıştı. "Ayrılmayacaksın benden değil mi?" Sesim boğuk çıkmış gözlerim hafif bir şekilde dolmuştu.
Tekrar avuç içi yanağımla buluşurken yüzünde gülümseme belirdi. "Senden ayrılacağım kanısına nereden vardın?"
"Dün akşamdan beri telefonlarıma bakmıyorsun bakmadığın gibi mesajlarıma da cevap vermiyorsun hem bir de orta parmak çiziyorsun." Ciddi ifadesi son söylediğim kelimelerden sonra yerini kahkahaya bırakırken bedenlerimiz arasındaki mesafeyi kapatarak sarılmıştı.
"Beom ben senden ayrılamam ki. Sadece dün büyükannemi hastaneye kaldırmışlar annemler bulabildikleri ilk uçak biletini aldılar ve sabah beşe kadar hazırlanmalarına yardımcı oldum." Derin bir nefes alarak devam etti. "Neyse ki önemli bir şeyi yokmuş. Ve aslında orta parmağı çizmemdeki amaç o değildi."
"İlk olarak hemen yan evde oturuyorum acil bir şey olduğunda yanıma gelmeliydin. Bütün gece seni düşünmekten uyuyamadım. Son olarak tanrı aşkına çizmendeki asıl sebep neydi?" Dudaklarını büzmüş hiç üzgün olmayan bir ifade takınmıştı yüzüne. "Yanındaki yukarı doğru olan ok seni göstermek amacıylaydı ve orta parmağı küçük çizmiştim."
Bir süre ne demek istediğini anlamaya çalıştım. "Zaten sinirle çizmiştim onu eminim normalde büyüktür." Baştan aşağı bedenimi süzdükten sonra emin olamamış gibi kafasını salladı. "Belki de aynı boyuttadır." Neyi kast ettiğini anladıktan sonra omuzlarından hafifçe geriye doğru ittim.
"Boyum 1.80 senden 2 santim daha kısayım Yeon kendine bu konuda güvenme. Beklemediğin bir sürprizle karşılaşabilirsin." Kollarını tekrar bedenimin etrafına sararak aradaki mesafeyi kapatmış omzuma minik öpücükler bırakmaya başlamıştı.
"Seni seviyorum Choi Beomgyu ve çok çok uzun süreler seni bırakmaya niyetim yok." Sarılışına daha sıkı sarılarak cevap vermiş sol elimle saçlarıyla oynamaya başlamıştım. "Peki dediğin o 'çok çok uzun süreler' ne kadar uzun bir süre?"
"Bir ömür boyu Beom. Ölene kadar yanında kalacağım."
Woahh bölüm sonu bitirmekte hala kötüyüm :'(
Buralarda yeni bölüm bekleyen kaç kişi kaldı bilmiyorum ama umarım beğenmişinizdirrr <3
Diğer bölüme görüşmek üzereee <3<3<3<3<3<3<3<3<3<3

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neighbor | Beomjun
FanfictionYeonjun yan komşusuna karşı pek de masum değildir. 27.07.2020