Açelya - 2

24 8 0
                                    


 Selam gencolar , benim bu bölüm başlarına , hikaye ortalarına ve sonlarına gif koymak çok hoşuma gidiyor sizin de gidiyorsa koyayım mı? 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 Selam gencolar , benim bu bölüm başlarına , hikaye ortalarına ve sonlarına gif koymak çok hoşuma gidiyor sizin de gidiyorsa koyayım mı? 

~

Sanki bu hikayeyi milattan önce yazmamış daha dün yazmış gibi konuşuyorum. Her neyse devamı gelecek demiştim bu hikaye için tabi hatırlayan kaldıysa :d Yeni bir konuya başlayacaktım normalde ama verdiğim sözü tutmak amacıyla buna başladım. Aklıma sürekli değişik yeni konular geliyor ve hepsini yazmak istiyorum.

~

İyi okumalar , düşüncelerinizi hikaye sonunda belirtin  ya da bölüm ortalarında belirtin ki nereyi sevdiğinizi nereyi sevmediğinizi  , neler düşündüğünüzü , hislerinizi vb. anlayayım.♥

~


   Rüzgar dünyanın neresinden olduğunu bilmediğimiz kokuları , anıları , hatıraları , duyguları burnumuzun dibine getirir. Kim bilir kimin gözyaşları , kimin haykırışları karıştı bu rüzgara? Hayatımızda bir kere bile görmediğimiz insanların seslerini duyabiliriz rüzgarın içinde...

 Sadece hissetmek gerekir , görmek değil.

 Oturduğum koltuktan dışarı bakarken hissettiğim şeyler , karışıktı. Belki ben de kendimden bir parça bulabilmek umuduyla rüzgara baktım ama yok. Bakmakla olmazdı bu... Dışarı çıkıp rüzgarı hissetmeliydim. 

  Yavaşça koltuktan kalkarak dükkanın kapısını açtım ve dışarı çıktım. Sokağın ortasına dikilip , kollarımı iki yana açtım. Gözlerimi kapayarak bir şeyler aradım , bir şeyler... Sadece ruhumu canlandıracak bir şeyler istedim. Rüzgar estikçe esti , ayaklarım adeta bir buz pistindeymiş gibi kayıyordu. O anda kendimi düşledim , çiçeklerin arasında... Renkli yapraklar birer birer havaya karışıyor etrafımda bir duvar örüyordu. Çiçekler dans ediyormuş gibi bir sağa bir sola hareket ediyor , yüzüme gülümsüyorlardı. Tam o sırada karşıdan bisikletiyle Boran geliyordu , bu sefer aramızda bizi ayıran çitler yoktu. Bisikletinden indi ve gülümser bir yüzle bana doğru yaklaşmaya başladı... 

   Tam o sırada bir cismin yüzümle temasını hissettim. Gözlerimi açtığımda yüzümdeki cismin boş bir çöp poşeti olduğunu anladım. Poşeti yüzümden çekerek , az ileride duran çöp kutusunun yanına ilerlemeye başladım. Anlamadığım bir durumdu bu , elimde çöp poşetiyle bir anda duygusal bağ kurmuştum sanki... Bir türlü onu çöpe atasım gelmiyordu. Belki de yüzüme direkt olarak 'şap' diye yapıştığı için etkilenmiştim , bilemiyorum. Daha fazla boş yapmamaya karar vererek poşeti çöpe attım ve dükkana doğru ilerlemeye başladım. 

AçelyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin