İlk gün olduğu gibi soğuk bakmıyorum artık okula. Biraz daha alıştım ve arkadaşlarım oldu mesela Samet diye bir arkadaşım var her gün ilk teneffüs bana gidip simit, meyvesuyu vs şeyler alıyor. Tombik bir çocuk ve onunla konuşurken eğleniyorum. Annesiyle babam tanıştılar bugün babam dalga geçer gibi söyledi annesi babama bizim oğlan sizin kızı çok seviyor. Demiş ne var yani bunda bende onu seviyorum bana en iyi davranan arkadaşlarımdan birisi. Kızlardan Meryem diye bir arkadaşım oldu. Ilk zamanlar hiç sevmiyordum ama şimdi çok iyiyiz ve sanırım ikimiz cok iyiyiz diğerleri pek yakın değil. Biraz utangaç olduğum için pek konuşamıyorum diğerleriyle. Ögretmenimin ilk hafta sırtıma vurduğunu hatırladım şimdi. Utangaçlığımdan 2.2 nin cevabını verememiştim oda kızıp vurmuştu ve her gün çarpım tablosuna çalışacaksın diye bir ceza vermişti. Babama şikayet ettiğimde ise babamın cevabı öğretmenin vurduğu yerde gül biter. Olmuştu.
1.sınıf bitti derken 2.sınıf oldum biraz daha büyüdüm ve yine okul günleri başlıyor. Okulu seviyor olabilirim fakat okula gitmek pek hoş bir durum değil sabah uyanmaları sanki bir işgence. Babam saçımı taradı, sıkı sıkı bağladı. Kahvaltıda hazırlamış bana çok seviyorum babamı. Annemide sevmeye başladım en azından babam bana kızıp camiye giderken televizyon izlemeyim diye 3lü prizi sakladığı zaman anneme sorup nerede olduğunu öğreniyorum babam geldiği zamanda televizyonu kapatıp 3lü prizi geri yerine koyuyorum. Canım annemde hiçbir şey söylemiyor ve babamda anlamıyor, işte anne kız dayanışması.
Babam aslında çok sinirli biri bunu zaman geçtikçe anlayabiliyorum. Annemle neredeyse her gün kavga ediyorlar ve onları hiç sarılırken görmedim. Yaşlı olduklarından dolayı mı acaba? Televizyonda veya yolda gördüğüm anne, baba ve çocuklarını kıskanıyorum aslında, çünkü ben hiç öyle bir aileye sahip değilim, hiçbir zaman anne ve babamın arasına girip el ele tutuşmadım ve babam beni hiç gece yatarken yanağımdan öpmedi aynı şekilde bende onun yanaklarından öpemedim , ona sarılamadım. Bunu burukluğunu çok yaşıyorum ve bazen lanet ediyorum her şeye. Sürekli ofluyorum babam kızıyor oflama günah diyor bazen ama ağız alışkanlığı duramıyorum oflamadan. Okul bir şekilde gidiyor işte. Çoğu arkadaşlarıma sinir oluyorum paralarıyla insan seçiyorlar ve parası olmayan kişilerle konuşmuyorlar. Ne insani bir yaklaşım ama değil mi? Aile durumum biraz orta düzeyde olabilir fakat bu aşağılayıcı davranışlar beni çok üzüyor. En çok üzüldüğüm konu ise başka bir insanın para, giyecek ve yiyecek açısından yardım amaçlı, vicdanlı olunsa bile yardım etmesi. Grur kırıcı bir durum ve bu durum çoğu zaman sınıfta gerçekleşiyor. çok ağlıyorum bu yüzden, annem ile babam yaşlı ve çalışmıyorlar bu neden insanların gözünde ailemi fakir yapıyor anlamış değilim.
Ramazan geldi oruç tutma zamanı gece annemle babam kalkarken bende kalkıyorum bana oruç tutturmuyorlar fakat ben yinede kalkıp bir şeyler yiyorum. Şimdi çay içtim ve canım süt istedi annem çay bardağımın içine süt koydu ve rengi çok tuhaf oldu sütümün ama tadı çok güzel. Sütü severim fakat süt ürünleri pek ilgi alanım değil özellikle peynir ve tereyağı. Midemi bulandırıyorlar hele babam köy pazarından aldıysa onları evde durasım gelmiyor. Masada peynir var işte hiç sevmediğim bir durumla karşı karşıya kalacağım şimdi kızım şu peynirden de ye dün aldım çok güzel. Keşke almasaydın baba o sadece size güzel. Sonra yerim baba canım istemiyor. Kurtulamayacağım sanırım çok ısrarcı bir gözle baba bakıyor babam. Olmaz şimdi yiyeceksin al bakalım böyle nasıl oruç tutacaksın! Dedi ve ağzıma bir tane tıktı. Allahım bu nasıl bir tattır midem alt üst oldu yutamıyorum. Baba ben doydum su içip geliyorum. Bu bir yalan sayılmaz kendimi kurtarma çabalarım, sonunda tükürebildim ağzımdakini. Iyy iğreç bir tat var ağzımda suyla çalkalasamda gitmiyor ve babam her seferinde bunu yapıyor sevmiyorum işte peynir falan.
Babam yatmamı söyledi fakat pek uykum yok o şimdi sabah namazına gidecek, ilk defa içime kitap okuma isteği doğdu babam gelene kadar okuyabilirim annem kızmıyor sonuçta.
Sabah olmuş babam yine zar zor kaldırıyor beni anlaşılan kitap okurken uyuya kalmışım. Ah bu sabahlar neden var, ayrıca bu soğuk havada neden okula gidilir eziyet resmen. Emrah bu yıl yazıydı okula ben ondan 1 sınıf daha öndeyim ama bu bir şeyi değiştirmiyor yine ben ondan dayak yiyorum. Aslında sürekli değil bu dayak yeme olayları genellikle birsürü oyun oynuyoruz mahallede diger arkadaslarla beraber ama bir mızıkçılık oluyor ve biz yine soluğu kavgadan sonra ailelerimizin karşısında alıyoruz. Neyse şimdi okula geldim, ilk derste matematikmiş hiç sevmem kendisini.
Ne zaman zil çalacak çizgi film izleme saatim geldi! Oley beee sonunda zilin sesini duyduk ve öğretmenimiz hoşcakalın konuşmasını yaparken biz apar topar hazırlanıyoruz. Ev yakın olduğu için çok üşümüyorum dısarda. Aslında şu servise binen öğrencilere özenmiyor değilim ama ben daha şanslıyım bir an önce evime kavuşuyorum. Televizyon izle ödev yap yemek ye derken gece yarısı oldu yine. Mahalleye çıkmayıda aksatmadım ezanın okunup topun patlama sesini duyunca eve koşuşturduk çocuklarla. Sanırım büyüdüğüm de en çok bu zamanları özleyeceğim. Yatma vakti geldi ve ışıklar kapandı şimdi.
Bir sese uyandım aniden ne oluyor anlamıyorum babamın neyi var hareket etmiyor komşularda gelmiş babam bütün gün rengi soluk, halsiz bir şekilde dolaşıyordu zaten etrafta ne oldu babama. Korkuyorum. Sevgi teyze beni odadan uzaklaştırmaya çalışıyor, taksi çağırmışlar herkes bir hareketle babamı kaldırıp arabaya yerleştirdi bende gitmek istiyorum. Babaa sen yapmaa nolur, sen bari bırakma beni!
